Cumhurbaşkanı'nın tavrı "Türk"ü tatmin etti

Bağımsız Milletvekilleri Ahmet Türk ve Şerafettin Elçi, Meclis'teki boykot kriziyle ilgili Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile görüştü. Köşk'teki görüşmenin ardından açıklama yapan Ahmet Türk, Cumhurbaşkanı'nın kendilerine pozitif enerji verdiğini söyledi.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Şerafettin Elçi ve Mardin Bağımsız Milletvekili Ahmet Türk'ü Çankaya Köşkü'nde kabul etti.

Türk ve Elçi, saat 11.20 sıralarında  görüşme için Çankaya Köşkü'ne geldi. Görüşme yaklaşık 1 saat 15 dakika sürdü.

Görüşme sonrası kameraların karşısına geçen Türk, "İnanıyorum, umut ediyorum ve o izlenimi aldım. Sayın Cumhurbaşkanı krizin çözümü konusunda her türlü çabanın içinde olacaktır" dedi.

İşte Ahmet Türk'ün açıklamaları:

- Biz çözüm yerinin parlamento olduğuna inandığımız için seçimlere katıldık. Hep tehditler ve düşüncelerimizin önemsenmediğini gördüğümüz bir mantıkla karşı karşıya kaldık. Bu sancılı sürecin atlatılması için bu dönemi bir fırsat olarak değerlendiriyoruz.

- Yaklaşım bu sürecin önünü tıkıyor. Yapılan haksızlıklara karşı parlamentoya katılmayacağımıza beyan ettik. Yeterli bir adım atılmadıkça bu durum sürecek. Cumhurbaşkanımız bize pozitif bir enerji verdi. Onun krizin aşılması için olumlu adımlar atacağına inanıyoruz.

- Sayın Cumhurbaşkanımız gerçekten bize pozitif bir enerji verdi, sorunun çözümü konusunda olabildiğince büyük bir çaba göstereceğine inanıyoruz. Bu krizin aşılmaması durumunda önümüzdeki sürecin daha sancılı bir sürece dönüşeceğini ifade ettik. Sayın Cumhurbaşkanımız da bunun bilincinde. Umut ediyorum ki Hükümet, yine bu ülkenin Cumhurbaşkanı hepimizin Cumhurbaşkanı, bu krizin aşılması konusunda gereken refleksi gösterir ve bu sorunun çözümüne katkı
sunar.

- Ancak tekrar ifade etmek istiyorum, ötekileştiren, hiçe sayan anlayışlar karşısında biz parlamentoya gitmenin ve orada bulunmanın bir anlam ifade etmeyeceğini tekrarlıyoruz. Eğer parlamentoda düşüncelerimiz, katkılarımız olmayacaksa ve parlamentoda bir işlevimiz yoksa o parlamentoda bulunmanın da çok anlamlı olmadığını bir kez daha ifade etmek istiyorum. Ama umut ediyorum ki herkes bu krizin aşılması konusunda gereken çabayı sarf eder.

Hatip Dicle'nin durumu

-  Hatip Dicle bir haksızlığa maruz kalmıştır ve haksızlığın düzeltilmesinin yolu, formülleri vardır. Bunu da çok açık bir şekilde ifade ettik. Eğer geleceği birlikte oluşturmayı düşünüyorsak bu olumsuzlukları ortadan kaldırmaya yönelik hükümete düşen sorumluluklar vardır, gereken Anayasa ve yasa değişikliklerini yapma yetkisi vardır. Şimdi burada Sayın Başbakan meseleyi hep farklı bir noktaya çekmeye çalışıyor, sanki biz yargıyı eleştiriyormuşuz gibi. Eğer yargı bu noktadaysa bu maddeleri değiştirmeye Meclis'in yetkisi vardır, hükümetin bu konuda bir çaba göstermesi gerekir. Bu olumsuzlukları ortadan kaldırma gibi bir sorumluluğu vardı.

"Görüşme yönünde bir çabanız olacak mı?"

- Biz bu sorunun aşılması için buradayız. Sorunun aşılması için çaba gösteriyoruz. Tek taraflı iyi niyet ve çaba da yetmiyor, karşılıklı olarak birbirimizi anlamak, bu krizin aşılması konusunda birbirimize destek vermek durumundayız

- Sorunun aşılması için yasal, anayasal değişikliklergerekiyorsa bunu yapma görevi parlamentonundur, başta da hükümetindir, iktidar partisinindir. Bugün iktidar partisi yüzde 50 oy almıştır, bu önemli bir destektir. Gerçekten bu olumsuzlukları ortadan kaldırmaya yönelik bir çabanın içinde olması gerekir diye düşünüyorum.