hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Ergenekon davaları birleşti

    Ergenekon davaları birleşti
    expand

    13. Ağır Ceza Mahkemesi Birinci Ergenekon Davasıyla İkinci Ergenekon davasının birleştirilmesine karar verdi. Mahkeme, Bayram Demir ve Seyhun Zayim'i tahliye etti.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Birinci "Ergenekon" davasının 225'inci duruşması, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde oluşturulan salonda başladı. Duruşmaya, emekli Tuğgeneral Veli Küçük ve emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin'in de aralarında bulunduğu 20 tutuklu sanık katıldı.

    Duruşmaya tutuklu sanıklardan Sedat Peker, Ergün Poyraz, Muzaffer Şenocak, Mehmet Fikri Karadağ ve Sevgi Erenerol ile duruşmadan men cezası verilen İşçi Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek, Semih Tufan Gülaltay, Bedirhan Şinal, İsmail Sağır, Erhan Timuroğlu ve Özkan Kurt ise gelmedi.

    Sanıkların taleplerinin alındığı duruşmada konuşan Cumhuriyet Gazetesi'ne molotofkokteyli atılması dosyasında tutuklu yargılanan Bayram Demir, iki ayrı dosyadan 5 yıldır tutuklu olduğunu, hakkında 3 tane ağır ceza mahkemesince araştırma yaptığını ifade ederek tahliyesini istedi.

    Yalan tanıklıkla suçladı

    Tutuklu sanık Muzaffer Tekin de duruşmada tanık olarak dinlenilen Talip Doğan Karlıbel'in kendisiyle ilgili "uyuşturucu baronuyla çalıştığı" iddiaları ve buna karşılık Alman yetkili makamlarınca gönderilen yazıya değindi. Alman makamların yazısında, Karlıbel'in savcılığa sunduğu belgede tahrifat olduğu tespitine yer verildiğini anlatan Tekin, "Bu resmi belgeden de anlaşılacağı üzere Alman istihbaratı, olmayan bir örgütün uyuşturucu trafiğini çözmek gibi bir gafletin içinde olmamıştır. Alman adli mercileri, maddi delillerle tanığın sahtekar ve müfteri olduğunu mahkemenize bildirmiştir" diye konuştu.

    Karlıbel'in, yalan tanıklık, iftira, resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediğini savunan Tekin, savcılığın ve mahkemenin bu tanık hakkında gereğini yapmasını istedi.

    "Veli Küçük olarak yaşamak zor"

    Tutuklu sanık emekli Tuğgeneral Veli Küçük de duruşmada birçok gizli ve açık tanığın dinlenildiğini ve kendisi aleyhinde beyanlarda bulunduğunu ifade ederek, "Veli Küçük olarak yaşamak çok zor" dedi.

    "Suç ortaklarımı gizliyorsunuz"

    İddianamede, kendisi hakkında "örgütün köprü elemanı" olduğunun yazıldığını hatırlatan Küçük, mahkemenin kapatılmasına karar verdiği "Ergenekon" şemasının da açıklanması talebinin reddedildiğini anımsattı. Küçük, şemanın basında yayınlandığını belirterek, "Mahkemenin bu kararını yeniden gözden geçirmesini talep ediyorum. Ben, suç ortakları gizlenerek yargılanan bir kişiyim. 'Suç ortaklarını söylemem' diyorsunuz. Ben yargılanmak istiyorum" diye konuştu.

    "Çiller, Ağar, Baykal, Karadayı, Kıvrıkoğlu dinlensin"

    Küçük, basında yer alan şemaya göre kendi üstünde gösterilen, talimat ve direktifler aldığı iddia edilen 5 emekli general bulunduğunu, üstten aldığı karar ve talimatları uygulattığı altındaki 23 kişinin de basın mensupları, iş adamaları ve politikacılardan oluştuğunu söyledi.

    Küçük, şemaya göre kendi üstünde bulunan emekli orgeneraller İsmail Hakkı Karadayı, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Teoman Koman, Rasim Betir ve emekli Tümgeneral Osman Özbek ile altında yer alan Tansu Çiller, Mehmet Ağar ve Deniz Baykal'ın da aralarında bulunduğu 28 kişinin ismini tek tek açıklayarak, "Eğer basında yer alanlar doğru ise bu kişilerin tanık olarak dinlenilmesini talep ediyorum" şeklinde konuştu.

    Savcı, iki davanın birliştirilmesini istedi

    İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada sanık ve avukatların taleplerinin alınmasının ardından Pekgüzel, görüşünü açıkladı.

    Sabancı suikastının sanıklarından Mustafa Duyar'ın eşi Semra Polat Duyar'ın davaya müdahil olma talebini, iddianamede sanıklar hakkında Duyar'ın öldürülmesiyle ilgili bir sevk maddesi bulunmadığı gerekçesiyle kabul edilmemesini isteyen Pekgüzel, ancak dilekçesinde belirttiği hususlarla ilgili gereğinin yapılması için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na yazı yazılmasını talep etti.

    Pekgüzel, bu dava ile ikinci "Ergenekon" davasının birleştirme talepli açıldığını belirterek, aralarında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu gerekçesiyle birinci "Ergenekon" davasının ikinci "Ergenekon" davasıyla birleştirilmesini istedi.

    Davalar birleşti

    İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Birinci Ergenekon Davası'nda Mahkeme Heyeti sanıkların ve avukatların sözlü ve yazılı taleplerine ilişkin kararlarını yaklaşık 5 saatlik aranın ardından açıkladı.

    5 sayfalık ara kararlar Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese tarafından açıklandı.

    Mahkeme Heyeti 2008/209 esas sayılı Birinci Ergenekon Davası ile 2009/191 esas sayılı İkinci Ergenekon Davasının birleştirilmesine karar verdi.

    Mahkeme heyeti, kararında her iki dava dosyası arasında hukuki, fiili irtibat bulunması, davaların birleştirme talepli açılmış olması, kovuşturmada gelinen aşama, delillerin birlikte değerlendirilmesindeki zorunluluk ve usul ekonomisi dikkate alındığını belirtti. Kararda şu ifadelere yer verdi: İddia olunan Ergenekon Terör Örgütünün faaliyetleri kapsamında değerlendirildiği yönündeki iddiaların varlığı karşısında Yargıtay 9. Dairesinin aynı örgütün kuruluşu ve terör örgütü olarak tespiti aşamasında görülmekte olan farklı dosyalar üzerinde yürütülen davaların bir arada yargılamaların yapılması gerektiği yönündeki yerleşik içtihatları da göz önünde bulundurularak davaların birleştirilmesine karar verildi.
     
    Bayram ve Zayim'e tahliye

    Mahkeme Cumhuriyet Gazetesine molotof kokteyli atılması dosyası sanıkları Bayram Demir ve Seyhun Zayim'in tahliyesine karar verdi. Mahkeme ayrıca Demir ve Zayim'in yurtdışına çıkışını yasakladı. Veli Küçük ve emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin'inde aralarında bulunduğu 29 tutuklu sanığın tahliye taleplerini oy birliğiyle reddeden Mahkeme heyeti duruşmayı 7 Nisan saat 09.30'a erteledi.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow