Buğur, yukarıdan cam parçalarının düşmeye başladığından bahsederek, "Otelde 3-4 gencin ince, uzun bir merdiven getirmeye çalıştıklarını gördüm. Sanırım onlar da bizim çarşafları görünce oraya merdiven uzatabilme imkanı olabileceğini hissettiler. 3-4 arkadaş geldi. Merdiven bizim odamıza ve solumuzdaki odaya yetişiyordu. Yan odadan 3 kişi ve biz 5 kişi merdiveni kullanarak tahliye olduk." dedi. Kaygan zemin nedeniyle merdivenin sabit durmadığını anlatan Buğur, "Genç arkadaşlar tutmaya çalışıyordu. Çocuklarımın ikisi 7, biri 10 yaşında. O kadar mesafeyi merdivenden inmeleri de çok güç, oradan bir arkadaş yukarıya çıktı. Kendisiyle sonradan tanıştık. Hatay depreminde enkazdan çıkmış biriydi. O çocuklarımı motive ederek kazasız şekilde inmelerini sağladı ama çok korktuk çünkü merdiven de hareket halinde. Eşim de indikten sonra o küçük pencereden çıkıp, benim de fiziksel olarak o merdivene ters dönüp inmem de güçtü. Sonra sırayla herkes ikinci merdivenden zemine indi." diye konuştu. Saat 03.30 sularında uyandığını belirten Buğur, otelden çıkabildiklerinde saatin 04.10 gibi olduğunu kaydetti.
"İnsanlar hava almak için camları kırmaya başlamıştı"
Buğur, her yerden yardım çığlıklarının geldiğine değinerek, "Cam kırık sesleri dikkatimi çekiyordu. İnsanlar hava almak için camları kırmaya başlamıştı. Yan çapraz üst kattan biri çarşaflarla inmeye çalışırken düştü, bacakları kırıldı." dedi. Talat Buğur, odanın kapısını açtığında birçok kişinin bina içindeki merdivene doğru koştuğunu gördüğüne dikkati çekerek, "Bağırtı çağırtı ve duman vardı. Yangınlarda karbonmonoksit gazı olduğunu biliyoruz. O anda karar vermemiz gerekiyordu. Ben eğer, 'Gelin ailece hızlı şekilde binayı terk ederiz.' diyerek yola çıksaydım sanıyorum bugün burada bulunamayacaktık. Çok hızlı şekilde şuurunuzu kaybeder yığılırsınız, sonra da hayatınızı kaybedersiniz." ifadelerini kullandı.