Davutoğlu: "Mülteci akınından kaygılıyız"

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye'deki BM Gözlemci heyetinin faaliyetlerini askıya almasına ilişkin, BM Güvenlik Konseyi'nin durum değerlendirmesi yaparak, tedbir alması gerektiğini söyledi. Davutoğlu, "Türkiye'ye dönük mülteci akını tabii bizi ciddi şekilde insani olarak da kaygılandırıyor" dedi.

Haberin Devamı

Davutoğlu, Nükleer Yayılmanın Önlenmesi ve Silahsızlanma Girişimi bakanlar toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Davutoğlu, Suriye'deki BM gözlemcilerinin yaşadığı sorunların ve faaliyetlerinin askıya alınmasına ilişkin açıklamaların hatırlatılması ve bu konuda Türkiye'nin BM ve Arap Ligi'ne bir çağrısının olup olmayacağının sorulması üzerine, Suriye'de bölge ve dünya barışını son derece olumsuz etkileyen bir sorun olduğunu söyledi.

Suriye'deki krizin sivil halka uygulanan şiddet bağlamında bütün insanlığı ilgilendiren bir kriz olduğunu dile getiren Davutoğlu, Suriye'deki kanın durması için net ve acil tedbirler alınması gerektiğini belirtti.

BM gözlemcilerinin Suriye'de görevlendirilmesine destek verdiklerini ve 300 sayısını az bulduklarını söylediklerini hatırlatan Davutoğlu, "Bütün Suriye sathında büyük katliamlar büyük acılar yaşanıyor. Biz gözlemcilerin artmasını ve daha etkin bir şekilde alanda bulunmasını savunurken tabi böyle bir açıklama gündeme geldi" diye konuştu.

Hama'ya giden gözlemcilere ateş açıldığını kaydeden Davutoğlu, "Gözlemcilerin güvenliği önemli bir kaygıdır fakat acilen bu yeni durumu göz önüne alacak şekilde BM Güvenlik Konseyi'nin konuyu ele alması ve çok daha etkin bir yetkilendirmeyle alanda BM'nin mevcudiyetinin sağlanması gerektiğini düşünüyoruz" ifadesini kullandı.

Türkiye'ye sığınanlar arttı

Ahmet Davutoğlu, Annan Planı'nı desteklediklerini ama ateşkes tarihinden bugüne kadar Türkiye'ye sığınan Suriyeli sayısının arttığını kaydetti. Bu sayının 30 bin 900'e ulaştığını vurgulayan Davutoğlu, şunları söyledi:

"Bu da maalesef verilen bütün sözlere rağmen sivil halka dönük şiddetin devam ettiğini ve büyük bir kaçışı gösteriyor. Son günlerde mülteci sayısında bir artış gözlüyoruz. Dolayısıyla BM Güvenlik Konseyi'nde alınan bir kararla yetkilendirilmiş olan bu gözlemci heyetinin çekilmesi durumunda BM Güvenlik Konseyi'nin derhal bu insani trajedinin daha da ileri bir aşamaya geçmemesi için bir durum değerlendirmesi yapıp yeni bir tedbir alması iktiza eder. Yoksa Türkiye'ye dönük mülteci akını tabii bizi ciddi şekilde insani olarak da kaygılandırmaktadır. Bu konuda da gerekli temasları bundan sonra da sürdüreceğiz. Önemli olan en kısa zamanda en etkin tedbirlerin alınması suretiyle buradaki insani trajediye bir son verilmesidir."

Nükleer silahların bulundurulmasının ve yayılmasının ne ulusal ne de uluslararası güvenliği sağlamayacağını vurgulayan Davutoğlu, "Nükleer silahlar insanlık için bir tehdit oluşturuyor. Biz 10 ülke bu tehdidin ortadan kaldırılması için tam bir nükleer silahsızlanma ve yayılmanın önlenmesi için çabalarımızı birleştirmeye karar verdik" diye konuştu.

İran'ın nükleer faaliyetleri Türkiye'yi doğrudan ilgilendiriyor

Bakan Davutoğlu, İran'ın nükleer programına ilişkin yürütülen müzakerelerin sorulması üzerine, İstanbul'daki toplantının yeni bir süreç başlattığını ardından da Bağdat'ta ikinci bir toplantının düzenlendiğini belirtti. Bağdat'ta daha somut adımlar atılması yönünde bir beklentilerinin olduğunu ancak bunun tam gerçekleşmediğini kaydeden Davutoğlu, Moskova'da yapılacak toplantıda daha somut neticelerin elde edilmesini umduklarını dile getirdi. Davutoğlu, konunun bölgedeki güvenlik bağlamında Türkiye'yi doğrudan ilgilendirdiğini belirterek, bu konuda çözüm bulunması için ellerinden gelen desteği vereceklerini söyledi.

Davutoğlu, bir gazetecinin, "nükleer silahlanma konusunda İsrail'e karşı sessiz kalındığı" yorumlarını sorması üzerine de Ortadoğu'nun kitlesel imha silahlarından arındırılmasının İsrail'i de kapsadığını kaydetti. Davutoğlu, "Bizim arzumuz bütün silahlardan bölgenin arındırılması ve bu konuda da objektif kriterler uygulanması. İran için geçerli olan kriterler ne ise İsrail için de aynı kriterlerin uygulanmasıdır" ifadesini kullandı.