"Ülkemiz ne kadar güzel, milletimiz ne kadar asilse düşmanlarımız da maalesef o kadar kalleş" diyen Erdoğan, "Saldırı her zaman dışarıdan gelmiyor. Bazen en büyük ihanetler içeriden çıkabiliyor. İdam konusunda ben milletimle aynı düşünüyorum. Parlamentodan geçtiği anda bana geldiğinde ben bu kararı onaylarım. Çünkü devlet kendisine karşı işlenen suçları af yetkisinde. Yoksa, kişilere karşı işlenen suçu devlet olarak biz affedemeyiz. Bu milletin önüne duvar gibi örülen çok yanlış var. Tek parti döneminde yapılan en büyük yanlış, geçmişi, tarihî, medeniyeti ile bağlarının zayıflatılmasıdır. Bugün biz Suriye deyince, Irak deyince, Kırım deyince, Batı Trakya, Bosna deyince birileri sanki uzaydan gelmiş gibi yüzümüze bakıyor. Hatta daha da ileri gidip tam bir cahil cesaretiyle Türkiye'nin Irak, Bosna ile ilişkisi ne olabilir diyorlar. Halbuki bu coğrafyalar bizim canımızın birer parçasıdır. Antep ile Halep'i, Rize ile Batum'u, Edirne ile Gümülcine'yi, Bursa ile Üsküp'ü birbirinden farklı düşünmek mümkün mü? Bu şehirler fiziki olarak başka ülkelerin sınırları içindedir. Ama bizim gönül sınırlarımız oraları kapsayacak şekilde geniştir. Ah benim yeşil Bursalı kardeşlerim! 'Ellerin yurdunda çiçek açarken, / Bizim ile kar geliyor gardaşım. / Bu hududu kimler çizmiş gönlüme? / Dar geliyor, dar geliyor gardaşım.' Gönlüme dar da gelse de, biz her ülkenin fiziki sınırlarına saygı duyuyoruz. Hiçbir ülkenin egemenlik hakkıyla ilgili en küçük sorunumuz bulunmuyor. Bizim derdimiz, oralarda yaşayan kardeşlerimizin, ecdat yadigarlarının korunmasıdır. Bizim bütün bu coğrafyanın her köşesinde atalarımızın ayak izi, alın teri, döktüğü kan, yattığı mezar var. Dünyanın 30 ayrı ülkesinde bizim şehitliklerimiz var. 30 ayrı ülkede. Bunlar bizden kopuk olabilir mi? Ayrı olabilir mi? Bizim oraları hissetmememiz mümkün olabilir mi? Öyle bir karanlık dönem ki, kayıpların sayısını çıkaramamışız. Bu Sinan Paşa'yı restore etmek hamdolsun bize nasip oldu. Cezayir'den Prizren'e kadar her yerde aynı ifadeyi görüyoruz. Geçtiğimiz 100-150 yılda yaşadığımız acı ve kayıpları yüreğimize gömmüş bir milletiz. Bu acılar burada. Bunu unutamayız. Bizim kültürümüz, yaşadığımız sıkıntı ne kadar büyük olursa olsun, böyle vakur bir duruş sergilememizi gerektiriyor. Onun için duygularımızı, ağıtların, türkülerin, manilerin satırları arasında inceden inceye ifade etmişizdir. Birileri de çıkmış bize geçmişimizi toptan unutturmaya çalışıyor" diye konuştu.