EMO: "Kaza değil, katliam!"
Elektrik Mühendisleri Odası (EMO), Soma'da yaşanan maden felaketi ile ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, "Bu bilgiler ışığında trafonun patlaması ve yangın çıkması söz konusu ise bunun bir kaza olduğunu söylemek mümkün değildir" denildi.
EMO'dan yapılan açıklamada facianın nedenine ilişkin iddiaların kaosu derinleştirdiği belirtilerek, "Trafo patlaması nedeniyle facianın yaşandığına ilişkin açıklamalar kafa karışıklığını artırmıştır. Trafoların yüksek güvenlikli standartlara uygun olarak yapılması gerektiği, trafonun patlama ihtimalinin çok düşük olduğu, trafo patlasa dahi yangına karşı izole edilmiş beton korumaya sahip olması gerektiği elimizdeki teknik bilgilerdir. Ayrıca ocakta kullanılan elektrik tesisatının ve ekipmanlarının ATEX sertifikalı exproof (alev sızdırmaz) olması gerekmektedir. Trafoların da exproof d tipi koruma tertibatlı olarak seçilmesi, kuru tip transformatör kullanılması gerekmektedir. Bu bilgiler ışığında trafonun patlaması ve yangın çıkması söz konusu ise bunun bir kaza olduğunu söylemek mümkün değildir" denildi.
EMO heyetinin ilk incelemeleri
EMO Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Yeşil ve EMO İzmir Şube Yönetim Kurulu Başkanı Mahir Ulutaş'ın da yer aldığı EMO'dan bir heyet bilgi almak üzere felaketin yaşandığı maden ocağına giderek incelemelerde bulundu.
Açıklamada EMO tarfında yapılan incelemede, "Madende eski ocak olarak tabir edilen mekânda, kömürün yanması ve geçici göçük meydana gelmesinin ardından işçilerin bulunduğu alanda yoğun karbonmonoksit birikmesi olduğu yönünde bilgiler bize ulaşmıştır. Ayrıca hava tahliye sisteminde aksaklıklar olduğu, mekanik olarak yönlendirme yapıldığı, otomasyon sisteminin yeterli olmadığı da öğrenilmiştir" ifade edildi.
"Elektrik kaynaklı olmadığı bilgileri edinilmiştir"
Heyetin yaptığı ilk incelemelerde ayrıca şu bilgilere yer verildi:
"Tesiste çalışan elektrik, makina ve maden mühendisleri ile maden işçilerinden edinilen ilk bilgilere göre ocağın yaklaşık 700. metrelerinde kömür yangını ve yangından kaynaklı kısmi göçük oluştuğu, taze hava sağlayan fanların etkisiyle yangının duman etkisinin yayıldığı, uzun süre sonra fanların çalışma yönlerinin ancak değiştirilebildiği, bu arada çok sayıda işçinin yayılan duman ve yangından etkilendiği (yanık ve zehirlenme) yangının kamuoyuna yansıyan ilk açıklamalarda olduğu gibi elektrik kaynaklı olmadığı bilgileri edinilmiştir. Edinilen bilgilere göre, maden içerisinde zehirleyici ve patlayıcı gazları algılayacak ve havalandırma sistemlerini yönetecek sistemlerin yetersiz ve eski olduğu, kömürün içten içe yanmasıyla başladığı tahmin edilen bu yangının ortaya çıkardığı karbonmonoksit, karbondioksit ve metan gazlarının ölümcül etkisi nedeniyle şu ana kadar ifade edilen rakamlarla 205 ölüm olayının gerçekleştiği, bu sayının içerideki işçilerin kurtarılmasındaki zorluk göz önüne alındığında daha da artabileceği öngörülmektedir."
Asansörlerin çalışmamasının kurtarma faaliyetlerini güçleştirdiğinin bildiği belirtilen açıklamada, "Asansörlerin de yangın olsa bile yedek bir güç kaynağı ile çalışabilir durumda olması gerekmektedir. 2007 yılına kadar Ege Linyit İşletmeleri adı altında kamuya ait bir devlet kuruluşunca işletilen bu tesisin yer altı işleme kısmının özelleştirildiği ve taşeronlaştırıldığı, önce Park Holding'e devredildiği, sonrasında ise Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. adı altında bir şirket tarafından işletilmeye başlandığı bilinmektedir. Ayrıca ilk işletmeci firmanın tesisteki riskleri göze alamadığı için bir yıl sonra işi bıraktığı, bu süreçten sonra mevcut firmanın tesisi işletmeye başladığı alt taşeronlarla birlikte binlerce işçinin tesiste çalıştığı bilgisi edinilmiştir" ifadeleri kullanıldı.
EMO'dan yapılan açıklamada şöyle denildi:
"Yaşanan felaketin sorumluları hakkında da bu katliamın temel sorumlusu 13 yıldır uyguladığı politikalarla maden ve enerji alanında yürüttüğü özelleştirme, serbestleştirme ve kamunun içinin boşaltılması yöntemleriyle çalışanları kar hırsı karşısında güvencesiz bırakan AKP iktidarıdır. Özelleştirme, taşeronlaştırma, sendikasızlaştırma, sendikaları çalışanların değil iktidarın ve işverenlerin sesi haline getirme, denetimleri kaldırma, iş güvencesini yok etme bu yaşanan katliamın temel nedenidir. Günlüğü 40 liraya insanlar yeraltında güvencesiz bir şekilde çalışmak zorunda bırakılmaktadır. Madenlerde 18 yaş altında çalışma yasağı olmasına karşın madenden 15 yaşında Kemal Yıldız'ın cansız bedeni çıkarılmaktadır. Acımız çok büyüktür. Gözyaşlarımız sadece yitirdiğimiz canlar için değildir. Göz göre göre yaşanan bu katliamların engellenememiş olması nedeniyle de acımız büyüktür. Bugüne kadar yaptığımız uyarıların dikkate alınmaması nedeniyle de acımız büyüktür.
Denetimlerin yapıldığı, bu maden ocağının çok iyi donanımlı olduğu, 1 saat önce denetim yapılsa bile kaza yaşanabileceği gibi söylemlerle katliamın üzeri örtülmeye çalışılmaktadır. Bu yaklaşımların tümü canların tekrar öldürülmesi, yeni ölümlere göz kırpılması anlamına gelmektedir. Bu büyük katliamın ardından tüm sorumluların yargı önüne çıkarılması, ölen canların hesabının sorulması gerekmektedir. Nükleer santrallarla ilgili olarak, bekârlığın daha tehlikeli olduğu yönünde açıklama yapabilen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın siyasi sorumluluğunu üstlendiği can ve mal güvenliğiyle ilgili yüksek düzeyde hassasiyet içeren bir alanda güvenlik kültürüne sahip olmadığı çok açıktır. İşçi sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili mevzuatta son yıllarda yaşanan keşmekeşin siyasi sorumluluğunu ise Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik taşımaktadır. Çalışma yaşamıyla ilgili gerekli kamusal güvenlik ve denetimleri almakta kusurları bulunan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik başta olmak üzere sorumluluğu bulunan tüm yetkilileri istifaya davet ediyoruz.
Soma Eynez Karanlık Dere'deki özel Soma Kömür İşletmeleri'nde katliam yaşanıyor. Trafo patlaması gerekçesiyle açıklanan faciada kaybettiğimiz canların sayısı 200'ü aşarken, yüzlerce işçinin de halen madende olduğunu biliyoruz. Öncelikle yitirdiğimiz canlar için başsağlığı ve 50'yi aşkın yaralımızın da en kısa sürede sağlıklarına kavuşmasını diliyoruz. Yeraltında bekleyen yüzlerce işçimizin de gün ışığına canlı olarak çıkarılabilmesini umut ediyoruz.
Hükümetin ve şirket yetkililerin madendeki kişi sayısından, ölüm ve yaralıların sayısına varıncaya kadar gerçekleri halktan gizleme çabasını kınıyoruz. Facianın boyutları, gizleme ve saklama çabalarına karşın her geçen saat büyürken; Soma'daki madenlerdeki kötü duruma ilişkin Meclis'te 6 ay önce verilmiş araştırma önergesinin 20 gün önce görüşüldüğü ve hükümetin dikkate almadığı da ortaya çıkmıştır."
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Bursa'da yarın okullar tatil mi 22 Kasım 2024? Valilikten açıklama geldi mi?
İstanbul'da lodos: Dev dalgalar oluştu, Kalamış Sahili göle döndü
Kahvehanede dehşet anları! Pompalı tüfek ile gelip tetiğe bastı
SON DAKİKA! İzmir'de polislere kurşun yağdırıp 3 memuru yaralamıştı: İlk ifadesi ortaya çıktı!
SON DAKİKA HABERİ... İstanbul'a kar yağacak mı? Prof. Dr. Orhan Şen yanıtladı