hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    'Enkazdaki çiçekler!' Umudun sembolü oldu!

    Enkazdaki çiçekler Umudun sembolü oldu
    expand

    Hatay’daki yıkık binalarda ‘günebakan’ resimleri dikkat çekiyor. Kente renkleriyle yeniden hayat aşılayansa “Yıkıntılar arasında umuda yer açılsın diye çiziyorum” diyen Hataylı sanatçı Çağla Köseoğlu: “Bu yıkımın ardında bir zamanlar yaşam vardı ve yine yeşerecek olan bir yaşam var. Umudumuz var.”

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Kahramanmaraş merkezli depremlerin en çok etkilediği şehir Hatay. Yerle bir olan kentte yara sarma çalışmaları sürüyor. Hataylılar zor koşullara rağmen hayata tutunmaya çalışıyor. Onların hayata tutunmaya çabasına, Hataylı bir illüstratör olan Çağla Köseoğlu da yıkılan binaların üzerine, “umuda yer açılsın” diye “günebakan” resimleri çizerek, destek olmaya çalışıyor.

    Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi mezunu olan Köseoğlu, Hatay Akademi Senfoni Orkestrası ve Onur Polat’ın “Hatay’ı renklendiriyoruz” çağrısının ardından kente gelerek çalışmalarına başlamış:

    Enkazdaki çiçekler Umudun sembolü oldu

    BOŞ BİR DUVARLA BAŞLADI

    “Aslında amacım Hatay Akademi Senfoni Orkestrası ve Onur Polat’ın çağrısına katılmaktı. Çizim yaparken boş bir duvar gördüm ve aklıma Maraş’ta çekilen ayçiçeklerinin fotoğrafı geldi. Ve yıkılacak bir evin duvarına yaptım. Hem mekanın hatırasına saygı hem de yıkıntılar arasında umuda yer açsın diye. Küçük bir kız kendi konteynerine de yapıp yapamayacağımı sordu. Çizimi yaptığımda o küçük kızın mutlu olması beni de mutlu etti, böyle karar vermiş oldum aslında. Amacım insanlara hem umut vermek hem enkazlar arasında yaşamın olduğunu vurgulamaktı.”

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Enkazdaki çiçekler Umudun sembolü oldu

    ESKİ ANTAKYA’NIN UMUDU

    Neden “günebakan” resimleri çizdiğine ilişkin soruya da Köseoğlu şöyle cevap veriyor: 

    “Benim doğduğum ev de, çocukluğumun geçtiği ev de yıkılmış, buralar birçok insana mezar oldu. Zeytinliklerle dolu olan köylerde, plansız bir yapılaşma oldu. Ve bir çoğu arkadaşlarımıza, ailemize, eşimize, dostumuza mezar oldu. Rönesans Rezidans Cennet Bir Köşe olarak tanıtılmıştı. Buralarda bir zamanlar yaşam vardı ve yaşayan insanlar günebakanlardı. Bu benim için bir vefa borcu ve anma, hatırlama, hatırlatma. İnsanların evlerinin mezar olması, kulağa o kadar ağır geliyor ki. Bunu görmezden gelemeyiz, o alanlardaki yaşamı hatırlamalı, unutturmamalıyız, o binaları yapanlara da izin verenlere de öfkelenmeliyiz. Bu yıkımın ardında bir zamanlar yaşam vardı ve yine yeşerecek olan bir yaşam var. Umudumuz var. Ben yaparken yaşayanları düşünüyorum, hikâyeleri düşünüyorum. Eski Antakya’nın umudunu hissediyorum insanlara birazcık umut hissettirsin istiyorum.”

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    HER YERİ BOYA KIZIM

    Peki Hataylılar Çağla Köseoğlu’nun çizdiği resimlere ne diyor: “Aslında çok olumlu tepkiler aldım. Bir amca ‘her yeri boya kızım’ dedi. Başka bir amca ‘tekrar eskisi gibi olur mu?’ dedi, bir kız çocuğu fotoğraf atıp ‘çok mutlu olduğunu’ söyledi. Bir kişinin evinin duvarıymış o da mutlu olmuş. Genel olarak herkes mutlu oluyor, umutlanıyormuş. En çok etkileyen ise zor zamanlardan geçen bir arkadaşın ekran görüntüsünü çizimlerden biri yapması. ‘Çiçeklerimi soldurmamam gerektiğini hatırlatıyor’ demişti. Bu amacımı özetliyor aslında.”

    Hürriyet: Mesut Hasan BENLİ - Fotoğraflar: Selahattin SÖNMEZ

     

     

     

     

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow