Devlet Bahçeli: Kamyon farı görmüş tavşana dönersin
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na sert sözlerle seslendi. Kılıçdaroğlu'nun Almanya ziyaretini eleştiren Bahçeli şöyle konuştu: Almanya'yı ziyarete giden CHP Genel Başkanı'nın, FETÖ'cülerin, PKK'lıların karelerinden çıkarak konferansta konuşamamıştır. Almanya'dan yardım dilenmek manda özlemi değil midir? Akıl olmayınca ne yapsın sakal? Tablo aynen böyledir. Sayın Kılıçdaroğlu tavsiyem olsun her ağacı taşlama, Allah muhafaza kamyon farı görmüş tavşana dönersin. Toplantı sonrası basın mensuplarının ittifakla ilgili sorusunu yanıtlayan Bahçeli, çalışmaların olumlu geçtiği ifade ederek, "Çalışmalarımız 30 büyükşehir üzerinde yoğunlaşmaktadır" diye konuştu.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli grup toplantısında konuştu.
Konuşmasından satır başları:
Engelli olmak insani bir haldir ve hepimizin maruz kalacağı bir durumdur. Dün 3 Aralık Dünya Engelliler Günü'ydü. Engelle yaşamanın, bir engeli olmanın ne olduğunu dikkatle analiz ettik. Elbette engelli kardeşlerimizin çözülmesi gereken problemleri olduğunu biliyoruz, istiyoruz ki bütün engeller kaldırılsın. Engeller takılmak için değil, aşılmak içindir. Biz engelli kardeşlerimizi çok seviyoruz, hepsini kucaklıyoruz. Empati yaparak, onların ne hissettiğini anlamaya- anlatmaya çalışıyoruz. Mesele insan olmak, insanca bakabilmektir. Mesele muhabbetle bir engelin olmaması, hoşgörüde, dayanışmada herhangi bir engelin çıkmamasıdır. İnanıyoruz ki sevgi-saygı varsa engellik yoktur. Acı başka, acımak başkadır. İster doğuştan olsun ister sonradan çıksın bir engeli bulunan kardeşlerimizin engelle mücadeleleri takdir edilmelidir. Engelli kardeşlerimizin toplumla bütünleşmeleri, fiziki ve sosyal çevrenin oluşturduğu engellerin kaldırılmasına bağlıdır. Eğitim sürecinin her aşamasında, iş ve meslek hayatında engelli kardeşlerimizin karşılaştığı sorunları kökünden bitirmek görevlerimiz arasındadır.
Kadına şiddete yönelik sert sözler
Türk kadının seçme ve seçilme hakkının elde edilişinin 84. yılını yarın kutlayacağız. Bu tarihi ve demokratik kararın ülkemiz için manası çok derindir. Kadının siyasette temsili gecikmiş olmakla birlikte, alınan kararın reform niteliğinde çığır açan bir hamle olduğunu söyleyebiliriz. 3 Nisan 1930 tarihinde çıkarılan kanunla kadınlarımız değerli imkanlara kavuşmuştur. Kadının seçme ve seçilme hakkı özü itibarıyla bir insan hakkıdır. Kadın haklarını, insan haklarından ayırmak imkansızdır. Bir tarafta kadınların seçme ve seçilme hakkını överken diğer yandan bir türlü bitmeyen kadına yönelik şiddeti konuşuyor olmak çok büyük tezattır. Kadınlarımız hayatının her alanında başarılı olup isimlerinden bahsettiriyorlar. Yönetiyorlar, çalışıyorlar, çocuklarına bakıyorlar ama gelin görün ki şiddete maruz kalıyor. Tacizler, tecavüzler son bulmadan kadınların seçme ve seçilme hakkını konuşuyor olmamız bir avunmadır. Türk kadınının siyasal hayatta daha etkin olması için parti olarak gerekli olan her şeyi yapacağız.
Sosyal gerginlikler, toplumsal kargaşalar, örtülü operasyonlar, ticaret savaşları, siyasal anlaşmazlıklar yoğunlaşmakta hatta yaygınlaşarak devam etmektedir. Uluslararası toplum krizden krize sürüklenmektedir. Asya sancılıdır, Orta Doğu yangın yeridir, Avrupa diken üstündedir. Hakkaniyete saygı kalmamıştır, adaletli paylaşım yok hükmündedir. İçinde bulunduğumuz çağ bunalım çağıdır. Yemen'deki bir çocuğun, Londra'daki bir çocuk kadar değeri yoktur. Sefalet, açlık, yokluk, yolsuzluk, yozlaşma sadece bölgemizi pençesi altına almakla kalmamıştır, yerküre için tehdit boyutuna ulaşmıştır. Zalimlerin bu denli küstah olduğu başka bir döneme rastlayamazsınız. Yalnızca güçlünün haklı olduğu bir süreç çok uzun sürmeyecektir.
ABD'ye tepki
13. G20 Zirvesi geçtiğimiz hafta toplanmıştır, ülkemizi temsilen de sayın Cumhurbaşkanımız katılmıştır. Sayın Cumhurbaşkanı'nın 1 Aralık'ta söylediği sözler toplantıya damgasını vurmuştur. Sayın Erdoğan'ın terör örgütlerinin arkasında duran müttefiklerimizin gözlerin içine baka baka eleştirilerini söylemesi çok değerlidir. Biz bu sözlerin altına imzamızı atıyoruz. Fırat'ın doğusu terörden kurtarma iradesinin G20 Zirvesinde gündeme taşınması takdir edilecek bir duruştur. Malum ve sabıkalı ülkeler hem teröre karşı çıkıp hem de terörle iç içe olmayı nasıl açıklayacaklar? Türkiye ile ABD müttefiktir ama bunun yanında müttefik olmanın ahlaki sorumlulukları vardır. ABD, terör örgütleriyle sürekli yan yana, yanak yanağadır. Müttefik olduğumuz ülkenin PYD'ye gözcülük yapması ne hukukla ne adaletle bağdaşmaktadır.
IŞİD karşıtı koalisyonun ABD'li sözcüsü de, gözlem noktalarının Türkiye'yi korumak adına olduğunu söylemiştir. Kim bizi koruyacak? Türkiye kimsenin korumasına ihtiyaç duymayacak kadar büyük bir devlettir. Her şey ortadadır, saklayacak bir şey yoktur. ABD, PKK'nın dümen suyuna çoktan girmiştir. Fırat'ın doğusu temizlenene kadar hainler inlerinde teslim alınacaktır. Ok yaydan çıkmış, mızrak duvarı delmiştir. YPG'li teröristler, ABD'li askerlerle nöbet tutsalar da bu milletin damarı kabarırsa herkes kaçacak yer arar.
Gözlem noktalarının finansmanının Suudi Arabistan olduğu iddia edilmektir. Bu iddia doğruysa bu ülkelerin nereleri İslamdır? İradesiz yönetimler biliniz ki İslam'ın sırtına saplanmış zehirli hançerlerdir. Suudi Arabistan, önce işlediği vahşi cinayetin hesabını versin, bedelini ödesin. Gerek Suudi Arabistan'ın gerek Birleşik Kral Emirlikleri'nin 15 Temmuz'a nasıl baktıkları sır değildir. ABD'nin gözüne girebilmek için terör örgütlerine destek vermeleri kepazeliktir. Aziz milletimiz kahramanca duruşunu muhafaza etmektedir.
Ukrayna- Rusya krizi
25 Kasım 2018 tarihinde Rusya ile Ukrayna arasında ciddi bir kriz yaşanmıştır. Elbette Kırım'a nasıl baktığımız bellidir. Temennimiz, Ukrayna ile Rusya arasındaki kutuplaşmanın yumuşamasıdır. Karadeniz'deki bir kıvılcımın nelere sebep olacağını görmek gerekmektedir.
17 Kasım'dan bu tarafa Fransa sarsılmaktadır. Sokaklara çıkan sarı yelekliler her yeri yakıp yıkmaktadır, bugüne kadar 2 kişi ölmüş, yüzlerce kişi yaralanmıştır. Polis saldırısıyla ağır yaralanan kadının dramı bütün Fransa'yı ayağa kaldırmıştır. Demokrasi ve özgürlük konusunda mangalda kül bırakmayanların foyası ortaya çıkmıştır. Gezi olaylarında polisin meşru müdahalesinde ortalığı ayağa kaldıran Fransa, şimdi polisin orantısız gücüyle karşılaşmıştır.
Almanya için İslam ne demektir, domuz etinin İslam konferansında ne işi vardır? Allah katında din ancak İslam'dır. Ezanın gür sesini, çanın sesiyle bastırmak Almanya'nın ne haddinedir? Almanya İçişleri Bakanlığı böyle bir hakkı kendinde nasıl görmüştür? Yüce dinimizi, FETÖ'cülerin işbirliğiyle yorumlaması rezalettir, bunu kabul etmeyeceğiz.
"Kılıçdaroğlu karanlıktadır"
Almanya'yı ziyarete giden CHP Genel Başkanı'nın, FETÖ'cülerin, PKK'lıların karelerinden çıkarak konferansta konuşamamıştır. CHP Genel Başkanı kayıptır, karanlıktadır. Nereye savrulduğunu bilmiyor ya da tutsak alındığından sesi çıkmıyor. Almanya'dan yardım dilenmek manda özlemi değil midir? Akıl olmayınca ne yapsın sakal? Tablo aynen böyledir. Sayın Kılıçdaroğlu tavsiyem olsun her ağacı taşlama, Allah muhafaza kamyon farı görmüş tavşana dönersin. Seni HDP de çürümüş İP de kurtaramaz.
Cumhur İttifak'ından başka her yere kapalıyız. İP, bizim nazarımızda tövbe etmedikten sonra önergeleri yalnızca zaman israfıdır. Bu zilletin ortakları aya merdiven için önerge sunarlarsa kimse şaşırmasın. Bizim onlarla işimiz yok ama meselemiz vardır. 31 Mart'ta bu hesap sandıkta görülecektir.
Yeni bir çözüm süreci için kendini akil sananlar Oslo'da toplanmışlar. Hemen sınırımızın diğer tarafına geçip Kandil'e gitseler, bir mağara deliğinde oturup çözüm gevişi getirseler kendilerini yormazlardı. Akil geçinen akılsızlar PKK hayranlarıdır. Her şey olurlar, her kılığa girerler sadece Türk olamazlar, olmaya da takatleri yetmez. Türk'ün haysiyesti çok yüksektir, bunlar da ne arar bu özellikler. Bakın yarım akıllı çürük akiller, kulak verin; çözüm süreci gömüleli çok olmuştur, şansınızı fazla zorlamayın. İsterseniz PKK'ya katılın isterseniz Avrupa kadrosuna katılın ama sabrımızı zorlamayın. Meydan boş değildir, MHP'nin gözü üzerinizdedir.
Bahçeli konuşma sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
İttifakla ilgili şöyle konuştu: Çalışmalar olumlu. Cumhurbaşkanı Erdoğan isterse görüşmeye hazırım. Çalışmalarımız 30 büyükşehir üzerinde yoğunlaşmaktadır. Her şey dikkate alınmaktadır 2014-2018 verileri göz önünde bulundurulmaktadır. Zannediyorum hayırlı bir sonuç elde edilecektir. MHP'de pazarlık söz konusu olmaz.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
SON DAKİKA HABERİ... Bölge bölge yeni uyarı: Sıcaklıklar 9 derece düşecek!
-
İstanbul'da öldürülen küçük Şirin Elmas Hanilci gözyaşlarıyla defnedildi
SON DAKİKA! Fenerbahçe tribün liderlerinden Cem Gölbaşı gözaltına alındı
On yıllar geçse de cevapsız sorular var! Toryum ve nükleer enerji üzerine çalışıyordu! Düşen uçakta o profesör de vardı! Eşi diyor ki...
'Asrın Felaketi'nin ürküten yüzü: Resmen yer yarıldı!