Fazıl Say ve Soner Yalçın "Umut Nöbeti"nde
Tutuklu bulunan gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül'e destek vermek amacıyla başlatılan 'Umut Nöbeti'nin 17'nci gününde nöbeti ünlü piyanist ve besteci Fazıl Say ile gazeteci-yazar Soner Yalçın devraldı. Say ve Yalçın, sabah erken saatlerde Silivri Cezaevi önünde sandalye üzerinde nöbete başladı.
Burada basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Fazıl Say, Can Dündar ve Erdem Gül'ün yakın dostları olduğunu belirterek onlara destek olmak ve moral vermek için nöbet tuttuğunu söyledi. Dündar ve Gül için "Çok sevdiğim aydın insanlardır, iyi ve dürüst gazetecilerdir" diyen Say, "Onlar, doğru haber yaptıkları için gerçekleri dile getirdikleri için emirle cezalandırıldılar, suçsuz yere hapise atıldılar" ifadesini kullandı.
"En kısa sürede hak yerini bulacaktır"
Fazıl Say, basın özgürlüğü konusunda Türkiye'nin çok ciddi problemleri olduğunu belirtti. Say, "Bu hem Türkiye için hem de Türk insanı için büyük bir utançtır. İnsanlar bunu hak etmiyor. Biz demokratik bir ortamda herkesin ifade özgürlüğünün, haber alma özgürlüğünün yansıtıldığı bir ortamda yaşamak istiyoruz. 21. yüzyıla gelmiş bir dünyada bunun anormal olmaması gerekir. Maalesef Can Dündar ve Erdem Gül, Silivri Cezaevi'nde haftalardır tutuklu. Biz de kendilerine destek için buradayız. Umarım en kısa sürede hak yerini bulacaktır, ve çıkacaklardır" dedi.
"Sansür benim yakından tanıdığım bir konu"
Türkiye'de kitap toplatılması kararlarıyla ilgili bir soru üzerine de açıklamalarda bulunan Say, "Sansür benim yakından tanıdığım bir konudur. Müzik eserlerim yasaklandı, devletin programlarından kaldırıldı. Bütün bunlar gerçekleri önleyemeyecek diye düşünüyorum. Öyle bir çağdayız ki kitap yasaklanır, sosyal medyada yayınlanır. Fazıl Say'ın eseri yasaklanır, dünyanın diğer başka yerlerinde çalınır. Bu yasakları koymanın pek de anlamı kalmadı. Koyunca çok daha fazla meşhur ediyorlar" diye konuştu.
Soner Yalçın 2 yıl tutuklu kaldığı Silivri Cezaevi'nde bugün nöbet tuttu
Yargılandığı Odatv Davası'nda 2 yıl Silivri Cezaevi'nde tutuklu kalan Soner Yalçın ise Can Dündar ve Erdem Gül'ün Silivri Cezaevi'nde haftalardır tutuklu olduklarını belirterek, "Biz kendilerine destek için buradayız. Umarım en kısa sürede hak yerini bulacaktır, ve çıkacaklardır" diye konuştu.
"Tek yol gerçekleri yazmaktır"
3 yıl önce Silivri Cezaevi'nden çıktığı gün yaptığı konuşmayın hatırlatan Soner Yalçın, şöyle konuştu:
"Çıktığım gün şunu söyledim; biz gazetecilerin iktidarlara ve cemaatlere kendimizi sevdirme zorunluluğumuz ve sorumluluğumuz yok. Kendimizi sadece halka karşı sorumlu hissederiz. Bunun tek yolu da gerçekleri yazmaktır. Gerçeği bulduğumuz zaman, 'ona yarıyor, buna yarıyor' diye düşünmeyiz. Bunu kuyumcu terazisinde tartarız ve gerçekleri halka anlatır, yazarız. Silivri Cezaevi'nde iki değerli arkadaşım gerçekleri kamuoyuna aktarmışlardır. Takdir edilecek bir gazetecilik yapmışlardır. Biz gazeteciler gerçekle karşılaştığımız zaman babamız olsa tanımayız, bırakın iktidarları, cemaatleri, partileri...Bu iki değerli arkadaşımızı buraya emirle gönderenler şunu bilmelidir ki; biz sadece halka karşı sorumluyuz. Bu sorumluluğumuzu, siz bizi işten de attırsanız, cezaevlerine de yollasanız, ölümle tehdit ettirseniz biz bunları yazmaya devam edeceğiz"
"Arkadaşım oldukları için değil gazetecilik yaptıkları için yanındayım"
"Gazetecilik arkadaşlık temeli üzerine kurulmamalı diyen Yalçın, "Bizleri yan yana getiren gerçek haberciliğimizdir. Can Dündar ve Erdem Gül, arkadaşım oldukları için burada değilim. Kuşkusuz onlar benim arkadaşımdır ancak yaptıkları haberler gerçek olduğu için, gazetecilik yaptıkları için yanındayım" ifadelerini kullandı.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Korku dolu anlar! Beşiktaş'taki yangında 10 kişi mahsur kaldı!
EHLİYET YENİLEME SON TARİH: Eski tip ehliyet yenileme süresi ne zamana kadar uzatıldı?
KYK burs ve kredi ücreti aylık ne kadar, kaç TL? 2024-2025 KYK burs miktarı kaç lira?
SON DAKİKA! Bebek katilleri için hesap günü: Yenidoğan çetesi davası başlıyor!
POMEM 32. dönem alımları lisans ve ön lisans kadro dağılımı! 12 bin polis alımı başvuruları ne zaman?