Zeynep de hep öyle yapmıştı. Ortaokulu başarıyla bitirdikten sonra Türk Kızılayı Kartal Anadolu Lisesi'ni kazandı. Başarısı öğretmenlerinin dikkatini çekiyordu. Okulun müdürü İsmail Ermurat, Zeynep için "Sosyal etkinliklere katılan harika bir çocuktu. Çok sevdiğimiz bir öğrenciydi. Ders notları mükemmeldi, hep başarı belgesi alıyordu" diyor. En sevdiği ders matematikmiş. Okulda arkadaşlarıyla tiyatro yapar, çok okurmuş. "Ağabeyiyle paylaştığı ranzasının yanında bir kitaplık var. Kitaplar oradan taşar, Zeynep yeni kitaplar getirirdi" diye anlatıyor arkadaşı Yasemin. Zeynep'in birçok arkadaşı var, her biri onun için güzel şeyler söylüyor. Mesela okuldan yakın arkadaşı Cansu Doğan, "Zeynep benim en yakın arkadaşlarımdan biriydi" diyor. "Herkes tarafından sevilir, kimseye zarar gelmesini istemezdi. Hareketli, neşe saçan bir kızdı. Daha okulun ilk haftasında ders notu çıkarmaya bile başlamıştı." Ama ağlamaklı, konuşmaya devam edemiyor. Yine de anlatılanlara bakılırsa onun en yakın arkadaşı, ağabeyi Ahmet Mert'ti. Ahmet Mert, Maltepe Üniversitesi'nde İktisat okumuş. Eve destek olabilmek için hemen bir işe girmiş. Halen bir emlak şirketinde çalışan Ahmet Mert'i de çevresi "Dürüst, iyi niyetli ve çalışkan" diye tarif ediyor. Amcalarından Erol Özçelik "İçten, ailesine çok bağlı bir çocuktur. Hep yanındayım şimdi" diyor telefonun ucunda. Çalıştığı için ailesiyle Bodrum'a gidemedi. O gece ailesini yolcu etti...