Erdoğan: "Çapulcuların yaptıklarını yapmayız"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Adana Havaalanı'nda kendisini karşılayan AK partililere hitap etti. Erdoğan, " Biz birkaç çapulcunun yaptıklarını yapmayız. Onlar yakarlar, yıkarlar. Çapulcunun tanımı budur. Bunların yüzde 95'i, bu olaylar çıkana kadar Gezi Parkı nerede onu bilmezlerdi. Ama ben orada doğdum, büyüdüm" dedi.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Uçakla Adana Şakirpaşa Havaalanı'na gelen Başbakan Erdoğan, burada kendisini karşılayan vatandaşlara seslendi.

Başbakan Erdoğan, Adana'dan, ilçelerinden ve Osmaniye'den gelerek alanı dolduran vatandaşlara teşekkür ederek "Siz bizimle beraber yürüdüğünüz sürece milletin rotasında dimdik ayakta duran AK Parti iktidarı vardır. Başbakanınız, Genel Başkanınız bu can, bu tende olduğu sürece şunu bilesiniz; hiçbir şeyden Allah'ın izniyle yılmaz. Bizim bu dünyada sadece rabbimize bir can borcumuz var, kimseye değil" dedi.

Bu milletin hizmetkarıyız" dediklerini ifade eden Başbakan Erdoğan, "Hizmetlerimizi 76 milyona verdik, ayırmadık. Hiçbir zaman yüzde 50'nin partisi olmadık. Her zaman için 76 milyonun partisi olduk. 'Batıda ne varsa doğuda o olacak, kuzeyde ne varsa güneyde olacak' dedik. Ne dedik, 'Biz etnik, bölgesel, dinsel milliyetçiliğe karşıyız' dedik. '76 milyonun partisiyiz' dedik. Biz sizleri Allah için seviyoruz. Yaradılanı, yaradandan ötürü seviyoruz ve bugüne kadar siz bize hangi rotayı çizdiyseniz, o rotada yürüdük, yürümeye devam edeceğiz" diye konuştu.

"Yüzde 95'i Gezi Parkı nerede bilmez"

Erdoğan, bugün Mersin'de Akdeniz Oyunları için yapılan tesislerin açılışını yapacaklarını dile getirerek, şunları kaydetti:

"Sevgili gençler dimdik durun, dik durun, dikleşmeyin. Biz hani az önce söylediniz ya, biz o birkaç çapulcunun yaptıklarını yapmayız. Onlar yakarlar, yıkarlar, çapulcunun tanımı budur zaten. Onlar kamunun mallarını yakıp, yıkarlar. Sivil vatandaşın, esnafın dükkanını tarumar ederler. Onlar sivil vatandaşın araçlarını da yakarlar, yıkarlar. Onlar bu ülkenin başbakanına küfredecek kadar alçaktırlar. Eğer inancınıza güveniyorsanız inanç özgürlüğünden korkmayın.

Eğer fikrinize güveniyorsanız fikir özgürlüğünden korkmayın. Söyleyeceğiniz birşey varsa eğer çevreciyseniz, bu ülkede çevreci bir başbakan var gelirsiniz görüşürsünüz. Ama bu olayların çevrecilikle alakası yok. Kardeşlerim bu ülkede on yıl içinde 2 milyar 800 milyon üzerinde agaç diken bir iktidara kimse çevrecilik dersi veremez. Sadece şu anda Gezi Parkı deniliyor değil mi? İnanın bunların 95 i bu olaylar çıkana kadar Gezi Parkı nerede bilmezlerdi. Bunlar hayatlarında Gezi Parkı'na da gitmemişlerdir. Ama ben orada doğdum büyüdüm. Biz şu anda daha güzelini daha iyisini ve çevreyi tanımına uygun olarak yapıyoruz, yapacağız. "

"En güzel dersi sandıkta vereceksiniz"

Konuşması sık sık sloganlarla kesilen Başbakan Erdoğan, gençlere birlik ve beraberlikleri için teşekkür ederek, konuşmasına şöyle devam etti:

"Biz bir olacağız, beraber olacağız. İri olacağız, diri olacağız. Fakat sizden bir ricam var. Artık 7 ay var 7 ay sonra yerel seçimler olacak bunlarla ilk dersi demokratik yollarla sandıkta vermenizi istiyorum. Sandıkta. O dünyada yanlış, yalan haberler yapanlara en güzel dersi siz yine sandıkta vereceksiniz. Çünkü Türkiye'nin güçlenmesini, büyümesini hazmedemeyenler var.

Bu çevreci olarak geçinenlere sorarsan, bunlar Türkiye'de hiçbir yatırımın yapılmasını istemezler. Nerede ne yatırım yaparsanız yapın, bunun karşısına dikilirler. Neden? Çünkü bunların bu ülkede taş üstüne taş koydukları mümkün değil. Bunlara sorun acaba siz bu ülkede mensubu olduğunuz partiler kaç tane ağaç diktiler? Mukayesesi kabil değil. Bu kardeşiniz İstanbul'a büyükşehir belediye başkanı olduğu zaman İstanbul çöldü. İstanbul'un caddeleri, refüjleri için dışarıdan 10 yaş grubu ithal ağaç getirdim. İstanbul'u ağaçlandıran bir belediye başkanıyım.

İnşallah daha güzel bir Türkiye'ye yürüyoruz ama bir olalım ,bir olmaya her zaman varmıyız? Ayrılık tohumları ekmek isteylenlere fırsat vermeyin. Bir olacağız dedim ya beraber olacağız, iri olacağız, diri olacağız dedim ya, işte sizden şunu istiyorum; kapı kapı dolaşacağız. Hanım kardeşlerimden, gençlerden özel gayret istiyorum. Ana kademeden özel gayret istiyorum. Allah'ın izniyle 2014 Mart, çok şeyleri değiştirecek."

"Neyin mücadelesini veriyorlar?"

Polise yapılan eleştirilere değinen Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Sevgili kardeşlerim; bu ülkede hedefler saptırıldı. İşte bakıyorsunuz ana muhalefetin haddini bilmez bir milletvekili çıkıyor, genel başkanından tutun aşağı doğru büyük bir çoğunluğunda aynı kafa var. Benim polisime saldırıyor, hakaret ediyor. Yani bu polis kimin polisi ? Bu polis Türk polisi, bu polis bu milletin polisi. Bir başkomiserimizi şehit ettiler. Ama ahlaki değerlerden nasibi almamış olanlar, onların mensupları twit atıyorlar.

Hatay'da ölen gençle ilgili olarak intikamın alındı diyorlar. Bunlar artık bu denli haddini aşmış olan bir siyasi parti. Kardeşlerim biz bunlara aldırmayacağız ama polisimizi de bunlara yedirmeyeceğiz. Bunlar bu milletin polisidir bu milletin içerisinden çıkmıştır. Bu milletin asayişi, güvenliği için mücadele ediyorlar. Bu meydanları anarşistlere, teröristlere mi bırakacaktık? Neyin mücadelesini veriyorlar? Bu polisimiz onun koruma mücadelesini veriyor.

Ben Adana'da şehit olan başkomiserime Allah'tan rahmet diliyorum, ailesine sabırlar diliyorum. Telefonla görüştüm, kendilerine başsağlığı temennilerimi bildirdim. Tabi hamile olan eşi geride böyle bir yavruyu da bıraktı. İnşallah sabırla onlarla da geleceğe yürüyecektir. Ben Adanalı kardeşlerime gösterdikleri ilgiden dolayı teşekkür ediyorum. Tekrar geleceğim. Adana'ya dev Adana mitingi için geleceğim. Bu bir yoldan geçerken selamlamaydı. Gününüz kutlu olsun. Geleceğiniz mutlu olsun."

Erdoğan'ın Adana'daki konuşmasının tamamı (tıkla-izle)