Çanakkale Zaferi’nin 110. Yılında Yeni Belgeler Ortaya Çıktı!
Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinde destan yazdığı Çanakkale Zaferi, 110. yılında yeni keşiflerle gündemde. Şehit Bilgi Kapısı Projesi kapsamında yapılan arşiv çalışmalarında, yeni şehit isimleri tespit edilirken, savaşın unutulmuş kahramanlarının hikâyeleri de gün yüzüne çıktı. İşte tarihin tozlu raflarından çıkan iki kahramanlık öyküsü…

Çanakkale Savaşları'nın isimsiz kahramanlarından biri de 55. Piyade Alayı’ndan Hüseyin oğlu Ömer Çavuş. Kütahya’nın Yeşilbayır köyünde 1883 yılında dünyaya gelen Ömer Çavuş, 1914’te askere alındı ve 55. Alay’ın 11. Bölüğü’nde göreve başladı.

Savaşın en çetin anlarından biri 30 Eylül 1915’te Kerevizdere Cephesi’nde yaşandı. Bölük Komutanı Yüzbaşı Süleyman’ın raporuna göre, Ömer Çavuş, aniden siperinden fırlayarak Fransız hatlarına doğru atıldı. Beş düşman askerini etkisiz hale getiren kahraman çavuş, başından vurularak şehit oldu. Son nefesinde ise şu sözleri söyledi:
“Ben ölüyorum, vatan yaşayacak.”

Çanakkale Cephesi’nde kahramanlık destanı yazan bir diğer isim Teğmen Hüseyin Remzi. 1890 yılında Bingazi’de doğan Hüseyin Remzi, 1908’de girdiği Harp Okulu’nu birincilikle bitirdi ve 1911’de subay olarak Osmanlı ordusuna katıldı.

1 Mayıs 1915’ten 2 Mayıs’a bağlayan gece, Seddülbahir Cephesi'nde büyük bir taarruz gerçekleşti. 126. Alay, düşman ateşi altında zor durumda kalınca, Teğmen Hüseyin Remzi komutasız kalan bir bölüğü toparladı ve taarruza kaldırdı. Onun cesareti, kanatlardaki birliklere de moral verdi ve taarruzun sürmesini sağladı.

Ancak düşman mevzilerine kılıcıyla hücum ederken şehit düştü. Alay komutanı onun hakkında şunları yazdı:
“Zeki, çalışkan ve cesur bir subaydı. Savaş meydanında düşmana karşı büyük bir kahramanlık gösterdi.”

Kaynak: Hürriyet / Umut ERDEM