Doğan Yurdakul eşini kaybetti
Ergenekon davası tutuklusu Odatv Genel Koordinatörü Doğan Yurdakul'un kanser hastası eşi Güngör Yurdakul dün gece 02.50'de hayatını kaybetti.
Gazeteci Doğan Yurdakul’un rahim kanseri olan eşi Güngör Yurdakul, Ankara’da İncek Fizik Tedavi Ve Rehabilitasyon Merkezi’nde tedavi görüyordu. Bir süre önce durumu kötüye giden Yurdakul için doktorları artık son noktaya gelindiğini ve yapılacak bir şeyin olmadığını söylemişti. Güngör Yurdakul, gece 02.50'de yaşama veda etti.
"Gözlerinin içine son bir kez bakabilmek"
Güngör Yurdakul'un eşi Odatv Genel Koordinatörü Doğan Yurdakul ise 3 Mart tarihinden bu yana Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklu. Soner Yalçın geçtiğimiz günlerde Doğan Yurdakul'a, kanser hastası olan eşini ziyaret etmesi için izin verilmesini istemişti. Yalçın cezaevinden kaleme aldığı yazıda, Yurdakul'un "ölmeden önce eşinin gözlerinin içine birkez daha bakabilmek" istediğini söylemişti.
Telefonda vedalaştılar
Bunun ardından avukatı aracılığıyla bir açıklama yapan Doğan Yurdakul, eşiyle 5 Eylül'de telefonla görüştüğünü ve vedalaştığını söylemişti. Yurdakul açıklamasında, "Polisler benim kapıma geldiğinde eşimin ölümünü cezaevinde öğreneceğimi anlamıştım. Buna zaten hazırlıklıydım. Sadece yasal hakkım olan eşimin cenazesine katılma isteğimi eşim vefat ettikten sonra mahkemeden talep edeceğim. Herkese iyi niyeti için teşekkür ediyorum’’ demişti.
16. Ağır Ceza Mahkemesi cenazeye katılım izni verdi
CNNTURK.COM'a konuşan Doğan Yurdakul'un avukatı Hüseyin Ersöz, sabah saatlerinde ölüm belgesini alarak Çağlayan Adliyesine gitti. Günel, Yurdakul'un eşinin cenazesine katılabilmesi için İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'ne başvuruda bulundu. Mahkeme Doğan Yurdakul'un eşinin cenazesine katılması için gerekli izni verdi. Avukat Ersöz, "Mahkeme talebimizi kabul etti. Yol süresi hariç iki gün süre talep etmiştik. Mahkeme bu süreyi kabul etti ve müvekkilimizin eşinin cenazesine katılmasına karar verdi. Şimdi Cezaevi idaresiyle görüşüp, müvekkilimin Ankara'ya göderilmesi için bir girişimde bulunacağım. Cezaevi idaresi, cenazenin ne zaman defnedileceği konusunda bir bilgi oluştuğu takdirde gerekli yardımda bulunacaklarını belirttiler. Müvekkilimin Ankara'ya hangi yol ve koşullarda götürüleceği de Cezaevi Savcılığı tarafından belirlenecek. Bu konu da önemli. Çünkü müvekkilim de kalp ve yüksek tansiyon hastası, havayolu ya da ambulansla gönderilmesini talep edeceğiz" diye konuştu.
Güngör Yurdakul'un cenazesi Ankara'da kaldırılacak. Şimdi ailenin cenaze tarihiyle ilgili karar vermesi bekleniyor.
İzin verilen ilk Ergenekon tutuklusu
Öte yandan, Doğan Yurdakul'a verilen cenazeye katılım izni, Silivri tutukluları arasında bir ilki oluşturuyor. Daha önce tutuklulardan Mehmet Haberal'a babasının cenazesinde izin verilmemiş, bu da tepkilere yol açmıştı. Bunun nedeni İnfaz Kanunu'nda hükümlülerin yakınlarının cenazelerine katılabilmesine izin verilirken, düzenlemenin tutukluları içermemesiydi. Danıştay'ın verdiği bir iptal kararı üzerine Nisan ayında İnfaz Kanunu'nun 116. maddesine eklenen değişiklik tutukluların da bu haktan yararlanmasının önünü açmıştı. Yasada izin verilecek tutuklunun, "kovuşturmanın güvenliği bakımından tehlike oluşturmaması koşulu" bulunuyor. Bu değişikliğin ardından Ergenekon tutuklularından başvuruda bulunup, izin alan ilk kişi Doğan Yurdakul oldu.
"Beni hep iyi günlerimizdeki gibi hatırla"
Öte yandan Doğan Yurdakul, geçen hafta ziyaretine gelenlere anlattığı eşiyle telefon vedalaşmasını gazeteci Murat Sabuncu aktardı. Buna göre, Güngör Yurdakul eşine, "Beni hep iyi günlerimizdeki gibi hatırla" demişti. Murat Sabuncu, vedalaşmalarını şöyle aktardı:
"Doğan Yurdakul eşine sordu: Hastaydın, zor günler geçiriyordun.Cezaevindeydim, yanında olamadım kırgın mısın? Eşi yanıt verdi: Hayır Doğan. Benim bu en zor hallerimi görmeni istemezdim. Sana kırgın değilim. Beni hep iyi günlerimizdeki gibi hatırla."
Doğan Yurdakul, ziyaretine gelenlere eşine ilk kanser teşhisinin 2001 yılında konulduğunu ve o gün, "Ne olur 10 yıl daha beraber yaşayalım" diye dua ettiğini anlatarak, "Yıl 2011. 10 yıl doldu. Keşke 20 yıl diye dua etseydim” dedi.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
SON DAKİKA! İzmir'de polislere kurşun yağdırıp 3 memuru yaralamıştı: İlk ifadesi ortaya çıktı!
SON DAKİKA HABERİ... İstanbul'a kar yağacak mı? Prof. Dr. Orhan Şen yanıtladı
Son Dakika: Feth-i Kabir yapılmış, mezarı açılmıştı... Cem Garipoğlu'nun mezarından çıkan poşetteki kanın sırrı çözüldü!
SON DAKİKA! İzmir'in Selçuk ilçesinde 5 kardeş yangında can vermişti: İtfaiye raporu ortaya çıktı!
Meclis'te Bakan Yerlikaya'nın önüne barikat! Abdulkadir Selvi yazdı: İsmet Paşa’nın ismini çok yâd ediyorum