Dink son röportajını CNN TÜRK'e verdi

Dün uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink, 3 Mayıs 2006'da Tarafsız Bölge programında Ahmet Hakan'a Ermeni sorununa ilişkin değerlendirmelerde bulunmuştu.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Röportajın tam metni
 
Ahmet Hakan: Nerelisiniz siz?
Hrant Dink: Malatyalıyım.
 
Ahmet Hakan: Ne zaman İstanbul'a geldiniz?
Hrant Dink: Yedi yaşımda. Şu anda elli iki yaşındayım.Altmışlı yıllarda...
 
Ahmet Hakan: Yetimhanede mi büyüdünüz siz?
Hrant Dink: Annem babam ayrılmışlardı,biz üç kardeş beraber Ermeni okullarında, yatılı okullarda büyüdük.Yatılı okulda evlendim, hayatımda bana Allah bir milli piyango verdi, eşimi aldım, Büyüdüm, çoluğum çocuğum oldu. Torun sahibi oldum. Bu ülkede de yaşayıp, bu ülkenin neyse mücadelesi, demokrasi mücadelesi, insan hakları mücadelesi, insan gibi yaşama mücadelesi...Bunun için kaldım, Ermeni kimliğimle, Türkiyeli kimliğimle yaşamaya devam ediyorum.Böyle bir yaşam biçimi içerisinde ben, Türk kimliğini nasıl aşağılarım? Ne Türk kimliğini aşağılarım, ne Ermeni kimliğini aşağılatırım. Mücadelem bunla gidiyor zaten! Nasıl yaparım?
 
Ahmet Hakan: Ermeni kimliği aşağılanmasın diye mücadele veren birisi...
Hrant Dink: Bir başkasını nasıl aşağılar? Olur mu böyle bir şey? Niçin mücadele ediyoruz? Bizim nedir hayattaki temel duruşumuz? Aman ırkçılık, ayrımcılık yaşamayalım. Farklılıklar bir arada iç içe birbirlerine saygılı yaşasın diye...Aşağılayacaksam ben niye bu ülkede yaşıyorum ki gider uzaktan aşağılarım. Başıma da bu belalar gelmez! Olur mu böyle bir şey!
 
Ahmet Hakan: Bu ülkeyi terkeder giderim dediniz mi?
Hrant Dink: Şimdi şöyle düşünelim. Ben şimdi kendimi aklamaya çalışıyorum.Alnıma bir leke sürülüyor, Türklüğü aşağılamak.
 
Ahmet Hakan: Bunu bir leke kabul ediyorsunuz?
Hrant Dink: Nasıl kabul etmem! Benim için bu dünyada en büyük suç ırkçılıktır.Eğer ben bu suçu işlediysem de bu ırkçılıktır. Bu lekeyle insan nasıl aşağıladığı biriyle yanyana yaşayabilir. Ben Ahmet Hakan'la, siz Türkseniz, ben sizi aşağılıyorsam bundan sonra nasıl beraber yaşarım. Ahlaksızlık beraber yaşamak. Namuslu davranır bırakır gidersin onun yanından! Kavganı uzaktan verirsin, varsa bir kavgan. Benim Türk'le bir kavgam yok ki. Ben Türk'le yaşamayı şans sayan birisiyim. Bunu yazılarında belirten bir insanım.
 
Ahmet Hakan: Ne demek bu?
Hrant Dink: Şans çünkü bütün Ermeniler'in dünyasında Türk hakikaten bir ötekiydi, bir öfkeydi ama beraber yaşadıkça o öfke ortadan kalkıyor, ilaç oluyor Türk'le beraber yaşamak. "Bizim içimizdeki o zehir" dediğimiz öfkeye Türk'le yaşamak panzehir oluyor. Bu kadar açık yazıyorum ben yazılarımı.
 
Ahmet Hakan: O zaman Türkiye'deki Ermeniler'le diyasporadakiler arasında böyle bir fark var.
Hrant Dink:Şimdi, fark onların şansızlığında! Diyaspora Ermenileri de kötüdür demek istemiyorum. Onlar da Türkler'le tanışıklıkları artarsa, yaşarlarsa görecekler ki bu öfke yersiz.
 
Ben zaten hem Ermenileri öfkelendiriyorum hem Türkler'i, bu alıştığım bir şey. Önemli değil. Benim için önemli olan bu cümleler, bu makale, nasıl insanlar kendilerini zorlar ki tam aksi yönde anlamak için. Diyelim ki kompozisyonu zayıf cümlenin, ama sadece yazana sıfır vermezler, okuyanlara da sıfır verirler, yazının bütününe bakarsınız, Eğer bu yazının bütününde bu niyet varsa ,Türk'ü aşağılama, o zaman çullanırsınız.Yok yazımda böyle bir şey! Benim derdim Türk kimliği de değil. Ben bir Ermeni olarak Türk kimliği üzerine nasıl fikir ileri sürebilirim ki zaten! Ermeni olarak Ermeni kimliği üzerine konuşurum. E, yaptığım da bu zaten. Buna hakkım yok mu benim!
 
Ahmet Hakan: Size zaten Ermeni kimliğiyle ilgili tespitler yaptığınız için değil, Türkleri aşağıladığınız için dava açılıyor. O suçlamayla dava açılıyor.
Hrant Dink: Ya, niye aşağılayayım Ahmet Hakan! Benim gibi bir insan niye aşağılasın ve aşağılıyorsa da çıkıp buralarda niye inkar etsin aşağıladığını! Ben direnen bir insanım, mücadele eden bir insanım, derdim aşağılamaksa aşağıladım derim!
 
Ahmet Hakan: Yani "hakkımda dava açılacak diye o cümleleri eğip bükmüyorum, benim söylemek istediğim şey açık" mı demek istiyorsunuz?
Hrant Dink: Çok açık! Eğer böyle bir ceza bana verilirse, sözüm var bu ülkeden çekip gideceğim!Ama gitmek de istemiyorum. Gitmemek için eğer AİHM bir umutsa ve benim bu kararımı düzeltecekse ona da giderim.
 
Annemin babamın mezarı burada, atalarımın mezarı burada, kardeşlerim, ailem burada. Burada ailem genişledi, torunum var, çocuklarım var, benim şimdi kalkıp gitmem, hayatı yeniden kurmam kolay şey mi? Çocuklarım ne olacak, ne yapacağım ne edeceğim ama bu lekeyle kalmam ben burada!