Diyanet İşleri Başkanı'ndan 'gıybet' hutbesi
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, özellikle kitle iletişim araçları ve sosyal medyada çoğu zaman dedikodu, yalan, iftira gibi çirkin sözlerin ilgi ve merak uyandıracak şekilde sunulabildiğini belirterek, "Zaman zaman sorumsuz ve şuursuzca yayınlanan asılsız haber ve yorumlarla insanların onur ve haysiyeti hedef alınabilmektedir" dedi.
Akdeniz Üniversitesi (AÜ) İlahiyat Fakültesi'nce düzenlenen 4'üncü Diyanet İşleri Reisi Eyüp Sabri Hayırlıoğlu Sempozyumu, Diyanet İşleri Başkanı Prof.Dr. Ali Erbaş'ın katılımıyla gerçekleştirildi. AÜ İlahiyat Fakültesi'ndeki sempozyuma Antalya Valisi Münir Karaloğlu, AÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Ünal, İl Müftüsü Osman Artan, çok sayıda akademisyen ve İlahiyat Fakültesi öğrencileri katıldı. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın tarihi bilinmeden son asrın tam olarak anlaşılamayacağını belirten Prof.Dr. Ali Erbaş, “Diyanet İşleri Başkanlığı'nın tarihini bilmek, son asrın din, devlet, toplum ilişkisinin seyrini, milletimizin inancı uğruna göze aldığı fedakârlıkları, devletin dine yaklaşımında yaşanan gelgitleri ve bunların toplumsal tezahürlerini anlamamızı sağlayacaktır" dedi.
Özellikle vesayet yılları ve darbe dönemlerinde Diyanet açısından daha zorlu geçen süreçler olduğunu belirten Prof.Dr. Erbaş, Cumhuriyet döneminin din, devlet, toplum ekseninde yaşadığı gerilimlerin en çok bu teşkilatı etkilediğini söyledi. Önemli bir ilmi kariyere sahip Eyüp Sabri Hayırlıoğlu'nun başkanlık yaptığı 1951-60 yılları arası, Kuran'ın tercümesine ilişkin tartışmaların öne çıktığı bir dönem olduğunu belirten Erbaş, özellikle Kur'an'ın Latin harfleriyle yazılması hususunda, biraz da medyatik bir manipülasyonla suni gündem oluşturularak, kamuoyunun uzun süre bu konuyla meşgul edildiğini kaydetti.
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın kuruluşundan bu güne bütün çalışmalarında üç hassasiyetin hep öne çıktığını belirten Prof.Dr. Erbaş, şöyle konuştu:
“Birincisi İslam'ın hakikatlerini ve ilkelerini her şeyin üstünde tutmuştur. En zor şartlar dâhil İslam'ın akaidine muhalif fetva vermemiştir. İkincisi milletimizin sağlam bir inançla ilelebet payidar olması için çalışmıştır. Nitekim Cumhuriyet döneminin en önemli kamu müesseselerinden olan Diyanet İşleri Başkanlığı, devlet içinde halkımızın en çok sahiplendiği kurum olmuştur. Üçüncüsü devletin bekasını sürekli önemsemiştir. Milletin devletiyle irtibatını kuvvetlendiren bir kurum olmuştur. Köklü mazisine, medeniyet birikimine dayalı ufku ile dini konularda devlete rehberlik ederek onu hatalı ve zararlı yaklaşımlardan korumaya çalışmıştır."
Cuma namazında hutbe verdi
Sempozyumun ardından üniversite kampüsünde inşası devam eden Akdeniz Üniversitesi Camii'nde incelemelerde bulunan Prof. Dr. Erbaş, Cuma namazını ise Muratpaşa Camii'nde kıldı. Burada 'gıybet' konulu hutbe veren Prof. Dr. Erbaş, “Günlük hayatımızda zihinlerimiz türlü haberlerle yorgun düşmektedir. Kulaklarımız, arzu edilen edilmeyen nice sözler işitmektedir. Özellikle kitle iletişim araçları ve sosyal medyada çoğu zaman dedikodu, yalan, iftira gibi çirkin sözler, ilgi ve merak uyandıracak şekilde sunulabilmektedir. Zaman zaman sorumsuz ve şuursuzca yayınlanan asılsız haber ve yorumlarla insanların onur ve haysiyeti hedef alınabilmektedir. Oysa Peygamberimiz (S.A.S), Müslümanı 'Elinden ve dilinden emin olunan insan' diye tanımlamıştır" dedi.
Bugün bir sektör haline geldiğini belirttiği yalan, iftira, gıybet ve dedikodu ile kimilerince algı operasyonları yürütüldüğünü de söyleyen Prof.Dr. Erbaş, bu tür olumsuzluklarla, birey ve toplumun huzur ve sükûnetine büyük zararlar verildiğini anlattı.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
SON DAKİKA! Türkiye Bu Cinayetleri Konuşuyor: Büyükçekmece, Avcılar ve Esenyurt'ta 4 Kişiyi Öldürüp İntihar Etti
SON DAKİKA! Erdoğan 'Hiçbir Kesimi Ezdirmeyeceğiz' demişti... Maaş zamları için gözler Kabine'de...
Son Dakika... Yurtta Kar Esareti: Okullarda 'kar tatili' haberleri peş peşe geldi! İşte okulların tatil edildiği 27 kent...
İstanbul'da dehşet: 4 kişiyi öldürüp intihar etti
Özel kurumda otizmli çocuğa şiddet iddiası