Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Cerattepe çıkışı: "Bunlar yavru Geziciler"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde Ensar Vakfı Olağan Genel Kurulu'nda konuştu.. Erdoğan, konuşmasında Artvin Cerattepe'deki çevre direnişine değindi "Bu Geziciler neyse bunlar da yavru Gezicilerdir" dedi.
Erdoğan şöyle konuştu:
"İşte bakın şimdi de Artvin'de bir Cerattepe olayı çıktı. Bu Geziciler neyse bunlar da yavru Gezicilerdir bunu böyle biliniz. Yavru Geziciler. Niye; çünkü bunlar Artvin'de alıştıklarını bulamadılar. Rize'de, Trabzon'da, Ordu'da, Giresun'da, Samsun'da bulamadılar. Şimdi çılgına döndüler. Ne yapacağız? Onun için tekrar bu tür adımlar atmaya başladılar. Kardeşlerim şunu unutmayın hak her zaman galiptir. Görünüşte 3-5 ağacın kesilmesine karşı çıkmak için o başlatılan eylemlerde öylesine bir çevre tahribatına kendileri yol açtı ki, ne ifade ettiler, çıktılar yürüyüşlerde şunu söylediler; 'Yahu halen anlamıyor musunuz? Mesele ağaç değil' diyerek bunu ifade ettiler. Niyetlerini açıkça ortaya koydular. Milletimizle birlikte sergilediğimiz kararlı duruş sayesinde, bu provakasyon amacına ulaşmadan hızını kesti."
Orman Bakanı Eroğlu Cerattepe sorularını yanıtladı
Davutoğlu'ndan Cerattepe görüşmeleri
İşte Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkna diğer başlıklar:
Erbakan'ın ölüm yıldönümü
Vefatının 5. seneyi devriyesinde eski Başbakanlarımızdan Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hocamızı hayırla yad etmek istiyorum. Ömrünü, bu ülkenin ve milletin milli ve manevi değerlerine sahip çıkarak yeniden ayağa kalkmasına adamış bir dava adamıydı. Onun hayatı zorlu mücadelelerle, fedakarlıklarla, sarsılmaz bir inanç ve azimle dolu bir hayattı. Her geçen gün rahmetli hocamızın ülkemize yaptığı hizmetlerin önemini, verdiğim ücadelenin değerini çok daha iyi anlıyor, çok daha iyi idrak ediyoruz.
İmam hatipler
İmam hatiplerde proje okullarımız var. Bunlardan seçim yapmak suretiyle bazı profesörlerimiz, doçentlerimiz, yardımcı doçentler ya da doktorasını yapmış hocalarımız, acaba imam hatiplere müdür olmazlar mı? Nerede çıktı bu diyebilirsiniz? Geçmişte bu ülkede bunun örnekleri başka okullarda var. Şimdi ben de teklif ediyorum, hadi bakalım.
Dindar nesil
Başbakanlığım döneminde bir konuşmamda 'dindar nesil yetiştireceğiz' dedim, birileri çılgına döndü. Yani 'bir başbakan böyle konuşamaz' dediler, yani niye konuşamayacağımı ben de anlayamadım. Ben bir başbakan olarak hedefimi böyle belirlemişim ama bu demek değil ki bu ülkede dinsiz olanlara hizmet vermeyeceğiz. Biz bu ülkede dindarına da hizmetimizi
verdik, dinsizine de hizmetimizi verdik, bize hakaret edenlere de hizmetimizi verdik, orada bir ayrım yok ama hedefimiz dindar nesildir çünkü biz şunu biliyorduk, bitaraf olan bertaraf olur.
28 Şubat
Ne dediler o zaman? 'Bin yıl sürecek' dedikleri o parantez hamdolsun 5 yılda kapandı. Türkiye'nin geçtiğimiz 13 yılı cumhuriyet tarihinin en büyük kalkınma hamlesinin sembolüdür. Hamdolsun 'imam hatip nesli ne anlar bu işten, onlar gitsin cenaze yıkasın' diyenlere bu süreç, en güzel cevaptır. Böylesi son dönemlere on yıllara bakın, bu hizmetleri yapabilen bir başka kadro geldi mi? Bu dönem aynı zamanda ülkemizde demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü, hak ve özgürlüklerin kurumsallaştırılması gibi, çalışanlar bakımından en büyük mesafenin katedildiği dönemdir. Bütün bu ilerlemelere rağmen karşımızdakiler rahat duruyor mu? Durmuyor, asla. Darbecilerin, vesayetçilerin, paralellerin bu ülkenin ve milletin değerlerine düşman olanların saldırıları hiç bitmedi, biliyoruz ki hiçbir zaman da bitmeyecek.
Bugün de vesayetin son kalıntılarıyla, paralel örgütüyle, bölücü terör örgütüyle, Suriye üzerinde özellikle ülkemizi köşeye
sıkıştırabileceklerini sanan 7 düveliyle, siyasi kriz hiç olmadı, ekonomik kriz beklentisiyle yanıp tutuşan, kifayetsiz muhterisleriyle ülkemizin, milletimizin karşısında kim varsa hepsine birden 'hodri meydan' diyoruz. Çünkü biz 'la galibe
illallah' emrine boyun eğmiş, galip olanın sadece Allah olduğuna tüm kalbiyle inanmış insanlarız.
HDP'nin iddiaları
Dün gece TBMM'deki bütçe görüşmelerinde bölücü terör örgütünün kölesi haline dönüşmüş bir partinin mensupları yine şahsıma dil uzattılar. Aslında ben parlamentoda değilim. Neden böyle her oturumda Cumhurbaşkanı'na saldırırlar anlamakta zorlanıyorum. Bu kişiler Cumhurbaşkanı Külliyesi'nin inşasından başlayıp, şahsımın bilmem 3 milyar dolar parası olduğu iftirasına varan birtakım hezeyanlarla Meclis kürsüsünü kirletmişlerdir. Tabii sağolsun arkadaşlarımız gereken cevapları verdiler. Fakat ben buradan bu büyük iftirayı atan o alçak veya alçaklara diyorum ki 'Hukukta bir kaide var müddei iddiasını ispatla mükelleftir'. Bir defa yasal haklarım saklıdır zaten haklarında manevi tazminat davası açılacaktır. Siz bir defa bunu ispatlamakla mükellefsiniz.
Terörle Mücadele
Milletimiz bu tartışmaya bakıyor ve ortada iki taraf görüyor. Bir yanda 1994'ten itibaren İstanbul'a, 2003'ten itibaren tüm Türkiye'ye eşi benzeri görülmemiş hizmetler getirmiş bir siyasetçi ve siyasi anlayış var. Diğer tarafta ise ülkenin ve milletin hayrına tek bir hizmetleri olmadığı gibi bölücü terör örgütünün etekleri altına girerek Türkiye'yi yangın yerine çevirmeye çalışan bir başka anlayış ve onun aktörleri mevcut. Belediyelerin iş makineleriyle Güneydoğu Anadolu'daki il ve ilçeleri çukurlarla hendeklerle şu görünmez ve baktığınız zaman tiksinilecek hale getirenler kim? Sizsiniz siz. Bütün Güneydoğu'yu dolaşın, orada sadece rezalet görürsünüz, sefalet görürsünüz, felaket görürsünüz. Bunları neyle yaptınız? Belediyelerin iş makineleriyle yaptınız. İşte şimdi Silahlı Kuvvetlerimiz, polisimiz, köy korucularımız üzerine üzerine bunların gidiyor. Sonuna kadar da gideceğiz ve bu iş bitti diye bırakmak yok. Ondan sonra da tahkim edeceğiz ve kentsel dönüşüm projeleriyle de buraları yeniden ihya edeceğiz. İnşallah yeni gerçekten özgün ve modern projelerle buralarda bir dönüşüm değişimi yapacağız. Van depreminden sonra Van'ı nasıl bugünkü hale getirdiysek inşallah buraları da aynen o hale dönüştüreceğiz.
Dokunulmazlıklar
Şundan emin olunuz, Meclis'teki o siyasetçi görünümlü terör örgütü yandaşlarının bölge halkı nezdinde de hiçbir itibarları, hiçbir karşılıkları kalmamıştır. Ben çarşamba günü muhtarlar toplantısında ifade ettim. Dedim ki 'Artık parlamento milletin beklentilerine cevap vermelidir' dedim. Fezlekeleri yürürlüğe koymak suretiyle artık bunların sığındıkları dokunulmazlığı gereğini yapmalı ve bunlar da yargıda artık gereken muameleyi süreci görmelidirler. İnsanlar kendilerini Meclis'te temsil için görev verdiği vekillerin terör örgütüne milis yazılmasının, siyaseten birer canlı bomba gibi hareket etmesinin hesabını bunlardan sormak için sabırsızlanıyor. İşte Meclis'teki oturumları izliyoruz. İzliyorsunuz. Bir milletvekili gibi değil ve yanlarında çalıştırdıkları elemanlarına varıncaya kadar hepsi Kandil'in talimatıyla gelen listeler. Burada meselelerin üzerinde uzun uzun durarak onlara asla hak ettikleri veya etmedikleri bir muhataplık imkanı sağlayacak değilim. Çünkü biz eşrefi mahlukatı muhatap alırız 'esfeli safilin'i değil.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Hafta sonu plan yapanlar dikkat! Meteoroloji uyardı: Çok kuvvetli sağanak geliyor
Tarifsiz acı! Altay Toprak bebeğe veda: “Oğlumu öldürdüler”
HABER || Sağanak geliyor: Bu illerde yaşayanlar dikkat! Prof. Dr. Orhan Şen saat verip uyardı
SON DAKİKA HABERİ || Narin Güran cinayeti davasının seyrini değiştirebilir! 'Isırık izi' detayı ortaya çıktı
Gözler Beştepe'deydi! Erdoğan - Bahçeli görüşmesinin kodları neler?