hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    DEP kurucusu Kaya yıllar sonra ilk kez

    DEP kurucusu Kaya yıllar sonra ilk kez
    expand

    Son 17 yıldır sürgünde olan DEP'in kurucu başkanı Yaşar Kaya, yıllar sonra ilk kez CNN TÜRK canlı yayına katıldı. Almanya'dan katıldığı yayında Rıdvan Akar'ın sorularını yanıtlayan Kaya, hakkındaki iddialardan Kürt açılımına, Öcalan ile ilişkisinden Ergenekon'a yorumlarda bulundu.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Yaşar Kaya 1991'de kurulan Demokratik Halk Partisi'nin (DEP) kurucu başkanıydı. Bombalanan Özgür Gündem gazetesinin sahibiydi. Yurtdışında PKK yanlısı aydınlar tarafından kurulan Kürt parlamentosunun ilk başkanıydı. Yaşar Kaya yaşamının son 17 yılını yurtdışında sürgünde geçirdi. Son 50 yıllık faaliyetleri ile Kürt sorununun en kilit isimlerinden biri haline geldi.

    Gündemin Rengi programına katılan Kaya, neden ajan olmakla suçlandığını, neden DTP'ye neden soğuk baktığını anlattı.

    Kaya'nın açıklamalarından bazı önemli başlıklar şöyle:

    - Abdullah Öcalan'la 5 kez görüştüm. O bir ilah değil.
    - Ergenekon davası Kürt sorununun önünü açtı.
    - DTP Kürt sorununun çözümüne katkı sağlayamaz.

    Yaşar Kaya kimdir?

    Herşey 1984 yılında terör örgütü PKK'nın ilk saldırısıyla başlamıştı. O günden sonra onbinlerce kişi ölecek, partiler kurulacak, partiler kapanacak ama terör dur durak bilmeyecekti.

    Bir yanda şiddetli çatışmalar yaşanırken, diğer yanda Kürt aydınları siyasi zeminde çıkış yolu arıyordu. 1990 yılında Halkın Emek Partisi, yani HEP kuruldu. Bir yıl sonra HEP'in yerini Demokratik Halk Partisi yani DEP aldı. DEP'in kurucusu ve başkanı Yaşar Kaya'ydı.

    O yıllarda güvenlik güçleri ile PKK arasındaki çatışmalar had safhaya çıkmıştı. Hemen her gün bir saldırı ya da şehit haberi geliyordu. Acaba DEP akan kanı durduracak bir siyasi güç olabilecek miydi? Bu sorunun yanıtı kısa sürede yaşanan olaylarla ortaya çıktı.

    Ankara'da Kürt sorununu telaffuz eden bir siyasi güce tahammül gösterilmeyecekti. Nitekim 1991 yılında DEP'liler Meclis'te Kürtçe yemin edince ortalık karıştı. Aynı DEP'liler 1994'te dokunulmazlıkları kaldırılınca Meclis çıkışında gözaltına alınıp tutuklanacaklardı. Suçlama parti ile PKK arasındaki organik ilişkiydi. Yaşar Kaya ise 1992'de Özgür Gündem gazetesini kuruyordu. Gazete 2 yıl sonra bombalanıyor, patlamada 1 kişi ölüyor, 15 kişi de yaralanıyordu.

    Yaşar Kaya hakkında 1993 yılında yaptığı iki konuşmadan dolayı tutuklama çıkarıldı. Kaya hem Erbil'de KDP kongresinde hem de Almanya'nın Bonn kentindeki konuşmalarından dolayı tam 16 yıl önce bugün 17 Eylül günü tutuklandı.

    Kaya sivil dönemde tutuklanan ilk parti genel başkanıydı. 3 ay cezaevinde yattı. Çıktıktan sonra önce Yunanistan'a, sonra Almanya'ya kaçtı. Kaçış sebebini ise Tansu Çiller'in başbakanlığı döneminde oluşturulduğu söylenen ölüm listesinde olduğu iddia ederek açıkladı.

    Yaşar Kaya yurtdışında PKK tarafından oluşturulan Kürt parlamentosunda da başkanlık yaptı. Ancak yıllar geçtikçe yıllar geçtikçe Kaya'nın PKK ile bağları koptu. Ve Kaya Kürt açılımının tartışıldığı bugünlerde yaşadığı Almanya'da bir mektup kaleme aldı. Mektubun adres kısmında Başbakan Erdoğan yazılıydı.

    Kaya mektubunda özetle şunları söylüyordu:

    "Sayın Başbakanım,

    Bu mektubu yazdığım şu günde Türkiye tarihi bir süreci yaşıyor. Ve hem demokrasi, hem de Kürt sorunu olanca hızı ile tartışılıyor. Yüzyıllık yasaktan sonra bu hayırlı bir süreçtir. Allah hepimizin yardımcısı olsun...

    ... Üç kalp ameliyatı geçirdim. Elli yıl eksiksiz bir demokrasi için mücadele ettik. Verilecek bir hesabım varsa ona hazırım. Hayatımda ne elime silah aldım ne de gizli örgüt kurdum. Tek silahım kalemim oldu. Yurdumuza onurluca dönüp bu sürece yardımcı olmak istiyoruz. Yapılacak kanuni düzenlemelerde Kürt sürgünlerinin dönebilmesini sağlamanızı istiyor ve saygılar sunuyorum."

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow