‘ZENGİN SEMTLERİ SEÇİYORLAR’
Hürriyet'te yer alan habere göre, dilencilerin yüzde 80’i Eminönü, Taksim, Karaköy, Mecidiyeköy, Beşiktaş ve Bakırköy gibi halkın yoğun olduğu meydanlarda çalışır. Buralara daha rahat gidip gelmek için de şehrin merkezi sayılan Eminönü, Çukurpazar ve Aksaray gibi semtlerde yaşarlar. Yardımsever vatandaşlarımız verdikçe çoğalıyorlar. Özellikle zengin semtlerde gruplaşıp, bölge tutuyorlar. Örneğin 80–90 kez ceza yazdığımız Halil İbrahim var. E-5 güzergâhındaki üst geçit yeri. Kalabalık, çocuklu olanlar zengin semtleri, sahil bandını, Etiler, Ulus gibi yürüyüş alanlarını, halkın sirkülasyonunun olduğu yerleri tercih ediyorlar.”
'YENİ YÖNTEMLER BULUYORLAR'
Eskiden sakatlık durumunu kullanıp el açıp dilenenler artık yöntem değiştirdiğini belirten Cenani Arslan, “Şimdi çöpü karıştırıp oradan yemek yiyor gibi duygu sömürüsü yapanlar da var. Küçük çocuklarını dilencilikte kullananlar da çok fazla. ‘Hastaneden yeni çıktım. Yol param yok’ diyen de var, kılık kıyafetini değiştirip sabah ve akşam başka başka yerde dilenen de. Oyunculukları parmak ısırtır. Bir gün sakat ya da sefalet içinde dilenirken gördüğünüz birini bir başka gün şık kıyafetler içinde bakımlı bir halde görebilirsiniz” dedi. Dilencilerin halkın duygularını sömürdüğünü ifade eden Cenani Arslan, “Sermayeleri el açmak. Yardımsever vatandaşlarımız çok hassaslar. İyi niyetle, işim rast gitsin diye para veriyor. Vergisi, stopajı, kirası yok. Verirsen ‘Allah razı olsun’ diyor. Vermezsen arkandan beddua ediyorlar. Sahada dilencilere müdahale ettiğimizde bazen vatandaşların tepkisiyle karşılaşıyoruz. ‘Aç ki yapıyor, nasıl geçinsin’ diye bize müdahale edenler bile var. Ancak birçok şikâyet de alıyoruz” ifadelerini kullandı.