Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Bir Gece Ansızın Gelebiliriz" Mesajının Arkasında Ne Var?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, son kabine toplantısının ardından Suriye'ye yönelik dikkat çeken bir açıklamada bulundu. Erdoğanın, Bir gece ansızın gelebiliriz sözleri, bölgedeki dengeleri bir kez daha gözler önüne serdi. Bu açıklamanın arkasındaki mesajın ve hedefin ne olduğu ise merak konusu. İşte bu önemli açıklamanın perde arkası ve olası senaryoları Hürriyet Gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi yazdı...Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu ifadeyi daha önce Yunanistana yönelik kullanmış ve bu uyarı Atinada ciddi yankı uyandırmıştı. Türkiyenin kararlılığı sonucunda Yunanistan, ABDnin desteğine rağmen geri adım atmak zorunda kaldı. Şimdi ise aynı tonda bir mesaj Suriye'ye yönelik geldi. Bu, Türkiyenin bölgedeki kırmızı çizgilerini vurgulamak adına stratejik bir hamle olarak değerlendiriliyor. Suriye'deki gelişmelerin odağında PKK-YPG'nin varlığı bulunuyor. Türkiye'nin desteklediği Suriye Milli Ordusu, Tel Rıfat, Münbiç ve Deyrizor'daki ilerlemelerin ardından PKK-YPG tehdidine karşı nokta operasyonlar gerçekleştirdi. Ancak PKK-YPG, silah bırakmak yerine pazarlıklarla varlığını sürdürme çabasında.-Rusyadan arabuluculuk talep ettiler.-ABDnin Ayn el-Arab bölgesine üs kurduğu yalanını yaydılar.-İsrail, İran ve Suriye yönetimiyle temaslarda bulundular. Ancak bu girişimlerin hiçbiri sonuç vermedi. Suriye yönetimi, PKK-YPGye yalnızca silah bırakma seçeneği sundu. Cumhurbaşkanı Erdoğanın açıklamaları dört önemli noktayı içeriyor:-Suriyenin toprak bütünlüğü Türkiye için kırmızı çizgidir. Bölünmeye yönelik bir tehdit algılanırsa müdahale kaçınılmazdır.-Silahların bırakılması şarttır. Türkiye, teröre karşı kararlılığını her fırsatta göstermiştir ve bu konuda taviz verilmeyecektir.-Terörsüz bir Türkiye hedefine ulaşılacaktır. Bu amaç, barışçıl yollarla gerçekleşmezse diğer seçenekler masadadır.-Devletin gücü ve iradesi nettir. Türkiye, bölgedeki çıkarlarını gerektiğinde güç kullanarak koruyacaktır. PKK-YPG, ABD ve Rusya'dan beklediği desteği bulamayınca Avrupaya yöneldi. Fransa ve Almanya'dan Suriye yönetimine, PKK-YPGnin varlığını sürdürmesine yönelik talepler iletildi. Ancak bu girişimler de sonuçsuz kaldı. Suriyede Türkiyenin etkisi, sahada ve masada hissediliyor. Erdoğanın açıklamaları, Türkiyenin sabrının sınırsız olmadığını açıkça gösteriyor. Eğer PKK-YPG silah bırakmaz ve dış desteklerle varlığını sürdürmeye çalışırsa, Türkiyenin Suriye yönetimiyle iş birliği yaparak kapsamlı bir askeri harekat gerçekleştirebileceği ifade ediliyor. Ankara, şu an A planını devrede tutuyor ancak B planı da masada hazır bekliyor. Türkiye, Suriye'deki stratejik konumunu güçlendirdi. Hem sahada hem de masada varlığını hissettiren Türkiye, bölgedeki dengeleri belirleyen ülke konumunda. Trump'ın da dediği gibi, Suriyenin anahtarı Türkiyenin elinde.