10 bloktan oluşan Ebrar sitesi yıkıldı. Sitede yaklaşık iki binden fazla canımızı kaybettik. Binaların 2000 yılı sonrası yapılmasına rağmen nervürsüz, yani yasaklı olan demir kullanılmış. Oranın müteahhidi kesinlikle katil, eli kana bulandı. Aynı şekilde Seçkinler Sitesi. Benim ofisim Seçkinler Sitesi’ndeydi. A blokta 25/70 santim ebatlarındaki kolon donatına bakıyoruz; 14 tane 20’lik demirler var. C blokun demirlerine bakıyorum, kolonla aynı ebatta dört tane demir var. Demiri dört taneye düşürmüşler. Hırsızlık yani başka açıklaması yok. Müteahhit burada 2004’te inşaata başlamış, 2006 yılında bitirmiş. Biter bitmez belediye iskan vermiş. Bakıyorum dört tane demir bir kolona... Deniz kumu var, beton çok kalitesiz. Nasıl ayakta kalmış bu zamana kadar? Van, Elazığ, Malatya depremlerinin hepsinde sallandık. Demek bu depremde binanın taşıyıcı özelliğinin gücü kalmadı.”
‘Çok fazla yeni bina yıkıldı’
İnşaatların son üç yılda sıkı denetim altına alındığını anlatan Ceren, şöyle devam etti: “Eskiden müteahhit firma bir yapı denetim şirketine gidip, ‘gel beni denetle’ diyordu; parasını veriyordu, yapı denetim firması da denetliyordu. Bu şekilde çalışan patronunu denetlemiş oluyordu. Çalışan, patronda kusur bulabilir mi? Son üç yıldan beri havuz sistemine dönüldü. Havuz sistemine dönülünce ben de yapı denetim firması kurdum. Şu an adamakıllı denetleniyor. Son iki-üç yılda Kahramanmaraş’ta yapılan binalarda yıkılan sadece bir tane var. Doğu kent bölgesinde Bad-ı Sabah konutları dört bloklu. Sadece A bloku yıkıldı, B bloku ayakta. C bloku da inşaat halindeydi, içinde oturan olmadığı için o da yıkıldı.”
Kaynak: Milliyet Namık DURUKAN