Ahmet Hakan: AK Parti'deki irtifa kaybının önüne nasıl geçilebilir?

Türkiye, 31 Mart Pazar günü yerel seçimler için sandığa gitti. Türkiyenin illeri ve ilçelerine ait seçim sonuçları belli olurken son 20 yılın en düşük katılımlı seçimi gerçekleşti. Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan, yerel seçimde AK Parti'nin istediği sonucu alamamasıyla ilgili olarak bir yazı kaleme aldı.Ne yapıp ne edip ekonomiyi düzlüğe çıkarmaları gerekiyor. Emekliler sorunu, pahalılık sorunu... Hepsinin halledilmesi gerekiyor. AK Partinin seçimde aldığı sonucun birincil nedeni bu. Bu sorunun halledilmesi gerekiyor. Başka türlü olmayacak. Bu kesin. Erdoğanın bir samimiyeti var. Bu samimiyet, halka yansıyor. Bu nedenle Erdoğanla hiçbir sorunu olmayan kesimlerin, Erdoğanın oylanmadığı bir seçimde tutumu farklı olabiliyor. AK Partide samimiyet, sadece Erdoğana özgü bir özellik olarak kalmış durumda. Buna da neşter atılması şart. Partide bir büyük değişim gerekiyor. Yukarıdan bakan, halktan uzaklaşmış, antipati yayan, üslup sorunu yaşayan isimler var. AK Partinin hızla bu tür kişilerden kurtulması şart. Sadece partideki üslupsuzlarla değil, parti hinterlandındaki bu tür kişilerle de araya mesafe konması şart. 10 ay önce yapılan seçimden Erdoğan galip çıktı. 10 ay sonra Erdoğanın oylanmadığı seçimde AK Parti büyük irtifa kaybetti. Erdoğanın halkla kurduğu büyülü ilişkinin parti içindeki aktörler tarafından kurulamaması sorunu var. Parti, işine odaklı bürokrat yetiştirebiliyor ama siyasetçi yetiştiremiyor. Bu büyük bir sorun ve bunun üzerine gidilmesi gerekiyor. Artık tek kale maç devri sona erdi. Rakipler 25 yıllık mağlubiyetler serisinin ardından siyaseti öğrendi. Boşlukları dolduruyorlar, nereden darbe alabileceklerini görüyorlar, kendilerine çeki düzen veriyorlar. Bu nedenle kutuplaşma siyaseti, artık tutmuyor. Dilin, üslubun, yaklaşımın bu yeni duruma göre düzenlenmesi şart. Bu zamana kadar seçimlerde en bütünlüklü, en basit, en can damarından yakalayan seçim kampanyalarını AK Parti yapardı. Halkın gündemiyle tam örtüşen, halkın duygu dünyasıyla bütünleşen kampanyalar... AK Parti, ilk kez böyle bir kampanya yapamadı. Dağınık, bütünlüklü olmayan, karmaşık mesajlı bir kampanya yaptılar. Yeniden eski kampanyalara dönmeleri şart. Erdoğanın en önemli özelliğidir: Ta en başından beri anketlerle halkın nabzını ölçer. Hiç eksik etmez anketleri. Halkın taleplerini, halkın gündemini, halkın yaklaşımını anketlerle belirler ve ona göre aksiyon alır. Erdoğanın en önemli özelliğidir bu. Ancak son seçimde AK Parti çevreleri, bu geleneksel yöntemi bırakıp anketlerle kavga etmeyi tercih etti. AK Parti, devletin gücüne yaslanmaya alıştı ve bunu pek sevdi. Oysa AK Partiyi AK Parti yapan halkın gücüne yaslanmaktı. Devletin gücünü rakiplerine karşı kullanmadan yeni bir yaklaşım şart. AK Partinin yeniden devletin gücüne değil de sadece kendi gücüne güvenerek harekete geçmesi şart. AK Partide aday yapılmayan bir isim, gidip başka bir partiden aday oluyor. Ve bu kişi, aday yapılan ismi ezip geçebiliyor. Buradan çıkarılacak tek bir sonuç var: Aday seçiminde hatalar yapılmış. Bunun üzerinde durulmalı. İki türlü bakmak gerekir:*- BİR: Hangileri kaybetseler bile esen büyük rüzgâra karşı en azından belli ölçüde direnmeyi başarmışlar, fırtınayı en az hasarla atlatmışlar? - İKİ: Hangileri kaybederken esen büyük rüzgârın önünde perişan olup savrulup gitmişler, fırtına tarafından tarumar edilmişler?