Dursun Çiçek'ten İlker Başbuğ çıkışı
"İrtica ile Mücadele Eylem Planı" davasının tutuklu sanığı emekli Albay Dursun Çiçek, "Ben kimseye (internet andıcı) arz etmedim. Ancak Başbuğ'a evrak olarak çıktığını biliyorum" dedi. Çiçek, İlker Başbuğ'un yargılanmasına ilişkin de "terör örgütü yöneticisi olarak gösteremezsiniz" diye konuştu.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada Mahkeme Heyeti Başkanı Hasan Hüseyin Özese, birleşen eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ hakkındaki dava dosyasına ilişkin sanıklara söz verdi.
Söz alan tutuklu sanık emekli Albay Dursun Çiçek, bugüne kadar mahkemeye 133 dilekçe verdiğini, 702 talepte bulunduğunu belirterek, bunlarla ilgili bir işlem yapılmadığını söyledi.
Dava konusu internet andıcını paraflayan komutanların 8-10 aydır tutuklu olduğunu ifade eden Çiçek, "Bunların günahı ne? Parafı olanların andıca fiili katkısı bulunmuyor. Lütfen bunları bırakın. Biz burada nöbet tutmaya devam edeceğiz" dedi.
İki yıldır tutuklu olduğunu belirten Çiçek, sesini yükselterek, "Annemin ak sütü kadar masumum. 35 yıldır askeriyede görev yaptım. Cezaevinde emekli oldum. Annemin cenazesine cezaevinden katıldım" şeklinde konuştu.
Bunun üzerine Başkan Özese, sakin olması konusunda Çiçek'i uyararak, "Annenizin acısını paylaşıyorum" dedi.
İlker Başbuğ'un yargılanması
Çiçek, emekli Orgeneral İlker Başbuğ'un yargılanmasına ilişkin de "Devletin genelkurmay başkanını terör örgütü yöneticisi olarak gösteremezsiniz. Bu ülkenin çivisi çıkar o zaman. 'Kağıt parçası' dedi diye genelkurmay başkanını yargılamak hukuksuzluktur" dedi.
Sanık olarak yargılanan askerlerin atamayla görevlendirildiğini ifade eden Çiçek, "Atamayla örgüt üyesi olur mu sayın başkan? Atamayla örgüt üyesi olursa o zaman burada örgüt yoktur" diye konuştu.
Çiçek, suç işlemeyi düşünmediğini, ancak bu durum karşısında isyan ettiğini dile getirdi.
Duruşmada daha sonra birleşen dosyaya ilişkin çapraz sorgusu yapılan Çiçek, savcı Mehmet Ali Pekgüzel'in soruları üzerine, andıçtaki hukuki sorumluluğun Bilgi Destek Şubesi'ne ait olduğunu söyledi.
Kendisinin daha önceden internet siteleriyle ilgili sorumluluğu olmasından dolayı, bilgi ve tecrübelerini Bilgi Destek Şubesi'ne aktardığını ifade eden Çiçek, internet sitesi açma ve kapatmada şube müdürü, daire başkanının yetkisi olmadığını, bu konulara komutanların karar verdiğini anlattı.
"Başbuğ'a evrak olarak çıktığını biliyorum"
Çiçek, Pekgüzel'in, "Andıcı İlker Başbuğ'a siz mi arz ettiniz?" sorusuna, "Ben kimseye arz etmedim. Ancak Başbuğ'a evrak olarak çıktığını biliyorum. Şifai arz olmadı" cevabını verdi.
Pekgüzel'in, "Başbuğ'un, andıcın hazırlanması için size, Hasan Iğsız'a, Mehmet Eröz'e vb. direkt bir talimatı oldu mu?" sorusuna ise Çiçek, Başbuğ'un kendisine emir vermediğini, diğer komutanlara da verdiğini duymadığını söyledi.
Çiçek, kırmızı bültenle aranmasına karar verilen emekli Tümgeneral Mustafa Bakıcı'nın, andıcın hazırlanması için kendisine sözlü emir verdiğini dile getirerek, daha sonra bunu yazılı hale getirdiklerini anlattı.
Andıcın ekleri askeri yazım kurallarına uygun değil
Pekgüzel, andıcın ve eklerinin askeri belge olduğuna dikkati çekerek, "Andıcın ekleri askeri yazışmalara uygun değil. Bunu nasıl açıklayacaksınız?" diye sordu.
Çiçek de bunun doğru olduğunu belirterek, dikkatinden kaçan konular olabileceğini söyledi.
Pekgüzel, andıcın eklerinde günlük takip edilen 430 internet sitesinin isimlerinin yer aldığını belirterek, "Bunların karşılarında, AK Parti karşıtı, milliyetçi, Yahudi yanlısı, Atatürkçü gibi yayın politikaları yer alıyor. Bunlar nasıl belirlendi?" diye sordu.
Çiçek ise bunun bir fişleme olmadığını kaydederek, site yöneticileri ve sivil memurların takip ettikleri sitelerle ilgili tuttukları notlar olduğunu söyledi.
Bu arada İlker Başbuğ, duruşmaya izleyici olarak gelen emekli Oramiral Eşref Uğur Yiğit ile öğle arasında izleyicilerin bulunduğu bölüme yaklaşarak sohbet etti.
Duruşma yarına ertelendi.