Diyarbakır Barosu Başkanı'ndan önemli iddia
Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi, 17 Aralık operasyonu ardından yargının tamamen idarenin kontrolüne girdiğini öne sürdü.
Diyarbakır Barosu tarafından 5 Nisan Avukatlar Günü nedeniyle Adliye önünde basın açıklaması yapıldı.
Avukatların cübbeleriyle katıldığı basın açıklamasını Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi okudu.
Elçi, geçen yıl Avukatlar Günü'nde çözüm sürecine ilişkin memnuniyetlerini açıkladıklarını hatırlatarak, şöyle dedi: "Geçen zaman içinde bazı gelişmeler olmuş ve sınırlı düzenlemeler yapılmış ise de, aradan geçen 1 yıllık süre yeterince değerlendirilmemiş, toplumun beklentileri karşılanmamış, Kürt meselesinin temel sorun alanlarında kalıcı çözümler üretilememiştir.
Bu süre içinde yeni toplumsal mutabakatın hukuksal zeminini oluşturacak, yeni anayasa çalışmalarında başarı sağlanamamış, Kürt toplumunun dil ve kültürel sorunlarına eşitlik ve adalet temelinde kalıcı çözüm getirilmemiş, haksız ve adaletsiz yargılamalar ile bir işkenceye dönüşen tutuklama sorunu ve özellikle de yaşamları tehlikede olan hasta tutuklular sorununa çözüm getirilmemiştir.
Bu gün hala avukatlık meslek faaliyeti, insan hakları savunuculuğu ve sivil toplum çalışmaları aleyhine silahlı örgüt üyeliği olarak suçlama konusu yapılan avukatlar bile 5 yıla yakın süredir tutuklu olarak yargılanabilmektedir. Avukat Muharrem Erbey ve Ebru Günay bu adaletsiz uygulamanın en ibret verici örneğidir. Birçok uluslararası insan hakları ödülü almış Erbey'in hala cezaevinde tutulması utanç verici bir uygulamadır."
"Devlet tarafından işlenen suçlar soruşturulmadı"
Anayasa Mahkemesi karar ve yasal düzenlemelerin Diyarbakır'da etkili olmadığını ve yaşama geçmediğini iddialarına ekleyen Elçi, devlet görevlileri tarafından işlenen ve insan haklarının ağır ihlalini oluşturan suçların soruşturulmadığını, faillerin suç ve cezadan muaf kaldığını savundu.
Diyarbakır Baro Başkanı şöyle konuştu: "Binlerce faili meçhul, gözaltında kayıp veya çeşitli şekillerde yapılan keyfi infazlara ilişkin dosyalar zaman aşımına uğratılmakta, adalet ebediyete intikal ettirilmek istenmektedir. 28 Mart 2006 tarihinde bu şehirde gösteriler sırasında keyfi ve ölçüsüz şiddetle yaşamlarına son verilen çoğu çocuk 10 insanın failleri hala adalet önüne çıkarılmamıştır. Daha yakın zamanda öldürülen Şahin Öner, Medeni Yıldırım ve diğerlerinin soruşturması de aynı akıbete uğrayacağı anlaşılmaktadır."
Twitter ve Youtube'un yasaklanması
Baro Başkanı Tahir Elçi, birkaç aydan bu yana yargı bağımsızlığı ve ifade özgürlüğü alanındaki gelişmelerin Türkiye'nin açık toplum ve demokratik hukuk devleti olma yolundaki iddiasına öldürücü darbe vurduğunu ileri sürdü.
Elçi, "17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk soruşturması sonrası hükümetin yargıya açık müdahaleleri, giriştiği yasal ve idari düzenlemeler yargıyı tümüyle idaresinin kontrolüne götürmüş, Twitter ve Youtube gibi sosyal iletişim ağlarının yasaklanmasıyla baskıcı-totaliter rejimlerin en tipik uygulamaları sergilenmiştir"dedi.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Dikkat! Meteoroloji il il uyardı: Lapa lapa kar geliyor! Don, tipi, buzlanma...
KENDİ ELLERİYLE YAPTI! Yatağa bağımlı 47 yıllık eşi için binanın dışına asansör
Yolda yatan köpeği ezdi: 10 saatlik kamera incelemeleri sonucu yakalandı!
HABER || İzmir'de 3 polisi yaralamışlardı! Adliyeye sevk edildiler
İstanbul'da yıkım sırasında şok! Yan binanın duvarının olmadığı ortaya çıktı: Yatak odası açıkta kaldı