hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Dışişleri'nden GKRY'ye 'Deniz Saha Planlaması’ tepkisi

    Dışişlerinden GKRYye Deniz Saha Planlaması’ tepkisi
    expand
    KAYNAKİHA

    Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli, “Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Bakanlar Kurulu tarafından onaylanan Deniz Saha Planlaması" kararına ilişkin yaptığı açıklamada, "Belirtilen alanlar bu haliyle Türkiye’nin ve KKTC’nin haklarını ihlal etmektedir. Bu kabul edilemez” dedi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Keçeli’nin GKRY Bakanlar Kurulu tarafından 20 Aralık 2023 tarihinde onaylanan “Deniz Saha Planlaması” hakkındaki soruya cevap verdi. Keçeli, “Esasında bir Avrupa Birliği direktifine dayanan ve tüm üye ülkelerce hazırlanmakta olan 'Deniz Saha Planlaması'nda belirtilen alanlar bu haliyle Türkiye’nin ve KKTC’nin haklarını ihlal etmektedir. Hatırlanacağı üzere, ülkemiz Akdeniz’deki Türk kıta sahanlığının sınırlarını 2004 yılından başlayarak ve son olarak 2020 yılında Birleşmiş Milletler nezdinde kayda geçirmiştir. GKRY’nin deniz yetki alanlarına dair tek taraflı tasarruflarının kabul edilmeyeceği başından beri ifade edilmekte ve ülkemizin sahadaki uygulamaları bu çerçevede sürmektedir. Rum tarafının bu defa Avrupa Birliği’nin Deniz Saha Planlaması’na ilişkin Direktifini istismar etme teşebbüsü beyhude çabaların son halkası olarak görülmektedir” ifadelerini kullandı.

    "KIBRIS SORUNUNUN ÇÖZÜM SÜRECİNE OLUMSUZ YANSIMALARI GÖZ ARDI EDİLMEMELİ"

    Sözcü Keçeli, “Kıbrıs Adası'nın batısında Türkiye’nin meşru hak ve yetkileri, Ada’nın etrafındaki alanlarda ise Kıbrıs Türklerinin meşru hakları bulunmaktadır. GKRY’nin, haris, gerçeklerden kopuk ve geçerliliği bulunmayan gayrimeşru girişimleri Kıbrıs sorununun kapsamlı, adil ve sürdürülebilir bir çözüme kavuşturulması gayretlerine zarar vermektedir. Türkiye’nin Avrupa Birliği dahil üçüncü taraflardan beklentisi değişmemiştir. Deniz yetki alanları ve bununla bağlantılı meselelerin Kıbrıs sorununun çözüm sürecine olumsuz yansımaları göz ardı edilmemelidir. Rum tarafının bölgede oldubittiler yaratmaya çalışmak yerine, Kıbrıs meselesinin çözümünün ancak Ada’daki gerçekler temelinde mümkün olabileceğini kabullenerek, KKTC ile iş birliğini geliştirmeye teşvik edilmesini bekliyoruz” diye konuştu.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow