hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Diyarbakır’da generallerin davası başladı: 'Emri ben verdim'

    Diyarbakır’da generallerin davası başladı: Emri ben verdim
    expand

    Diyarbakır'daki  7’nci Kolordu'nun eski Komutanı Korgeneral İbrahim Yılmaz ve 6’ncı Mekanize Tugayı'nın eski Komutanı Tuğgeneral Savaş Beyribey'in yargılanmasına başlandı. Savunmasında "Kalkışmanın önlenmesine yönelik emri ben verdim" diyen Yılmaz, Vali, Cumhuriyet Başsavcısı, MİT Başkanı ve Emniyet Müdürünün tanık olarak dinlenmesini talep etti.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Darbe girişiminin ardından tutuklanan Diyarbakır’daki 7’nci Kolordu'nun eski Komutanı Korgeneral İbrahim Yılmaz ve 16’ncı Mekanize Tugayı'nın eski Komutanı Tuğgeneral Savaş Beyribey’in yargılanmalarına başlandı. "Kalkışmanın önlenmesine yönelik emri ben verdim" diye savunma yapan Yılmaz, Diyarbakır Valisi, Cumhuriyet Başsavcısı, MİT Başkanı ve Emniyet Müdürünün tanık olarak dinlenmesini talep etti.

    Darbe davalarında ilk mütalaa İstanbul'da açıklandı

    Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen FETÖ/PDY soruşturması çerçevesinde tutuklanan eski 7’nci Kolordu Komutanı Korgeneral İbrahim Yılmaz ve eski 16’ncı Mekanize Tugay Komutanı Tuğgeneral Savaş Beyribey’in yargılanmasına başlandı. Diyarbakır 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesinde bugün başlayan duruşmada, Türk Silahlı Kuvvetleri’nden ihraç edilen sanıklar eski Korgeneral Yılmaz ve eski Tuğgeneral Beyribey ile avukatları hazır bulundu. Duruşma iddianamenin okunmasıyla başladı.

    Darbe girişiminden tutuklu generalin davasına basın alınmadı

    Ardından savunmalara geçildi. Savunma yapan Yılmaz, darbe kalkışmasına destek olmadığını, kimseyle haberleşmediğini ve FETÖ’nün mesajlaşma uygulamalarını kullanmadığını savunarak, şu iddialarda bulundu:

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    “Diyarbakır’da darbe gecesi başbakan ile 2 kez, valiyle 12 kez, savcı ve emniyet müdürüyle de 5’er kez konuştum. Kalkışmanın önlenmesine yönelik emri ben verdim. Hiçbir kanunsuz eylem yapılmamıştır. Ben ne FETÖ’cü ne de darbeciyim. Vatanıma bağlı Türk subayıyım. İddiaları kabul etmiyorum. Adliyeden el sıkışarak uğurlanmışken nasıl oluyor da iddianameye böyle bir şey giriyor. O saatte her yer bitti bir tek adliye mi kaldı. Basın ve onları yönlendirenler bizi yargısız infaz etmiştir. Adliye kuşatması haberi beni üzmüştür. Başsavcının daveti üzerine dostça bir ziyaret olmasına rağmen bunun bir suç olarak gösterilmesi beni üzmüştür. Terörün cirit attığı Diyarbakır’da her yere koruma araç ve personelle gidiyorum. 3 aracın haricinde polis aracı da istiyorduk. Gittiğim her yerde böyle gidiyorum. Tam tesisatlı personel araçtan inmesin diye emir verdim. Ben dikim, benim vicdanım rahat. Sıcak odalarında ahkam kesenler benim vatan millet sevgimi sorgulayamaz. Ben birliğimin başındaydım, takdir edilecek bir kişi varsa o da benim. Yaptıklarıma vali, emniyet müdürü, savcı ve MİT başkanı şahittir. Vali, savcı, MİT başkanı ve emniyet müdürünün tanık olarak dinlenmesini istiyorum.”

    Darbe girişiminde tanka binen emniyet müdürüne istenen ceza belli oldu

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Olayı gördüğü anda darbeye karşı olduğunu açıkladığını savunan Yılmaz, şunları söyledi:

    “Kanunsuz sıkıyönetim emrini uygulamadım. Aldığımız tedbirler karşısında tek bir personel çıkmadı, teşebbüse izin verilmedi. İki yıllık görevimde bölücü terör örgütünün 6-8 Ekim başkaldırısını önledim. Türkiye’de ilk defa asker polis operasyonu birlikte yaptık. 40 yıl devletime hizmet ettim. Keşke şehit olsaydım da bu suçlamalara maruz kalmasaydım. Beraatımı istiyorum. Bunun gerçekleşmemesi halinde delil karartma durumu söz konusu olmadığı ve adresim belli olmadığı için adli kontrol şartı uygulanmasını talep ediyorum.”

    Yılmaz’ın savunmasının ardından duruşmaya ara verildi.

    Yılmaz ve Beyribey hakkında hazırlanan iddianamede, sanıkların “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs”, “Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs”, “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs” ve “Silahlı terör örgütüne üye olma” suçlarından 3’er kez ağırlaştırılmış ömür boyu ve 15’er yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow