Depremden sonra her 10 kişiden 1'i aradığına ulaşabiliyor

Deprem sonrası Türkiye bir iletişim problemi olduğunu da anladı. Bir anda herkes telefonlara sarılınca cep telefonu ile iletişimin deprem sırasında sağlıklı işlemediği görüldü. Peki ne yapmalı? Hürriyet teknoloji editörü Ahmet Can böyle durumlarda kullanmak için 4 yöntem öneriyor. İşte detaylar...21.9 milyon cep telefonu abonesinin bulunduğu İstanbulun mevcut altyapısı aynı anda yaklaşık 1.8 milyon kişinin konuşmasına olanak sağlıyor. Toplam 46 bin 46 baz istasyonunun 23 bininin sesli görüşme için kullanıldığı İstanbulda önceki gün yaşanan deprem gibi acil durumlarda aynı anda 10 kişiden sadece 1i sesli görüşme yapabiliyor.. ÖNCEKİ gün İstanbulda yaşanan depremden sonrasında en büyük sorun mobil iletişimde yaşandı. Cep telefonlarıyla arama yapılamadı, çağrı alınamadı ve hatlar kilitlendi. Görüşebilme yapabilmek neredeyse imkansız hale geldi. Kısacası cep telefonu kullanıcıları için büyük bir hayal kırıklığı. Yaşanan bu olaydan sonra akıllardaki tek soru, Günümüzün iletişim teknolojilerinde cep telefon hatlarının kilitlenmesi normal mi? oldu. Öncelikli olarak Türkiyede şu anda kullanılan mobil iletişim teknolojisinden bahsedelim. 2G, 3G ve 4.5G olmak üzere üç farklı teknoloji kullanılıyor. 2G ve 3G teknolojileri yoğunluklu olarak ses aktarmak, 4.5G ise yoğunluklu olarak veri (data) aktarmak için operatörler tarafından tercih ediliyor. Operatörler, sahip olduğu frekansların yarısını 4.5Gye, diğer yarısını ise 2G ve 3Gye ayırıyor. Dün yaşanan sorun ise kullanılan teknoloji ve baz istasyonu kapasitesiyle ilgili. Her baz istasyonunun ve iletişim teknolojisinin bir kapasitesi var. Sektöre yakın kaynaklardan aldığımız bilgilere göre 2G teknolojisi kullanan bir baz istasyonu aynı anda yaklaşık 60 aramayı gerçekleştirebiliyor. Bu rakam, 3Gde ise 120 civarına çıkıyor. Bu arada söz konusu rakamların aynı anda arama kapasitesi olduğunu vurgulayalım. Gelelim İstanbuldaki rakamlara. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun (BTK) İl Bazında Haberleşme Sektörü 2018 Yılı Raporunda yer alan verilere göre sadece İstanbuldaki mobil abonelerinin sayısı 21.9 milyon. Ulaştırma Bakanlığının geçen yıl açıkladığı rakamlara göre ise Türkiye genelinde 181 bin 972 olan toplam baz istasyonlarının 46 bin 46sı İstanbulda hizmet veriyor. Yazının başında da belirttiğimiz gibi bu baz istasyonlarının yarısı sadece ses trafiğine yönlendirilmiş durumda. Yani 23 bin baz istasyonu sadece sesli görüşme trafiğinde kullanılabiliyor. Baz istasyonlarının aynı anda görüşme kapasitesinin ortalamasını da alacak olursak 2G ve 3G baz istasyonları üzerinden aynı anda 80 kişi görüşme yapabiliyor. Bu rakamı baz istasyonu sayısıyla çarptığımızda, 1 milyon 840 bin kişinin aynı anda arama yapabileceği gerçeği karşımıza çıkıyor. Başka bir deyişle acil durumlarda her 10 İstanbulludan sadece 1i sesli görüşme yapabiliyor. Önceki gün yaşanan gibi bir durumda 1.8 milyon kişilik kapasitenin çok çok üzerine çıkıldığı ortada. Bu yüzden yaşanan anormal durum karşısında operatörler kilitlendi. Bu da kullanılan teknolojinin bir sonucu. Çünkü 2G yaklaşık 20 yıl, 3G ise yaklaşık 10 yıl önce hayatımıza girdi. Peki bu sorun nasıl çözülür? Akıllara ilk gelen çözüm yeni baz istasyonu yatırımı gerçekleştirmek. Ancak bu iletişim teknolojilerinin hızla değişen dünyasında milyarlarca dolarlık yatırım anlamına geliyor. Diğer seçenek ise yeni nesil mobil iletişim 5G. Kullanıcılara yüksek hızda interneti getirecek olan 5G ile tüm ses trafiği de internete taşınacak. Bu da aynı anda tek bir baz istasyonu üzerinden bile milyonlarca insanın konuşabileceği bir kapasite anlamına geliyor. 1-Yakınlarınızla görüşmelerinizi kısa tutun. 2-Arama yerine kısa mesajı tercih etmeye çalışın. 3-WhatsApp, BiP veya FaceTime gibi online platformları tercih edebilirsiniz. 4-Telefonunuzda VoLTE (internet üzerinden arama yapma) özelliği varsa açın. Bu sayede aramalarınız hücresel bağlantı yerine internet üzerinden gerçekleştiriliyor.