Ergin kardeşlere ceza yağdı
Kamuoyunda "Karagümrük Çetesi" adıyla tanınan çıkar amaçlı suç örgütünün elebaşı olduğu iddia edilen Nuri Ergin, çeşitli suçlardan ağırlaştırılmış müebbet hapis ve 39 yıl hapis cezasına, kardeşi Vedat Ergin 52 yıl hapse mahkum edildi.
Nuri Ergin ile kardeşlerinin de aralarında bulunduğu 16 sanığın 2 kahvehanenin taranması ve tehditle para istenmesi olaylarına ilişkin yargılandığı davanın son duruşmasında karar verildi.
İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, tutuklu sanıklar Nuri ve Vedat Ergin kardeşler hazır bulunduruldu.
Sanıkların son savunmalarının alındığı duruşmaya ara veren mahkeme heyeti, kararını açıkladı.
Buna göre, çıkar amaçlı suç örgütünün elebaşı olduğu iddia edilen Nuri Ergin ağırlaştırılmış müebbet hapis ve 39 yıl hapis cezasına, kardeşi Vedat Ergin 52 yıl hapse mahkum edildi.
Duruşmada esas hakkında hazırladığı yazılı savunmasını okuyan Nuri Ergin, hukuki bir yargılanma sistemiyle yargılanmadığını ileri sürerek, mahkeme heyetinin kararını hukuk ilkelerine bağlı kalarak vermesini temenni ettiğini söyledi.
Anayasa Mahkemesi'nin eşitlik maddesine aykırı olarak savunma haklarının ellerinden alındığını, tutuklu bulunduğu 9 yıl içinde kendisine davanın iddianamesinin gönderilmediğini ve bu durumun insan haklarına aykırı olduğunu savunan Ergin, "Hukuk skandallarıyla dolu davanın siyasileştiğini" iddia etti.
Daha önceki duruşmalarda devlet yetkilileri ve bazı kişilere yönelik sinkaflı küfür ettikleri gerekçesiyle 2,5 yıldır duruşmaya katılamadıklarını anlatan Ergin, o zaman ağzı kapatılarak duruşma salonundan çıkarılırken mahkeme heyetinden özür dilediğini ifade etti.
Ergin, hakkında soruşturma açılmasına neden olan böyle bir suçu işlemediğini iddia etti.
Cezaevinden adliyeye getirilip götürülürken aralarında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah'ın da bulunduğu kişilere yönelik sinkaflı küfür ettiğini doğrulayan Ergin, bunun adliye binası dışında gerçekleştirdiği bir protesto eylemi olduğunu öne sürdü.
Ergin, kardeşleriyle ömürlerinin adliye koridorları ve cezaevi koğuşlarında geçtiğini, bunun nedeninin kendilerine karşı yapılan haksızlıklar olduğunu ve "yanlı" medyanın' haklarında karalama kampanyası başlattığını savundu.
Sabancı suikastı sanığı Mustafa Duyar'ın öldürülmesiyle ilgili haklarında bitmek tükenmek bilmeyen yorumların yapıldığını ve Uşak Cezaevi'ndeki isyanda alınan görüntülerinin savcı Zekeriya Öz tarafından basına servis edildiğini ileri süren Ergin, "Ergenekon davasına bakan hakimlerin izni olursa bizim de söyleyecek çok sözümüz olacak. Adalete hesap veremeyeceğimiz hiç bir suçumuz yoktur" diye konuştu.
Hangi maddelerle yargılandığını bilmediğini belirten ve iddianamenin kendisine gönderilmesini isteyen Ergin, Alaattin Çakıcı'nın da hakimler tarafından korunduğunu öne sürdü.
Duruşmada söz alan sanık Vedat Ergin de işledikleri suçları kabul ettiklerini ve çekilecek cezaları varsa çekeceklerini ifade ederek, "Sadece bize adaletli ceza verin istiyoruz. Alemde bu suçları işleyen insanlara ne ceza veriyorsanız bize de o cezaları verin. Başka da diyeceğimiz yok" dedi.
Kararların yüzlerine okunmasının ardından adliyeden götürülürlerken Vedat Ergin'in "Osman Sınav, sana bazı arkadaşlarımı yolluyorum. Sana çay ısmarlayacaklar", Nuri Ergin de "Bu maç bitti, devamı var. Beni izlemeye devam edin. Osman Sınav'a çok selam edin " diye bağırdıkları duyuldu.