Gelelim iki ülke arasındaki en ikircikli konuya yani Suriye’deki PKK/PYD/YPG ve DEAŞ terör örgütlerine. Görüşmelere Ankara’nın sahaya net bir şekilde hâkim olduğunu ve gerektiğinde her türlü müdahaleyi yapabileceğini bilerek ve bunu da bildiğini hissettirerek giren Amerikalılara Ankara tarafından verilen mesajlar netti:
- Ankara’nın politikası net, terör örgütlerine son vermek ve terörü kaynağında kurutmak. Bu politikadan taviz verilmesi söz konusu değil.
- Türkiye DEAŞ ile kararlı bir şekilde mücadele etti, gerektiği zaman yine eder. DEAŞ’ın da güçlenmesine izin vermez.
- Bilinmesi gereken Suriye’de PKK ve türevleri de DEAŞ da artık olmayacak, olmamalı. Bunu yapacak olan da öncelikle Suriye hükümeti ve halkı.
- PKK/PYD/YPG yabancı paralı savaşçıları bünyesinde bulunduruyor. Suriye dışı kadroları gereken hukuki işlemlerin yapılması için kendi ülkelerine yani İran, Irak ve Avrupa’ya gönderilmeli.
- Suriye’deki her Kürt, terör örgütü mensubu değil. Terör örgütü olmayan Kürtlerin hakları korunmalı.
- DEAŞ’ın da özellikle hapishanelerde ve El-Hol kampında bulunan militanları ve ailelerinin çoğunluğunu Almanya, Fransa, Hollanda ve İngiltere gibi ülkelerin vatandaşları oluşturuyor. Uluslararası hukuk gereği bu militanlar ve aileleri de ait oldukları ülkeler tarafından teslim alınmak zorunda.