hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Cumhuriyet Başsavcısı Yalçınkaya konuştu

    Cumhuriyet Başsavcısı Yalçınkaya konuştu
    expand

    Hürriyet Ankara Temsilcisi Metehan Demir ve yargı muhabiri Oya Armutçu'yu makamında kabul eden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, "Ortada dolaşan gerçeklere dayanmayan iddiaları üzülerek izliyorum. Kapatma davası açmak benim iki dudağımın arasında değil. Yeterli delil olduğunda dava açılır" dedi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Hukuka aykırı işlemler yapılmadıkça, görülmedikçe savcı, kamu adına hareket ederek, dava açma yoluna gitmez. Ancak yeterli deliller biriktiğinde, bu delillerin suç unsuru teşkil edip etmediğini takdir edecek makam bağımsız mahkemelerdir. Bu aşamaya gelindiğinde savcının bir takdir hakkı kalmamaktadır. Yargı bağımsızlığının ayrıcalık değil bir yükümlülük de getirdiği unutulmamalıdır. Yeterli delil olduğunda dava açılır. Açılsa açılırdı. Bu benim iki dudağımın arasında olan birşey değil. Siyasi partiler sicil büromuz çalışıyor. Habur yargılaması, Yargıtay dinlemesi, İlhan Cihaner'in soruşturması konusunda dosyalar istendi. Bunların hepsi üzerindeki inceleme sürüyor. Bu konu benim tek başıma takdir edebileceğim bir konu değil. Kurumsal olarak çalışıyoruz. Parti kapatma davaları kamu adına açılır, toplumun tümü mağdurdur, zarar görendir. Davalı ise hukuka göre haksız faaliyette bulunan siyasi partidir. Davada hukuka aykırı faaliyet olup olmadığına karar verecek olan da Abağımsız yargıdır. Bağımsız yargının da bu fiillerin hukuka aykırı olup olmadığını tayin ederken esas alacağı içtihat Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarıdır.

    Pazarlık olmaz

    Demokrasinin güvencesi olan hukuk devleti ilkesi siyasi partiler arasında tartışma ve pazarlık haline getirilmemelidir. Hukuk ve mahkemeler siyasi malzeme olarak siyasi partice kullanılmaya başladığında, hukuka ve yargıya olan güven azaltılmak suretiyle devletin yapısı demokratik toplum düzeni bozulur. Hukukun etkinliği hukuk birliği ve uzlaşma kültürü bulunmayan toplumlar, temel hak ve özgürlüklerine kaybetmeye başlarlar. Yüce halkımız yargısal denetime tabi olmayan bir siyasi hareketi hiçbir halde kabul etmez.

    Anayasa değişikliği uyarıları

    Partİ kapatmaların TBMM iznine bağlanması, bu iznin yargısal bir denetime tabi tutulmaması, evrensel hukuk kuralları ve iç hukukla uyuşmamaktadır. Bu anayasada yazılı temel ilkelerden olan güçler ayrılığını ortadan kaldıracaktır. Genel seçimlerden hemen sonra oluşacak Meclis'te grubu olan partilerin kapatma izni komisyonunda bulunabilecekleri hüküm altına alınmamakla da uygulamada keyfiliğe yolaçacaktır. Bu da hukuk devleti ilkesinin ihlalidir. Hukuk devletinde keyfiliğe yolaçacak şekilde anayasa değişikliği yapılamaz. Gruplardan gelen parti üyeleri Meclis kapatma izni komisyonu olarak bir karar alırken, kendi seçmenine karşı olan sorumluluğunu mu partisini çıkarlarını mı toplumun yararını mı gözönünde tutacak veya bir diğer parti için koz, bir şart olarak mı kullanacak.

    Adil, tarafsız ve bağımsız yargının siyasi güçlerle uzlaşma yoluna gitmesi görev ve yetkilerini tartışması hukuk devleti ve güçler ayrılığı bulunan evrensel hukuku gözeten bir ülkede mümkün değildir. Siyasi partiler temsil ettikleri halk adına uzlaşma yolunu seçerek, demokratik hak ve kurallar çerçevesinde hukuka aykırılıkları giderme, hak, yükümlülük ve görevlerine sahiptirler.

    Kaynak: Hürriyet

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow