Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan "paralel yapıya" faili meçhul suçlaması
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gezi Parkı eylemlerinin bir darbe girişimi olduğunu ileri sürerek, sözü "cemaate" getirdi. Erdoğan, "17 Aralık sonrasında inlerine gireceğiz dedik. Aradan bir yıl geçti. İnlerine girdik ve giriyoruz. Eğitimden, hizmetten, himmetten bahseden yapının bir takım kirli cinayetlere, faili meçhul cinayetlere bulaştığını dahi bugünlerde görüyoruz. Daha fazlası da çıkıyor. Zincir bunu gösteriyor. Daha şaşırtıcı şeyler de duyacaksınız" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, 365 oda ve borsa başkanı ile Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda istişare toplantısında biraraya geldi. Burada konuşan Erdoğan, Türkiye'nin AK Parti iktidarı döneminde ekonomide yaşanan gelişmelere değindi ve şunları söyledi:
"2 yıl öncesine kadar bu makinenin bazı çarkları dönüyor, bazıları dönmüyordu. Makinenin çarkları arasındaki uyum yitirilmişti. Her yerinden ses gelen bir makine vardı. Üretemiyordu. Belli seçkin zümreler servetlerine servet katarken ülkenin geri kalanı yoksulluk altında eziliyordu. Ekonomi bir yıl bir adım ileri gitse ertesi yıl 10 adım geriye gidiyordu. Makinenin her bir parçasının uyum içinde aynı hedef ve idealler için çalışması verimi de kaliteyi de huzuru da arttırdı. Bu uyumun bozulmasına hep birlikte asla ve asla müsaade etmemeliyiz, etmeyeceğiz. Eski Türkiye’de olduğu gibi makinenin tek bir parçasının bile arıza yapması ilerde daha büyük sorunlara neden olacaktır."
Türkiye'nin son 1,5 yıldır içeriden ve dışarıdan belli operasyonlarla hedef alındığını ileri süren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sanmayın ki bunlar şahsıma yöneliktir, sanmayın ki hükümete yöneliktir. Bu operasyon ya da operasyonların tamamı Türkiye’ye yönelik operasyonlardır. Bunların arkasında bir üst akıl var dedim. Gündeme oturdu: Kim olduğunu biliyorsunuz. Bunları siz araştıracaksınız. Bu operasyonu yapanların hedefi şahsımı değil benim şahsımda aslında sizleri hedef alıyorlar" dedi.
“Yüksek faiz olmamalı”
Başbakan olduğu dönemde dünya kriz yaşarken kendilerinin yatırımlara asla dur demediklerini dile getiren Erdoğan, "Kriz döneminde siz yatırımları durduracak olursanız orada bitersiniz. Türkiye şu anda da asla yatırımlarına dur demeyecek. Dur dememesi için yüksek faizin olmaması gerekir. Yatırımlarla birlikte üretim, istihdam artacak" diye konuştu.
“İnşaat sektörüne asla dur demedik”
Sıkıntılı dönemlerde inşaat sektörüne de asla dur demediklerini söyleyen Erdoğan, "Biz inşaat sektörüne asla dur demedik. İnşaat sektörüne yürüyün dedik. Başı da TOKİ çekti. İnşaat sektörüne dur, sanayiye ilerle derseniz çöküntü başlar. Türkiye’nin kentsel dönüşümlerle birlikte bu sektörü ayakta tutması gerekir. Birine dur derseniz olmaz. Bunların at başı gitmesi lazım" şeklinde konuştu.
“Siyaset risktir, ticaret risktir, yaşam risktir”
Risk almadan netice olmayacağını dile getiren Erdoğan, "Siyaset risktir. Ticaret risktir. Yaşam risktir. Ecelle risk ortak. Her gün terörle mücadele eden, istikrarı olmayan yoksul bir Türkiye bunların hepsinin işine geliyordu. Üst akıl diyorum ya. Bunların yeni Türkiye’den rahatsızlıkları var. Maskelere asla aldanmayın. Görünüşe sakın ha sakın itibar etmeyin" dedi.
Sözü Gezi Parkı eylemlerine getiren Erdoğan, şunları söyledi:
"Gezi olayları dediler. Bahane ağaç dediler. Yalova’da bu Gezici’ler neden ortada yoklar. Taksim’de ağaç eksilmedi. 12 ağaç bir yerden başka bir yere taşınıyor. Bir tanesi de çıktı 'mesele ağaç değildi' dedi. O tencere tavacılar yok. Neden yok? Tencere tavaları mı kaybettiler yoksa. Ağaç bahaneydi. Taksim’de polisin göstericilere müdahalesini günlerce, haftalarca ulusal ve uluslararası medya verirken kendi ülkelerindeki hadiseleri görmezden geldiler. Uluslararası medya Türk ekonomisini kötülemek için yalan üstüne yalan yazıyorlar. Kredi derecelendirme kuruluşları… Vay hallerine... İstedikleri zaman istedikleri gibi. Türkiye’yi düşürmeye gayret ediyor. Batan ülkelerin kredi notlarını arttırırken Türkiye için yalan yanlış puanlar çizebiliyorlar. Bunlar belli odaklardan yönetiliyor. Amaç bizi etkisiz hale getirmek. Bu sayede eski Türkiye’ye bir geri dönüş yapabilmek. Türkiye’nin bağımsızlığına her ne şekilde olursa olsun o namahrem elin uzanmasına asla müsaade etmeyeceğiz."
“17 Aralık’ta yargı içindeki bazı odaklar harekete geçtiler”
"Bu millet kendi istikametini kendisi çizer. Sokak eylemleri, faiz ve rant lobileri değil bu milletin rotasını sadece millet tayine eder" diyen Erdoğan, "Eski Türkiye’ye inşallah geri dönüş olmayacak. Bundan bir yıl önce 17 Aralık’ta yargı içindeki bazı odaklar harekete geçtiler. Bazı operasyonlar yaptılar. Bahane yolsuzluk iddiasıydı. Maske ambalaj kılıf yolsuzluk iddiasıydı. Ulusal ve uluslararası medyada algı operasyonuna başladılar. 17 Aralık’ta eğer bu oyunu görmeseydik 25 Aralık operasyonunu yapacaklardı. Her şey hazırdı. Başbakan, bakanlar nasıl alınacak, bunların planı hazırdı. İddianameler İstanbul’da o malum polisler tarafından yazılmış, bekletiliyordu" şeklinde konuştu.
Fethullah Gülen, "Fuat Avni"nin operasyon iddiasıyla ilgili konuştu
“Faili meçhul cinayetlere bulaştıklarını görüyoruz”
Gezi olaylarına, 17-25 Aralık operasyonlarına darbe girişimi dediğinde bunun kabul edilmek istenmediğini söyleyen Erdoğan, "Gezi darbe girişimiydi, burada bunu başaramadılar. 17-25 Aralık darbe girişimiydi ama biz sağlam durduk, o da işe yaramadı. 17 Aralık sonrasında 'inlerine gireceğiz' dedik. Aradan bir yıl geçti. İnlerine girdik ve giriyoruz" dedi.
Erdoğan daha sonra Hrant Dink suikastı davasında kamu görevlileri hakkında başlatılan soruşturmayı kastederek, "Eğitimden, hizmetten, himmetten bahseden yapının bir takım kirli cinayetlere, faili meçhul cinayetlere bulaştığını dahi bugünlerde görüyoruz. Daha fazlası da çıkıyor. Zincir bunu gösteriyor. Daha şaşırtıcı şeyler de duyacaksınız" diye konuştu.
ABD'li Başkonsolos, Türk genciyle evleniyor
“İhanet şebekesini çökertip hesabını soracağız”
"Paralel yapının" hiçbir zaman yalnız hareket etmediğini ileri süren Erdoğan, muhalefete yönelik de şu suçlamaları yöneltti:
"Güneydeki sevdikleri ülke yönetimi bunları maşa olarak kullandı ve hala kullanıyor. Muhalefet partileri eski Türkiye’nin aktörleri bu yapıya destek çıktılar. İş dünyasından, medya dünyasından bu yapıya destek verenler çıktı. Bu ihanet şebekesini çökertecek ve hesabını soracağız. Kimi zaman bakıyorsunuz muhalefet bu şebekeyle iş tutuyorlar. Kimi zaman terör örgütü, onun gölgesinde siyaset yapan parti dahi bu şebekeyle iş tutuyor. İş ve medya dünyası da bugün hala bu ihanet şebekesiyle iş tutuyor."
Gaziantep Hakimi Orhan Gazi Ertekin, avukatları da kürsüye oturttu
“Eskiden müzik kutuları vardı…”
Erdoğan, "Eskiden müzik kutuları vardı, bozuk parayı atarsanız istediğiniz şarkıyı seçersiniz, 3-5 dakika orada şarkıyı dinlerdiniz. Bu şebekeye bozuk parayı atan istediği gibi kullanıyor" diye konuştu.
ABD'li Başkonsolos, Türk genciyle evleniyor
“12 yıldır ne söyledilerse tersi oldu”
"Bunlara giden her kuruş vatana ihanete gitmiştir" diyen Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bu mesele sadece paralel yapı meselesi değildir. Asıl mesele vatana kast eden çevrelerle mücadeledir. Ekonomimize ilişkin pompalanan olumsuz haberlere karşı hassas, dikkatli olmanızı rica ediyorum. Türkiye ekonomisine ilişkin çıkan haberlere temkinli yaklaşmanızı sizlerden rica ediyorum 12 yıldır ne söyledilerse tersi oldu. Aylardır olumsuz haber yapıyorlar peki ne oldu? İhracatta Kasım sonunda yine rekor bir seviyedeyiz."
Konuşmasında çözüm sürecine de değinen Erdoğan, "Çözüm sürecini sokakla, dağ ile tehdit edenler artık Güneydoğu nezdindeki vatandaşlarımızdan itibar görmüyorlar. 6-7 Ekim olaylarında ellerine bulaşan kanı temizleyecekler. Göreceksiniz ucuz ve kuru tehditlerinin altında da kalacaklardır.
Senin bir derdin var mı? Varsa Parlamentodasın orada hallet. Dağ ile bu hallolmaz, silah ile hallolmaz. Bu ülke gerek askeri gerek polisiyle sokakları molotofla kan gölüne çevirenlere fırsat vermeyecektir. Molotofu suç unsuru olmaktan çıkaralım. Allah aşkına bir güvenlik gücü elinde molotofla dolaşan, araçları yakanlara karşı ne diyecek? İyi yaptın mı diyecek? Asla hükümetimiz hiçbir zaman böyle bir şeye fırsat vermedi, bundan sonra da vermeyecek" şeklinde konuştu.
Mehmet Şimşek: "Yolsuzluğu sıfırlamış değiliz"
“Cameron’a Westminister'ı sordum”
Cumhurbaşkanlığı Sarayı'na yönelik eleştirilere bu konuşmasında da değinen Erdoğan, şunları anlattı:
"Burayla ilgili de garip garip şeyler söylüyorlardı. 'Giderken sarayı da götürdü' diye. Buranın tekerleği yok. Başbakanlık sarayı olarak düşünülen, daha sonra cumhurbaşkanlığına; Çankaya da Başbakanlığa dönüşüyor. Bu seni niye rahatsız ediyor ki. Burası da Çankaya da bu millete hizmet edecek. Bunu anlamayacak kadar aklı muvazzanesi yerinde olmayanlar var. Westminster Sarayı restorasyona giriyor. 3 milyon pound ayrılan para. İngiltere gazetelerinde böyle bir yaygara görüyor musunuz. Geçenlerde Cameron buradaydı. 'Orada yaygara var mı?' O da ‘yok, normal şeyler bunlar’ dedi. Kaçak saray odluğunu söylemek edebe, adaba sığmaz. TC yapmış olduğu sarayı ne gerekiyorsa buna göre yapmıştır. Danıştay kararları, hepsi bunun içinde var. 'Şu kadar ağaç kesildi' falan hepsi yalan. Bunlar her şeye karşı çıktılar. Bu ülkede güzellik adına millete ne yapılıyorsa hepsine karşı çıktılar. Bir büyüğümüzün güzel sözü var. İtibardan tasarruf yapılmaz. Burası Türk milletinin itibarıdır. Sonucu 600-650 milyon dolardır."
Bebeğini öldüren anneye ve tecavüzcü abilerine hapis