hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Fazıl Say'dan Baykal'a açık mektup

    Fazıl Saydan Baykala açık mektup
    expand

    Fazıl Say CHP lideri Deniz Baykal'a bir açık mektup yazdı, "Size verilen yüzde 24 oy asla 'size' değildi, endişelerimizden ötürü toplandık biz" dedi. Baykal'a Kürt sorunu ve ekonomi alanlarındaki fikirlerini sordu. İşte o mektup...

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Mustafa Kemal Atatürk,bugün bu saatte yaşıyor olsaydı, muhtemelen: "AKDENİZ'DEKİ ORDULAR!! İLK HEDEFİNİZ, ANADOLUDUR! İLERİ!!!" emrini verirdi...
    Ülkenin deniz kenarındaki hemen hemen bütün şehirleri AKP'nin elinden geri alındı dünkü seçimde...
    Ege, Akdeniz tamamen...
    Karadeniz'in ve Marmara'nın da çoğu...
    Büyük kısmı CHP de toplanarak...
    Batı Anadolu . (İzmir mesela) kilitlenmiş durumda...Ezici bir üstünlükle.
    Güneydoğu,
    Kürtler,...
    Çok haklı olarak DTP de karar kıldılar..
    Onlarınki de ezici üstünlük...
    Orta ve Doğu Anadolu ve tabiki Ankara ve İstanbul'un milyonlarca nüfuslu varoşları ,
    iktidar partisi AKP de...
    Bu da %39 demekmiş tam olarak...
    Ak Parti'yi zor bir 3 yil bekliyor..
    Ama unutmayın: Tayyip Erdoğan usta bir liderdir..
    En azından bu elindeki yüzde 39 u asla kaybetmiyecektir,
    ve siz gelip yüzde 39 dan fazlasını almadığınız sürece de
    biz burada boşuna dil döküyor olacağızdır...
    Ülkenin batısı Yunanistan
    doğusu Afganistan gibi...
    İnsanları da öyle...
    Atatürk: "Ben halkı niye dinleyeyim? Halk beni dinlesin!" diyen, cesur tip bir liderdi...
    Bu ama,"tarihe not düşen" büyük liderlerin uslubudur..
    Kendisinden sonra
    öyle bir lider gelmedi...
    Büyük bir bağlama üstadı olan Arif Sağ'ın:
    "Ben sazımı ne dinleyeyim? Sazım beni dinlesin!"
    demesi gibi...
    Aynı şekilde,Arif Sağ'dan daha iyi bağlama çalan henüz yok...
    Ludwig van Beethoven ,sağırlığında bile bütün insanlığa kendini dinletmekte...
    Niye???
    Deniz bey,
    " Toplanalım psikolojisi"nde size destek vermekteyiz...
    "Bölünmeyelim,ufalmayalım,ezilmeyelim, mahvolmayalım" psikolojisi...
    Ne sizin parti başkanlığınız,
    ne Kemal Kılıçdaroğlu'nun İstanbul liderliği ,
    umurumuzda değildi ...
    Derdimiz endişelerimizdi...
    Ve onlar hala varlar...
    Kılıçdaroğlu'nun dürüstlüğü...
    Düşünün ki bir Sezen Aksu var,
    sürekli Tarkan ve Ajda Pekkan'ı eleştiriyor,
    "Kirli söylüyorlar" diyor(yolsuzluk yapıyorlar der gibi misali örnek),
    "dürüst değiller" diyor (playback yapar onlar der gibi keza) vesaire...
    Ama eninde sonunda halk da Sezen Aksu'ya soracaktır:
    "Peki ya sen ne yaptın?" diye...
    Biz de sadece beklemedeydik,
    Kılıçdaroğlu kazansaydı neler yapacaktı diye...
    Yöntemi ama: "Müthiş bir şey" değildi! Hem de hiç değildi...
    Zaten kazanamadı da...
    Yazık oldu, görmek isterdik,
    "gelse ne yapardı?"yı...
    Sayın Baykal,
    Eskişehir, Ordu ve İstanbul-Şişli'nin laik oy olmasına ,
    ama seçim haritasındaki renginin farklı olmasına
    üzülmediniz mi siz??
    Artık ne zaman Türkiye'nin sol-laik oy bölünmesinden kurtulacağız??
    Ne zaman??
    1980'ler ve 90'lar da kaç kere fırsat tepildi bu sebepten???...
    Sırf bu bile "huzursuzluk"...
    hepimizde...
    Ben Eskişehirli olsam mesela :
    şehrimde mucizeler yaratmiş bir Büyükerşen'den asla vazgeçmem.
    Ama Türkiye genelinde DSP'nin %2 oy alacağını da bilerek...
    Hazin bu... Sorumlusu sizsiniz...
    Anadolu şehirlerinde ise endişeler iyice artmakta,
    Elazığ??
    Sivas?? (Aşik Veysel'in Sivas'ı...
    uzun ince bir çıkmaz sokaktayım!!
    benim sadık yarim yüzde 2 CHP!!)
    laiklik tamamen unutulmuş durumda...
    Neden???
    AKP'nin yoğun olduğu yerler özellikle...
    Kadınlarımız etekle dolaşamıyor,
    marketlerde bira bile satılmıyor,
    bilim ve sanat zaten yok...
    tarikatlar çoktan almış başını gitmiş,
    dinci siyaset başa geçmiş...
    Neden???
    Neden karşı siyaset üretilmemiş???
    Neden sahaya çıkılıp bu mücadele verilmemiş??
    Neden??
    Var mı iktisadi açılımlarınız??
    bu şehirlerin insanlarına hitap etmek konusunda?
    Eğer yoksa, CHP'nin başına ,sizin yerinize, "iktisadi ve gercekçi fikirleri-projeleri olan" birisini istiyoruz.
    Açık ve net...
    Çünkü ülkemizin de, hayatlarımızında, en kritik , en belirleyici yıllarndayız...
    Varsa fikirler,
    ne ala ,
    uygulamaya geçilmesini hemen isteriz...
    Deniz bey,
    Mevzubahis konusu olan şey yaklaşik 2o-3o milyon insanın endişeleridir..
    Ve bu endişeler gerçekten ciddi boyuttadır...
    Bu şaka bir rakam değildir...
    30 milyon :
    3 kere Macaristan,
    5 kere İsviçre
    16 kere Estonya eder...
    Bu muhim bir güçtür...
    Ve bizler ,atılım görmek istiyoruz...
    Ötekileşmekten kurtulmak,
    Ergenekon vs gibi paranoyalardan
    ve şeriat gibi travmalardan çıkmak ,
    normal bir ülkede mutlu bir şekilde yaşamak istiyoruz...
    Türkiye'nin öteki yüzü de aynı şeyleri istiyor elbet...
    Var mı ikisini toparlayacak gerçekçi bir iktisadi fikir???
    Piyano ile "Ney" fevkalade güzel beraber müzik yapabilir Deniz bey...
    Yeter ki beste iyi olsun...
    Ve buradaki iyiden kasıt ,
    iki enstrumanı da cok iyi tanımaktan geçer...
    Piyano ile Ney beraber müzik yaparken,
    nelere dikkat edilmesi gerektiğini bilmekten geçer...
    Ortaya bir ilk çıkabilir
    ve bu muhteşem olabilir...
    Varoşlar ???
    Ordaki insanlar için ne yapacaksınız???
    Su anda tamamen toplanmiş olan laik birlikten alacağınız destek ile büyük şehirlerimizin( adini bile duymamış olduğumuz semtlerinde yasayan ) yeni sahiplerine
    neler sunmak istiyorsunuz?
    Var mı "eğitim projeleri"niz??
    İşsizliğe çözüm??
    Kültür sanat projeleri??
    Bunlara destek olacak "sivil toplum örgütleri"...
    ya da "sponsorlar" ???
    O insanlara AKP'den daha fazla şey sunacak mısınız ???
    bu 3 yıl içinde???

    Güneydoğu'da oyunuz sıfır!
    Sıfır aslında iyi bir başlangıç noktasıdır...
    Tabi fikirler varsa...
    Kürtlere nasıl yardımcı olacaksınız?
    Kürt sorununa nasıl çözümler getireceksiniz???
    Deniz bey,
    Bu mektubumu okuyan insanlar muhtemelen
    mektubun altına kendi sorularını da ekleyeceklerdir...
    Ve size sorulacak cok soru var..
    Ama bir sey gerçek:
    Yapmak zorundasınız...
    Yapamıyorsanız da yerinizi
    en saygın bir şekilde
    bu işlerin üstesinden gelebilecegine inanan
    genç bir yeteneğe bırakın...
    Bizler uzun zamandır "inanç" görmedik..
    Cok uzun zamandır...
    Seçim mitingleri sırasında,Tayyip Erdoğan'ın dil sürçmeleri sonucu çıkmış yanlış cümleleri üzerinde (kronometre ile tutmak zorunda kalmıştım) tam 52 dakika konuştunuz..
    Sürekli bir "eşek" tartışması...
    Katır... At... İnek...
    Her mitingde...
    Kendimi haftalarca 3 yaş zekasının içinde buldum
    ve cok sinirlendim bu duruma...
    Size oy veren yüzde 24 bu zekanın çok üstünde.
    Bunları bilin isterim..
    Bu yazımın altına muhtemelen yüzlerce kişi kendi eleştirilerini de yazacaktır...
    Hepsini okuyun...
    Size verilen yüzde 24 oy asla "size" değildi...
    Toplandik biz...
    Endişelerimizden ötürü...
    (Bu betimlememin kısmen haksız olduğunu biliyorum, burada belediye seçimleri söz konusu olan...Çok başarılı cok değerli belediye başkanlarınız da kazananlar arasındadır... Haksızlık yapmak istemezdim..Ama Antalya örneği , bu seçimin genel itibariyle mahalli değil siyasi oldugunun en güzel örneğidir.Senden benden daha laik ve şehrine cok güzel hizmetler hediye etmiş bir başkan idi Menderes Türel... ta ki , Ak Parti'ye Antalyalıların şu ortamda daha fazla oy veremeyeceği asıl gerçek olandır...)
    Her zaman dostlukla...
    saygıyla içtenlikle

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow