Kırmızı tişörtlü adam bize otelin yerini gösterdi
Bahadır Sagun, Marmaris'e ulaşıp otelin bulunduğu bölgeye indikleri anda ise yanlarında kırmızı tişörtlü bir sivilin koşa koşa geldiğini ve kendilerine Cumhurbaşkanı'nın kaldığı otelin yerini gösterdiğini ileri sürdü. Sagun, "O kişi olmasa inanın biz otelin yerini de bulamazdık" dedi. Bundan sonra ortadan kaybolan kırmızı tişörtlü esrarengiz kişiyi de tanımadığını öne sürdü. Polislerden ilk ateşin kendi üzerlerine açıldığını ondan sonra çatışmanın çıktığını da anlatan Bahadır Sagun, "Cumhurbaşkanın nerede olduğu soruldu ama öyle hakaret sözleri duymadım. Sonra bize ateş edilince ben de kendimi korumak için siper aldım. İsmail Yüzbaşı'nın bomba bıraktığını görmedim ama sonradan ifadelerden öğrendim. Ancak bombayı bırakıyorum demek bile polislerin zarar görmemesi içindir ve bu da bizim suikast için oraya gitmediğimizin göstergesidir. Suikast olsa bomba olduğunu söylemeden patlatırdık" dedi.
Mahkeme başkanı kızdı
İfadesinde polislere hakaret söz konusu olmadığını, Cumhurbaşkanı'nın yerinin sorulduğunu dayak olayına karışmadığını da iddia eden Bahadır Sagun, "Polislerden birine plastik kelepçe taktım. Ancak bu sırada iki polisin burnunun kanadığını gördüm bunun niçin olduğunu ise bilmiyorum" dedi. Bahadır Sagun, hedef gözeterek hiçbir zaman ne polislere ne de helikoptere ateş etmediklerini ifade edip "İlk çatışmayı polisler başlattı. Görüntülerden sıralı gittiğimiz sırada ateş altında kalınca dağıldığımız görülür. Ateş çok yakınımıza gelince bölgeden ayrılmak zorunda kaldık. Hem bizden hem de polislerde zayiatın en az olması için çaba gösterdik. Cumhurbaşkanı otelden ayrılmış, peki neden polis memurları boş bir otelde neyi koruma ihtiyacı duydu. Silahlı müdahaleyle neyi amaçladılar" dedi.