Ergenekon'da Mehmet Eymür dinleniyor
Ergenekon davasının bugün görülen duruşmasında eski MİT Kontrterör Daire Başkanı Mehmet Eymür tanık olarak ifade veriyor. Eymür, kendisi Amerika'da iken soruşturma başlatılan Ergenekon yapılanmasına ilişkin çok şey bilmediğini, bilgilerinin genelde kulaktan dolma ve duyuma davayı olduğunu söyledi.
Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, CHP milletvekilleri Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal ile emekli Tuğgeneral Veli Küçük'ün de aralarında bulunduğu 65'i tutuklu 273 sanıklı "Ergenekon" davasının 215'inci duruşması başladı.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde oluşturulan salonda görülen duruşmaya, CHP İzmir Milletvekilli gazeteci Mustafa Balbay, CHP Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, eski Özel Harekat Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin ile gazeteci Tuncay Özkan'ın da aralarında bulunduğu 45 tutuklu sanık katıldı.
Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, emekli Tuğgeneral Veli Küçük, emekli Tuğgeneral Levent Ersöz ve Sedat Peker'in de aralarında bulunduğu 20 tutuklu sanığın gelmediği duruşmada, bu davada tutuksuz yargılanan "Odatv" davasının tutuklu sanığı Prof. Dr. Yalçın Küçük ile 3 tutuksuz sanık da hazır bulundu.
Mehmet Eymür dinlendi
"Ergenekon" davasında tanık olarak dinlenilen eski MİT Kontrterör Daire Başkanı Mehmet Eymür, kendisi Amerika'da iken soruşturma başlatılan Ergenekon yapılanmasına ilişkin çok şey bilmediğini, bilgilerinin genelde kulaktan dolma ve duyuma davayı olduğunu söyledi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, tanık olarak dinlenilen Eymür, 1966 yılından beri istihbaratçı olarak çalıştığını belirterek, meslek hayatı boyunca aktif görevlerde yer aldığını kaydetti. Eymür, mesleğinin son yıllarında terörle mücadele konusunda görev aldığını ifade ederek, en son ABD'ye görevi nedeniyle gittikten hemen sonra da emekli olduğunu belirtti.
Mahkeme başkanı Hasan Hüseyin Özese'nin, "Ergenekon konusunda bildiklerinizi anlatın" demesi üzerine Eymür, "Ergenekon'la ilgili çok şey bilmiyorum. Bu yapılanmaya ilişkin soruşturma, ben Amerika'dayken başladı. Bilgilerim genelde kulaktan dolma, duyuma dayalıdır" ifadesini kullandı.
Eymür, davanın sanıklarından Doğu Perinçek ve birçok sanık ile uzun zamandır sorunları olduğunu anlatarak, şunları söyledi:
"Bizi sürekli ifşa ettiler. Terör örgütünün hedefi haline getirdiler. Hala da devam ediyorlar. Yakın zamanda mahkemenizde Alaattin Çakıcı'nın da tanıklığına başvuruldu. Çakıcı'nın anlattıkları bazı basın yayın organlarında yer aldı. Bunların hepsi asılsız, yıpratmak amaçlı yapılan şeyler. Bu iddiaların komik olduğu, yapılan soruşturmalar neticesinde ortaya kondu. İddiaları soruşturan cumhuriyet savcılığı, kovuşturmaya yer olmadığı kararını verdi."
"Veli Paşa'yı tanıyorum"
Mahkeme başkanı Özese, sanıklar arasında tanıdıklarının olup olmadığı sorması üzerine Eymür, "Veli Paşa'yı tanıyorum. Mardin'de birlikte çalıştık. Ben bölge müdürüydüm. O da Mardin tabur komutanıydı. Güler Kömürcü Amerika'da komşumdu. Tuncay Özkan'ı da tanırım" dedi.
Daha sonra mahkeme heyeti başkanı Hasan Hüseyin Özese, soruşturma aşamasında verdiği ifadesini okuyarak Eymür'e eklemek ya da değiştirmek istediği bir şey olup olmadığını sordu.
Savcıya kendi ayağıyla gittiğinin söylendiğini belirten Eymür, "Çok önemli olmamakla birlikte, ben kendi ayağımla giderek ifade vermedim. Savcılığa, çağrılmam üzerine gittim" dedi.
Cumhuriyet savcısı Mehmet Ali Pekgüzel'in, "Ergenekon" yapılanmasını ilk ne zaman duyduğunu sorması üzerine Eymür, kural dışı güçler olduğunu bildiğini belirterek, "Nato örgütlenmesinin isminin Ergenekon olup olmadığını bilmiyorum" diye konuştu.
Eymür, "Ergenekon" adını ilk defa ABD'de bulunduğu sırada, 2000 yılından sonra duyduğunu, yöneticilerinin arasında eski bir MİT mensubunun olduğunu öğrendiğini ifade etti.
Savcı Pekgüzel'in ilk kez 1997 yılında bazı yazarlar tarafından gündeme getirilen "Ergenekon" örgütüne ilişkin MİT'te herhangi bir çalışma yapılıp yapılmadığını sorması üzerine Eymür, şunları kaydetti:
"Genel olarak Susurluk raporunda ismi geçmese bile buna yönelik, siyasi yapılanmaya doğru gidildiği ve ağır silahların kullanıldığı bir çeteleşmeden bahsedildi. Daha sonra bu raporun doğru olduğu da ortaya çıktı. Yapılanmanın ismi ne olursa olsun devletin içinde illegal bir yapılanmaydı. Devletin içindeki kontrolsüz yapıların milli gayelerle kurulsa bile zamanla devletin aleyhine döneceğini düşünüyorum."
"Doğru dürüst bir çalışma yapılmadı"
Savcı Pekgüzel'in yorum yapmaması konusunda uyararak soruyu tekrarlaması üzerine Eymür, dönemin başbakanı Necmettin Erbakan'a bir rapor sunulduğunu belirterek, "Abuk sabuk bir rapor yazıldı. Toplanan bilgiler alt alta konuldu. Hatta Fethullah Gülen'den bahsediliyor, hiç alakası olmadığı halde. Bu işin başında Mithat Alpay vardı. Doğru dürüst bir çalışma yapılmadı. Benim yazdığım raporlar da ortadan kaybedildi" dedi.
"Ergenekon" kitapçığı ve şemasının hazırlanmasında görev alıp almadığı sorulan Eymür, o dönem MİT'te görevi bulunmadığını, şemalardan haberi olmadığını, basından takip ettiğini söyledi.
Danıştay saldırısı sonrasında Yeditepe Hukuk Bürosu'nda ele geçirilen "Ergenekon" belgesinin "atin.org" sitesinden 2 Eylül 2002 tarihinde çıktı olarak alındığını belirten savcı Pekgüzel'in, yazının kendisine ait olup olmadığını sorduğu Eymür, yazıyı inceleyerek kendisine ait olduğunu söyledi.
Savcı Pekgüzel'in, "Ergenekon" belgesinin Doğu Perinçek tarafından yazıldığı ve Perinçek'in yeniden yapılanma içinde görev aldığına ilişkin bilgilere nasıl ulaştığı yönündeki sorusunu Eymür, şu şekilde yanıtladı:
"30 yıldan fazla istihbaratta çalıştım. Geniş bir tanıdık muhitim var. Bir çok bilgi bana gelir. Ben kafama göre süzerim. Yazılarımda abartma yoktur. Doğu Perinçek'i 70'li yıllardan beri tanıyorum. Bu tip faaliyetler içerisinde olduğunu biliyorum. Bunu yapabilecek kapasitede olduğunu düşünüyorum. Senelerin verdiği birikime dayanarak yazdım."
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
İstanbul'da yıkım sırasında şok! Yan binanın duvarının olmadığı ortaya çıktı: Yatak odası açıkta kaldı
22 Kasım 2024 cuma namazı vakti saat kaçta? Diyanet İstanbul, Ankara, İzmir cuma saati, öğle ezanı vakti
Ağaca çarpan otomobil ikiye bölündü, sürücü olay yerinde can verdi
'Turuncu' uyarı verilmişti: Sağanak yağış olumsuz etkiledi... İşyerleri sular altında!
SON DAKİKA... 18 gün sonra cansız bedeni bulunmuştu! Rojin Kabaiş'in babası: Otopsi raporunda 'suda boğulma' yok!