Demirtaş'tan Davutoğlu'na yanıt: "Serap Eser'i yakan sizsiniz!"
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, TBMM'de görüşülmesine başlanacak iç güvenlik paketi için, "Bu yasaya izin vermeyeceğiz" dedi. Demirtaş, paketin gerekçesi olarak İstanbul'da 2010'da bir otobüse molotof kokteyli atılmasıyla Serap Eser'in öldürülmesi ve Kobani olaylarının göstermesine de, eski İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin'in açıklamaları ile yanıt verdi. Demirtaş, "Serap Eser'i yakan, sorumlularını gizleyen sizsiniz. Kobani olaylarında da en fazla provokasyonu yapan sizsiniz, MİT'in elemanları" ifadelerini kullandı.
Selahattin Demirtaş partisinin grup toplantısında konuştu. Bugün TBMM'de görüşülmesine başlanacak olan iç güvenlik paketine değindi. Pakede yönelik eleştirilerini yineleyen Demirtaş, bu paketin çıkmasına izin vermeyeceklerini vurgulayarak, muhalefet partilerinin milletvekillerine çağrıda bulundu.
"Bonzai sorununuz değil, derdiniz"
Demirtaş, "Açık teklifimizdir; Bonzai ve molotof konusunda samimiyseniz gelin iki maddeyi bir günde çıkartalım. Derdiniz buysa gerçekten... Sizin derdiniz bonzai değil, sorununuz bonzai. Fazla kullanıyorsunuz anlaşılan. Gaziantep'te 'Sık ulan sık!' diyen polis bu yasayla artık 'Vur ulan vur!' diyecek. Diğer muhalefet partileri buna hazırsa birlikte bu yasayı çıkartmayalım. Biz çıkmaması için tüm gücümüzle çalışacağız" dedi. Demirtaş, şunları söyledi:
Muhalefete çağrı: "Bu yasaya izin vermeyeceğiz"
"Gücümüz yettiğince, nefesimiz yettiğince o genel kurulda kesinlikle bu yasanın çıkmaması için bütün gücümüzü kullanacağız. Bütün muhalefet milletvekilleriyle de ortak hareket edeceğzi. Hazırlarsa da o yasayı Meclis'i kilitleyerek çıkartmayacağız, izin vermeyeceğiz. Eğer bütün diğer milletvekilleri de bu noktadaysa, İç Tüzük'ten kaynaklanan bütün haklarımızı sonuna kadar kullanacağız, muhalefet edeceğiz ve asla bu yasanın çıkmasına izin vermeyeceğiz. Madem başbakan ısrarcıdır bu konuda, 'İlle bu yasa çıkacak' diyor. Biz de çıkmayacak diyoruz, bu yasaya izin vermeyeceğiz."
ÖDP yöneticisi Onur Kılıç'ın tutuklanmasına değindi
İç güvenlik paketinden Türkiye'nin yüzde 99'unun zarar göreceğini kaydeden Demirtaş, tüm partililerinin, STK'ların da bu yasaya karşı çıkacağını ifade ederek, şu ana kadar hukuksuz yargılama ve tutuklamaların çok sık yaşandığını belirtti. Demirtaş, şöyle konuştu:
"Bakın Cumhurbaşkanına 'hırsız' demek tutuklanma nedeni. Ne diyecekler onlar da bilmiyor. Çocuklar ne diyecekler başka. Ama suç, tutuklandılar işte. Geçen hafta 4 kişi, sadece Cumhurbaşkanına 'hakaret' ettikleri gerekçesiyle tutuklandılar. Bakın dava açılsa anlaşılır, hakaret var mı yok mu belli olur; hakaret varsa gereği yapılır. Biz hakaret etsinler demiyoruz. Orada bir hakaret de görmüyoruz. Bir partinin, düşünün ÖDP'nin Parti Meclisi Üyesi, bir partinin en üst siyasi yöneticisi, Cumhurbaşkanını eleştirdi diye tutuklu şu anda. Onu eleştirip tutuklamaya karşı çıkan, 'Ben de bu suça karşı çıkıyorum' deyip, sivil itaatsizlik hakkını kullanan 3 kişi daha aynı gerekçeyle tutuklandı, cezaevine atıldı. Bakın yasa daha çıkmadı. Sokakta neler yapılıyor neler. Daha yasa yok ortada. Yasa çıktıktan sonra hiçbirimizin güvenliği kalmayacak. Zannetmeyin ki, AKP'lisiniz diye size torpil geçecekler, zannetmeyin ki AKP'ye oy verdiniz diye sizin aracınızı durdurmayacak, ellerinizi arkadan kelepçeleyip sizi yere yatırmayacaklar. İstediğiniz kadar o anda bağırın, 'Ben AKP'liyim' deyin, sizi dinlemeyecekler. O nedenle AKP'ye oy, gönül vermiş olanlar da bu yasaya karşı çıkmazlarsa bu yasa onları da vuracak."
Demirtaş o soruları yanıtladı: "Hükümetin 10 maddelik ev ödevi var"
Davutoğlu'na seslendi: "Be hey yalancı!"
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun iç güvenlik yasasının gerekçesi olarak öne sürdüğü olaylara değinen Demirtaş, "Yalan konusundaki acemi başbakan, bir kez daha dün akşam yurt dışına çıkarken, 'Bu yasa niye gerekli biliyor musunuz? İşte Kobani eylemlerinde olanları gördünüz. Bir de otobüste diri diri yakılan kızımızı gördünüz'. Serap Eser'den söz ediyor. Be hey yalancı, senin İçişleri Bakanın İdris Naim Şahin denen arkadaşın itiraf etti. 'Serap Eser'i MİT'çiler yakmış' dedi. İki yıl önce ben söyledim. 'Serap Eser'i İstanbul'da yakanlar istihbaratçıdır. Molotofu halk otobüsüne akanlar MİT'çidir" dedi.
"Serap Eser'i siz yaktınız, Kobani olaylarının provokatörü de sizsiniz"
Daha sonra İdris Naim Şahin'in bu konudaki açıklamasını okuyan Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu başbakan çıkmış, 'Bakın' diyor, 'Serap Eser'i nasıl yaktılar'. Siz yaktınız, yakan sizsiniz! Sorumlularını gizleyen sizsiniz. Ortalıkta provokasyon yaratıp bu yasayı çıkarmak için yeri geldiğinde ortalığı kan gölüne çeviren sizsiniz. Kobani olaylarında da en fazla provokasyonu yapan sizsiniz. Sizin elemanlarınız, MİT'in elemanları. Bu yasayı çıkarmak için işte. Korku yayıp, 'Bakın bu yasaya ihtiyacımız var, çıkarmazsak her gün sizi halk otobüsünde yakacaklar' diye korku yaratmak. Amaç bu. Ama, bu yakma işini yapanlar da onların adamları, maaşlı, bordrolu adamları. Başka partilerle, örgütlerle alakası yok. En büyük suç örgütü olan devlet içerisindeki kendilerine bağlı örgütün elemanları bunlar. Bu yasaya seçim öncesi ve sonrası halkın AKP'ye duyacakları tepkiden bu kadar korktukları için bu kadar sarılıyorlar. Yoksa halk otobüsünde senin benim yakılmam onların umurunda bile değil. Bu yasa onlara lazım çünkü halk isyan noktasında. İsyanı nasıl bastıracaklar, işte böyle. Polise vur yetkisi verecekler."
"Şu yüzeyselliğe bakar mısınız?"
"Butonla kadın erkek eşit mi olacak!"
Demirtaş, Özgecan Aslan'ın öldürülmesinin ardından açıklanan önlem paketinin yetersizliğini ve yüzeyselliğini de eleştirdi. Demirtaş, "Minibüslere ikaz butonu koyacaklarmış. Binlerce yıllık bu zihniyetle yüzleşmenin basitliğine, yüzeyselliğine bakar mısınız? Minibüse o imdat butonunu koyduğunuzda mesele çözülmüş oluyor, kadın erkek eşit oluyor; kadınlar da artık korunmuş oluyor. Bu zihniyeti üreten, besleyen işte bu kafadır. Bakın parlamentoda en başta da kadın milletvekillerinin büyük çabasıyla Kadına Yönelik Şiddetin Araştırılması Komisyonu kuruldu. Başlangıçta arkadaşlarımız bu komisyonda, bu meselenin köklü araştırılması için çaba da sarfettiler. Bir süre sonra Komisyonun çoğunluğu AKP'de olduğu için AKP'nin kadın kuruluşları ve AKP'nin erkek milletvekilleri komisyona davet edilip görüş alındı. Gelip orada AKP'nin erkek milletvekilleri, Kadına Yönelik Şiddetin Araştırılması Komisyonunda saçmalaya başladılar, kadınlara hakaret ettiler. Kadın sorunundan hiç anlamadıklarını, orada kullandıkları ve dil ve üslupla, aşağılayıcı tarzla bizatihi o Komisyonda ilan ettiler. Öyle bir Komisyondan bir şey çıkar mı?" diye konuştu.
"Bu erkeklik anlayışıyla yüzleşmeli"
"Özgecan'ın mirası bu erkeklik anlayışıyla yüzleşmek"
Demirtaş konuşmasında Özgecan Aslan'ın öldürülmesine de değinerek, "erkeklik" anlayışına yönelik eleştiride bulundu. Demirtaş, "Özgecan'ın biz erkeklere bıraktığı en büyük miras, eğer doğru faydalanabilir, anlayabilirsek, bu erkeklik anlayışıyla yüzleşmek olacaktır. 20 yaşında bir çocuğun vahşice katledilmesiyle birlikte bu konuyla yüzleşeceksek cesur olmak zorundayız. Erkek olmanın belki de en büyük cesareti tam da bu noktada ortaya çıkar. En cesur erkek, bu erkeklik anlayışıyla yüzleşebilen erkektir. Geri kalanın tamamı, kusura bakmasınlar ya da baksınlar, dünyanın en korkak yaratıklarıdır. Bunun adı erkeklik falan değildir. Mesele bir minibüs şoförünün cinnet geçirmesi, sapıklığı değildir. O anlayışı, zihniyeti, bu toplum, bu devlet veya bu dünya içerisinde var eden zihniyetle hesaplaşmadığımız, yüzleşmediğimiz sürece bindiğimiz her dolmuş tehlikelidir" şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nın elektrik faturası TBMM'de
Cumhurbaşkanı Erdoğan muhtarlara seslendi: "Sen kimsin ya"