3 SORU 3 CEVAP: Olan bitenin AK Parti'ye yaradığından emin miyiz? CHP ne yapacak? 3 yıl uzun bir süre değil mi?
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun yolsuzluk ve terör soruşturması kapsamında gözaltına alınması gündemin en sıcak başlığı. Hürriyet Gazetesi yazarı Ahmet Hakan bu sıcak gelişmeye dair çarpıcı satırlar kaleme aldı. İşte Ahmet Hakan'ın köşesinde sorduğu 3 kritik soru ve verdiği 3 önemli cevap....

AK Parti açısından hangisi daha zorlu rakip? Ekrem İmamoğlu mu? Mansur Yavaş mı?
Anketlere bakacak olursak... Sağdan oy alma kapasitesine bakacak olursak... Milliyetçi kesimlerin ilgisine bakacak olursak... “Devlet adamı” imajının yol açtığı popülariteye bakacak olursak...

Millilik ve yerlilik iddiasına bakacak olursak... Bu soruya verilebilecek yanıt şudur:
“AK Parti açısından Mansur Yavaş, Ekrem İmamoğlu’ndan daha zorlu bir rakip.”
Ekrem İmamoğlu’nun devre dışı kalması Mansur Yavaş’ın önünü açıyorsa... AK Parti, çok daha zorlu bir rakiple baş başa kalmış olmuyor mu?

O zaman tarihi soruyu sorayım: Ekrem İmamoğlu operasyonunun AK Parti’ye yaradığından gerçekten emin miyiz?

En hararetli biçimde tartışılan gündemin üç gün sonra unutulduğu bir ülkede yaşıyoruz.
Böyle bir ülkede Ekrem İmamoğlu fırtınası...
Bir hafta estirebilir. Bir ay estirebilir. En kabadayısından bir yıl estirebilir.
Sonra? Sonra yavaştan kanıksama başlar. Usanma başlar. Ardından da unutulma bahçesine fırlatılır.
Seçime tam üç yıl var. Yani fırtınanın üç yıl boyunca estirilmesine imkân ihtimal yok.
Hele makam gidince... Hele kaynaklar gidince... Hele para gidince... Çok uzun süre bırakın fırtınayı, hafif bir imbat bile estirilemez.

Önünde iki yol var CHP’nin:
- Ya partinin kaderini İmamoğlu’nun kaderine bağlayarak bütün adımlarını bunun üzerinden atacak.
- Ya da İmamoğlu’na her türlü desteği vermeye devam edip kendisine yeni bir çıkış yolu bulacak.
CHP, şu anda şokta. Hangi yolu izleyeceğini tam olarak belirlemiş değil. Bakalım ilk şoku atlattıktan sonra hangi yolu izleyecekler.

Yine yeni yeniden Türkiye iki kesime bölünmüş durumda.
Bir taraf... Suçlamalar mahkeme tarafından onaylansa ve kanıtlansa bile... Buna asla ve kata inanmamaya neredeyse yeminli.
Bir taraf ise... Suçlamalarla ilgili olarak mahkeme henüz kararını vermediği halde...
Şüphelileri şimdiden suçlu ilan etmiş durumda.
Türkiye’nin acil ihtiyaçları listesi çıkarılsa... En başa şunu koyarım:
Yargıya bakışın normalleşmesi.