Evlat nöbetindeki aile sayısı 351 oldu

Diyarbakır'da, evlat nöbeti tutan ailelerin sayısı, Erzurum'da 1995 yılında 22 yaşındayken kaçırılan Mahmut için gelen ağabeyi Kasım Kaplan ve yengesi Gülhanım Kaplan ile 351'e çıktı.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Terör örgütü PKK tarafından çocukları kaçırılan aileler, 3 Eylül 2019'da, Diyarbakır'da HDP İl Başkanlığı önünde evlat nöbetine başladı. 1225 gündür sürdürülen nöbette bugüne kadar 39 aile, çocuklarına kavuştu. Aile sayısı, 1995 yılında Erzurum'da kaçırılan kardeşi Mahmut için gelen Kasım Kaplan ve yengesi Gülhanım ile 351'e yükseldi. Kardeşinin döneceği güne dek eylemi sürdürmekte kararlı olduğunu söyleyen Kasım Kaplan, "Erzurum'dan kardeşim Mahmut için geldik. Kardeşim 1995 yılında 22 yaşındayken kayboldu. Biz HDP'den kardeşimizi bırakmasını istiyoruz. 28 yıldır haber alamıyoruz, kardeşim gelsin. Biz televizyondan gördük. Aileler Diyarbakır'a gelmiş. Biz de onun için geldik ve eyleme katıldık. Kardeşim gelene kadar buradan ayrılmayacağız" dedi.

Öte yandan, 7 Ocak'ta Nevşehir'de düzenlenen, Medya Platformu, İçişleri Bakanlığı ve İletişim Başkanlığı tarafından desteklenen 1'inci Uluslararası Evlat Nöbeti Aileleri Kongresi Başkanı ve AK Parti Nevşehir Milletvekili Mustafa Açıkgöz ile Evlat Nöbeti Çalıştayı Koordinatörü Prof. Dr. Adem Palabıyık, yaklaşık 20 kişilik heyetle ailelere destek ziyaretinde bulundu. Burada evlat nöbetindeki ailelerle görüşen Açıkgöz, ziyaret sonrası yaptığı açıklamada, "1225 gündür Diyarbakır annelerimiz haklı ve onurlu bir direnişin peşindeler. Bu kongremizin amaçlarından bir tanesi de Diyarbakır annelerimizin haklı direnişini, bu seslerini bu feryatlarını bütün dünyaya duyurmak ve uluslararası platformda tanıtmak. Bu annelerimiz kar kış, yağmur çamur demeden, gece gündüz evlatlarının peşinden koşuyorlar" diye konuştu.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Evlat Nöbeti Çalıştayı Koordinatörü Doç. Dr. Adem Palabıyık da şunları söyledi:

"Kongremizin sonuç taslağını da bildirilerimizi de kitaplaştıracağız, yabancı dile de çevireceğiz. Bu şekilde hem Avrupa Parlamentosu'na hem de Birleşmiş Milletler'e bir rapor olarak sunacağız."