Erdoğan: "Devlete 'yurttaş dini'ni egemen kılmaya çalışıyorlar"
Cumhurbaşkanı Erdoğan Din Şurası'nda konuştu. Erdoğan laikliği, "Kilise ile devlet ilişkisini taklit ederek bize din sanki devlete tehdit gibi bir anlayışı, bir zihniyeti dayattılar" sözleriyle tanımlayarak, "Bunlar kendi elleriyle yurttaş dini benzeri dinler icat ederek, İslamın karşısına kendi yapay dinlerini koymalarının çabası içinde olduklarını bilmiyorlar veya bilmek istemiyorlar. 'Din ve devlet işleri ayrı olsun' diyerek, dine karşı her saldırıyı meşru görenler, kendi yapay dinlerini devlete egemen kılmanın mücadelesini verdiklerinin bilincinde değiller" dedi.
İşte Erdoğan'ın konuşmasının satırbaşları;
- Yoksulun mazlumun dindarın hakkını savunduk diye bizi hedef yapıyor
- 200 yıldır bu ülkede bazı meseleler özgürce ve cesaretle ele alınamamıştır. Dindarlık ile cehalet hep eş tutulmuştur. Din ve dindarlık yobazlığın, gericiliğin, baskının nedeni olarak lanse edilmiştir.
''İsteseler de istemeseler de Osmanlıca öğrenilecek"
- İslamofobiklere göre İslam dünyasının geri kalmasının nedeni dindir. Bilimde ve teknolojide geride kalmanın nedeni işte bu İslamofobiklere göre dindir. İslam dünyası ve İslam dünyasının münevverleri defansta kalmaktan ofansif bir hareketin içine girememişlerdir. Biz öyle bir dinin mensubuyuz ki ilk emir ilim. Oku diye emreden bir dinin mensubuyken adeta sanki ilmi reddeden bir din varmış gibi sunulmaya gayret edilmiştir. Böyle bir dinin mensubuyken aklın ve bilimin tek çıkış yolu gibi gösterilmesi manidardır.
- Dünya 5'ten büyüktür diyoruz o yüzden üzerimize geliyorlar.
"Kadın ve erkeğin eşit olması fıtrata ters"
"Din adamı maskesi takan şarlatanlar..."
- Din adamı maskesi takan şarlatanlar uluslararası kamuoyuna mazhar olmuşlardır. Dini sinsice çarpıtmaya çalışanlar ekran yoluyla imkanına imkan kattı. Eğer hedef yapılıyorsak boşuna yapılmıyoruz. 200 yıldır sorulamayan soruları sorduğumuz için hedef oluyoruz.
- Yakın bir geçmişte dindar bir nesil dediğim için, eğitimde 4+4+4 modelini getirdiğimiz için çok ağır eleştirilere, hakaretlere hatta saldırılara maruz kaldık. "Amerika kıtasına Müslümanlar daha önce oraya ulaşmıştı" dediğimiz için saldırıya maruz kaldık.Ardı ardına buna yönelik kitaplar ortaya çıkmaya başladı.
- Kadın için asıl kavramın eşdeğer olması gerektiğini söylediğim için saldırıya maruz kaldık. Darbe ile işbaşına gelmiş bir zat bir şahıs çıkıyor İnterpol’e talimat veriyor. Talimatla Müslüman Alimler Birliği Başkanı kırmızı bültenle aranmak üzere adım atılıyor. Bu nasıl bir iştir. İlim siyasetin emrinde olmaz. Siyaset ilmin hizmetkarı olur. İşler tersine dönmüş vaziyette. Bu gelişmeler dünyanın kötüye gittiğinin alametidir. İslam dünyasında bir söylem birliği yok, beklenen, aranan o dayanışma yok. Türkiye burada öncü bir rol oynayabilir.
"Camiler ahır olarak kullanıldı"
- Bu ülkede kimi zaman Kuran’ın okunması, öğretilmesi, ezanın aslıyla okunması dahi yasaklanmıştır. Başörtüsü yasaklanmış, kimi camiler ahır olarak kullanılmış. Namaz kılanlar horlanmış ve bazı imkanlardan da mahrum bırakılmıştır. Din ve dindarlar söz konusu olduğunda her türlü tasarruf yapılmıştır. Dinin yaşanmasını bırakın, dinin konuşulmasına, dine ve dindarlara yönelik saldırılara karşı cevap verilmesine dahi imkan verilmemiştir. Sahte hocaların toplumu zehirlemek için yaptıkları mücadele desteklenmiştir, hatta teşvik edilmiştir. Sözüm ona alimlerin sırtları sıvazlanmıştır.
- Sahte hocaların, sahte dindarların adeta toplumu zehirlemek için yaptıkları mücadele, bu ülkede maalesef desteklenmiştir, hatta ve hatta teşvik edilmiştir. Resmi ideolojinin dar kalıpları içinde kalan sözüm ona alimler teşvik edilmiş, sırtları da sıvazlanmıştır. Vatanına ihanet şebekesi kuran, din adamı maskesi altındaki şarlatanlar, ulusal ya da uluslararası teşviklere mazhar olabilmiştir.
"Yurttaşlık benzeri din icat ediyorlar"
- Kilise ile devlet ilişkisini taklit ederek bize din sanki devlete tehdit gibi bir anlayışı, bir zihniyeti dayattılar.
- Biz ise bugün sanal bir tehditten yola çıkıp devletin din üzerinde on yıllardır kurduğu baskının artık sona ermesi gerektiğini savunuyoruz. Açık şekilde ifade etmeliyim ki, İslam dinine ve onun kamusal alandaki görünümüne karşı büyük husumet besleyenler yarın yazacaklar, bu ifadelerle saldırıya geçecekler biliyorum. Aslında kendi elleriyle kendi dinlerini icat ettiklerinin farkında değiller. Bunlar kendi elleriyle yurttaş dini benzeri dinler icat ederek, İslamın karşısına kendi yapay dinlerini koymalarının çabası içinde olduklarını bilmiyorlar veya bilmek istemiyorlar.
- 'Din ve devlet işleri ayrı olsun' diyerek, dine karşı her saldırıyı meşru görenler, kendi yapay dinlerini devlete egemen kılmanın mücadelesini verdiklerinin bilincinde değiller.
Ana muhalefetten Erdoğan'ın sözlerine tepki
"Kâbe Arabın olsun, Çankaya yeter' dediler, bunun için normalleşme diyoruz"
-Çıktılar ne dediler? Sipariş şairleri çıktı bunların, 'Kâbe Arabın olsun, bize Çankaya yeter' dediler. Bu zihniyet hak dinin yerine yapay bir din koyma, helvadan put yapma zihniyeti değildir de nedir soruyorum size. Kendileri yaptılar, kendileri taptılar. Bunu hala ikame etmek isteyenler var. İşte bunun için normalleşme, özgüven, cesaret diyoruz. Onun için ülkemizde yüz bini aşkın sadece din adamımız var, din gönüllülerimiz diyorum ben de hocam gibi. 200 yıldır yaşadığımız kötü tecrübelerden yola çıkarak demokrasi, özgürlük diyoruz.
-Devlet eliyle her türlü ret, inkar, asimilasyonu biz de inkar ediyoruz. Mücadelemiz sadece Sünni dindarlar ve hatta sadece Müslüman dindarlar için de değildir. Alevi Sünni fark etmez, Müslüman Hıristiyan fark etmez. Biz bütün derdimizi tüm insanlık için veriyoruz. İslamın zaten özelliği bu değil mi? İnsan kutsaldır, can kutsaldır. Biz insan için, can için mücadele vermeyi sürdüreceğiz.
"Osmanlıcadan rahatsız olanlar var"
- 200 yıldır yaşanan baskılara rağmen, köklerimizle kesilmeye çalışılan bağlantılara rağmen Türkiye'nin alimleri, münevverleri hamdolsun ayaktadır. Kitaplarımızla, eserlerimizle, arşivlerimizle bağımızı koparmaya çalışmalarına rağmen hamdolsun alimlerimiz ayaktadır. İşte şurada, Milli Eğitim Şurası'nda bir Osmanlıca gündeme geliyor. Osmanlıcayı bu ülkenin evlatlarının öğrenmesinden rahatsız olanlar var. Aslında bu eskimez Türkçe'dir. Bununla biz gerçekleri öğreneceğiz. Diyor ki, 'Mezar taşlarının okunmasını mı öğreteceğiz?' Zaten sıkıntı burada. O mezar taşlarında bir tarih, medeniyet yatıyor. Bir neslin mezarında kimlerin yattığını bilmemesinden daha büyük bir cehalet, daha büyük bir acz olabilir mi? Sıkıntı burada bu bizim şah damarlarımızın koparılmasıydı aslında.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Dikkat! Meteoroloji il il uyardı: Lapa lapa kar geliyor! Don, tipi, buzlanma...
KENDİ ELLERİYLE YAPTI! Yatağa bağımlı 47 yıllık eşi için binanın dışına asansör
Yolda yatan köpeği ezdi: 10 saatlik kamera incelemeleri sonucu yakalandı!
HABER || İzmir'de 3 polisi yaralamışlardı! Adliyeye sevk edildiler
İstanbul'da yıkım sırasında şok! Yan binanın duvarının olmadığı ortaya çıktı: Yatak odası açıkta kaldı