Diyanet'in "Twitter, Youtube yasağı" hutbesi Meclis'te

Diyanet İşleri Başkanlığı, 28 Mart'taki Cuma namazında camilerde "Hürriyet ve Mesuliyet" konulu hutbe verdirdi. Hutbede, isim verilmeden Twitter ve Youtube yasakları savunuldu. Balıkesir Milletvekili Haluk Ahmet Gümüş ise Diyanet'in Twitter ve Youtube yasağına destek veren bu hutbesini, Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler'e sordu.

Haberin Devamı

Gümüş, Diyanet'in hutbede "Hürriyetin başıboşluk anlamına gelmediği" vurgusu yaptığını söyledi. Diyanet'in tanımı gereği dinle ilgili işlerle uğraşması gerektiğini dile getiren Gümüş, son derece politize olmuş bu konuya devletin dini kurumunun bu kadar müdahil olmasına anlam veremediklerini ifade etti. Hükümetin yasakçı tavrına destek çıkmanın Diyanet'in işi olmaması gerektiğini dile getirdi.

"Hükümetin yasaklarını destekleme anlamına gelmemekte midir?"

Kişisel hak ve hürriyetlerin son derece güncel siyasi bir konu olan site engellemeleri bünyesinde tartışıldığını ancak bununla sınırlı olmadığını dile getiren Gümüş, konuyla ilgili sunduğu soru önergesinde şu sorulara yer verdi:

"Tanımı gereği dinle ilgili işlerle alakalı olması gereken Diyanet İşleri Başkanlığı'nın son derece dünyevi hatta siyasi bir konu olan internet sitesi engellemeleri ile ilgili hutbe yayınlamasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Dünya'da sadece birkaç totaliter ülkede görülen Twitter ve Youtube engellemelerine destek veren ve bu desteği İslam'ın hürriyet anlayışının başıboşluk olmadığı şeklinde açıklayan Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bu tavrı hükümetin yasaklarını destekleme anlamına gelmemekte midir? Camilerde okunmak üzere yayınlanan bu hutbe ile Diyanet İşleri Başkanlığı dini bir kurumu siyasete araç haline getirmemekte midir?"

Haberin Devamı

Gümüş'ün sorduğu hutbe Diyanet İşleri Başkanlığınca 28 Mart'taki cuma namazında okutuldu. "Hüriyet ve Mesuliyet" konulu hutbede isim verilmeden Twitter ve Youtube'a getirilen yasakların savunulduğu iddia edilmişti. Hutbede geçen "geminin dibini delmeye çalışanlar" ifadesi ile hükümete muhalif kesimlerin kastedildiği, "tahribat merkezi" nitelemesi ile de yasaklanan Twitter ve Youtube'un ima edildiği ileri sürülmüştü.