Erdoğan Ağrı'dan Pensilvanya'ya seslendi
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Şimdi çıkmış bir Pensilvanya, mesajlar atıyor. Bilmiyorum Pensilvanya'nın burada da uzantıları var mı? Yok değil mi? Güzel. SMS'ler atıyorlar, 'AK Parti'ye oy vermeyin, kime verirseniz verin.' Fakat unutmayın yalancının mumu yatsıya kadar... Ama bununki yatsıya kadar yanmadı, erken söndü" dedi.
Başbakan Erdoğan, partisinin, Ağrı'nın Adliye Meydanı'nda düzenlediği mitinginde konuştu. Çözüm sürecine değinen Erdoğan, annelerin babaların yürek acısını dindirmek, gençlerin ölümünü durdurmak için mücadele verdiklerini ancak birilerinin de kendilerini durdurmaya çalıştığını söyledi.
Başbakan Erdoğan, geçen yıl Nevruz'dan bu yana yeni acılar yaşanmadığını söyledi, "Son 1 yıldır artık kan akmıyor, ocaklar sönmüyor, son bir yıldır evlere, yüreklere ateşler düşmüyor" dedi. Erdoğan, bu yıl da Nevruz'u 77 milyonun hep birlikte coşkuyla kutlayacağını ifade etti.
Çözüm süreci geçen yıl Abdullah Öcalan'ın Diyarbakır'daki Nevruz kutlamalarında mektubunun okunmasıyla ilan edilmişti.
Erdoğan, konuşması sırasında Kürt edebiyatının en önemli isimlerinden Ahmed-i Hani'nin Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Kürtçe ve Türkçe olarak basılan Mem u Zin adlı eserini miting alanındakilere göstererek, "Laf değil icraat istiyoruz. İşte icraat. Tamam? Ruhu şad olsun. Şimdi Faki Tayran'ın Divan kitabını, Türkçe ve Kürtçe yayına hazırlıyoruz" diye konuştu.
"Barış sürecini baltalamak istediler"
Konuşmasında tek vatan, tek bayrak, tek devlet vurgusunu yineleyen Erdoğan, birliği ve kardeşliği "kıskananlar" ve bozmak isteyenler olduğunu söyledi. Oslo sürecinin bu amaçla sabote edilmek istendiğini belirterek 7 Şubat 2012'de MİT Müsteşarının tutuklanmak istendiğini dile getiren Erdoğan, Paris'te öldürülen 3 PKK'lı kadının öldürülmesine de değindi. Erdoğan, şunları söyledi:
"Paris'te suikast yaparak süreci durdurmak istediler. Gezi olaylarıyla bu barış sürecini, bu kardeşlik sürecini baltalamak istediler. Başarılı olamadılar. Ama hiç birinde de kardeşliğimizi bozamadılar. Şimdi 17 Aralık ve 25 Aralık darbe girişimlerini de en başta çözüm sürecini ortadan kaldırmak için yaptılar. Neden biliyor musunuz? Eğer çözüm süreci kalıcı olursa Türkiye'yi hiç kimse tutamaz. Çözüm kalıcı olursa ekonomiyi hiç kimse tutamaz. Çözüm kalıcı olursa kardeşliğimizi kimse bozamaz. Bunu istemediler. Onun için 17 Aralık'ta, 25 Aralık'ta hükümeti devirip süreci bitirmek istediler. Biz bu saldırı karşısında dik durduk dik. Sizin emanetinizi gasp etmek istediler. Biz o emaneti vermedik. Türkiye'nin istikbaline, istiklaline, o büyük ekonomisine çözüm sürecine yönelik bu alçak saldırıya geçit vermedik. Ne diyorlar, 'yolsuzluk ve rüşvet'. Kardeşlerim, en büyük yolsuzluk, en büyük hırsızlık milli irade hırsızlığıdır. Bize yolsuzluk ve rüşvet iftirası atanlar aslında milli iradeyi çalarak yolsuzluğun ve hırsızlığın en büyüğünü yapmak istediler. Kardeşlerim, bu milletin bir kuruşunu yedirmedik, yedirmeyiz, millin iradesini de gasp ettirmeyiz."
Gülen, CHP ve MHP'ye "kaset" suçlaması
Erdoğan, CHP'nin 27 Mayıs 1960'daki askeri darbeye destek verdiğini ve Menderes'in idamına seyirci kaldığını anlatarak, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştirdi.
Erdoğan, Fethullah Gülen'e de eleştiri ve suçlamalar yönelttiği konuşmasında şu eleştirilerini yineledi:
"Şimdi çıkmış bir Pensilvanya, mesajlar atıyor. Bilmiyorum Pensilvanya'nın burada da uzantıları var mı? Yok değil mi? Güzel. SMS'ler atıyorlar, 'AK Parti'ye oy vermeyin, kime verirseniz verin.' Fakat unutmayın yalancının mumu yatsıya kadar... Ama bununki yatsıya kadar yanmadı, erken söndü. Şimdi istiyorum ki buna 30 Mart'ta tam manasıyla mührü vuralım. CHP ile MHP'yi kötü aldattı ona da söyleyelim. CHP'nin, MHP'nin genel başkanlarına gittiler, 'elimizde dosyalar var dediler, kasetler var, montajlar var, hükümeti devireceğiz, ekonomiyi batıracağız, çözüm sürecini durduracağız' dediler. Bu üç kafadar yola çıktılar, ama yolu şaşırdılar. Ellerindeki bütün malzemeler fos çıktı. Ellerindeki kasetlerin hepsi korsan çıktı. Bir darbe tertip ettiler, ellerine yüzlerine bulaştırdılar. Bunlar günü idare ederken, biz hizmette yolumuza devam ettik. Ne dedik: Ellerinizde ne varsa koyun ortaya. Biz hiçbir şeyden çekinmiyoruz. Abdestinden şüphesi olmayanın, namazından şüphesi olmaz. 30 Mart'ta kasetler değil, millet konuşacak. Ve benim milletim de gereken cevabı verecek."
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Ankara'da korkunç kaza! Önüne gelene çarptı
KABİNE TOPLANTISI GÜNDEM MADDELERİ | Kabine Toplantısı ne zaman, YARIN MI? Asgari ücret, Suriye’deki gelişmeler...
Kayak Merkezlerinde Yılbaşı Yoğunluğu
100 Binde 1 Görülüyor: Doktorlara Ameliyatta 'Mide' Şoku!
Bu Kaçıncı? Fenomenin 'Estetik' Ölümü Sonrası Aynı Soru Gündemde: Her Estetik Güvenli Mi?