Cumhurbaşkanı Erdoğan TÜRGEV töreninde konuştu
Cumhurbaşkanı Erdoğan TÜRGEV'in 20. kuruluş yıldönümünde "Zürriyetimizi arttıracağız. Neslimizi çoğaltacağız. Nüfus planlamasıymış doğum kontroluymüş hiçbir Müslüman aile böyle bir anlayış içinde olamaz. Ve burada birinci görev annelerdedir" dedi
Konuşmasından satır başları:
Şahsıma, aileme yönelik saldırıların bir kısmına bu vakfımız ve yaptığımız hizmetler alet edilmeye çalışıldı. Özellikle paralel ihanet çetesi TÜRGEV'e yönelik iftiranin, her türlü yalanın, her türlü saldırının kaynağı haline dönüştü. İşte bu saldırıların dorukta olduğu günlerde 2014 yılındaki bir ramazan iftarında TÜRGEV yöneticisi arkadaşlara şöyle demiştim: ''Daha çok çalışın, daha çok üretin, daha çok hizmet verin. Sizden rahatsız olanları daha da rahatsız edin'' demiştim.
TÜRGEV'in 20 yıllık tarihiyle birlikte ülkemizin son 13 yılı özellikle de son 3 yıldır ardı ardına gelen hadiseler, bizler için önemli dersler içeriyor. Bu süreçte şunları gördük; kendi meselelerimizi kendimiz çözmek mecburiyetindeyiz. Bu ister öğrenci yurdu gibi spesifik bir mesele olsun, isterse savunma sanayi gibi kompleks bir konu olsun. Hepsinde de iş aynı yere çıkıyor; kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz. Başka çaresi yok. İdealimizdeki gençliğimi yetiştirmek istiyoruz, aileden, anne-baba eğitiminden başlayarak tüm aşamalarda kendi müesseselerimizi geliştirmemiz gerekiyor. Öğrencilerin barınma, sosyal, kültürel, sportif imkanlar kuramıyorsanız kurumları cazibe merkezine dönüştüremezsiniz. Günümüzde hizmet standartları çok yükselmiş durumda. Geçmişte hangi işi, hangi sorunun çözümünü başkalarına havale ettiysek zarar gördük.
Gençler; itikadi noktada çok sağlam olacağız. Bizim itikadımızı kimse teraziye çıkaramayacak kadar sağlam kılacağız. Ahlakta örnek bir gençlik, inanıyorum ki TÜRGEV'in yetiştirdiği yurtlarında kalan örnek abide bir gençlik yetişecek. İbadetinde inanıyorum ki taviz vermeyen bir gençlik olacak. Muamelatta inanıyorum ki sağlam bir gençlik olacak. Gençler inanın bunu başardığınız anda, sizden de çok farklı bir nesil tevaruz edecektir.
Yeni dönemde okul yapmaktan ziyade, Milli Eğitim Bakanı'mla da konuştum, okul müfredatının içine yoğunlaşma dönemi olarak ilan ettik.
Gençlerin dağa çıkışını durduracak, DAEŞ'e katılmalarını engelleyecek bir birikime, alt yapıya ihtiyaç var.
Bakıyorsunuz bir de uyuşturucu, kumar, çeşitli dünyevi zevkler, teknoloji bağımlılığı gibi sorunlar yaşayan gençlerimiz de var. Bu ülkenin bir tek evladının dahi zayi olmasına gönlümüz razı olmaz.
Zürriyetimizi arttıracağız. Neslimizi çoğaltacağız. Nüfus planlamasıymış, doğum kontrolüymüş, hiçbir müslüman aile böyle bir anlayışın içinde olamaz. Rabbim ne diyorsa, biz o yolda gideceğiz. Buna bakacağız.
Dün İstanbul'un fethinin 563'üncü yıldönümünü Yenikapı'da hamdolsun 100 binlerce vatandaşımızla birlikte coşkuyla kutladık. Bizans'ın bin yıllık tarihinde İstanbul'u fethetmek için pek çok teşebbüsler oldu. Ta ki Fatih'e kadar. Fatih'i farklı kılan neydi? Fatih çocukluğundan itibaren kendini fethe adamıştı. Bilgi, donanım, tecrübe sahibi bir Fatih'ten bahsediyoruz. Şayet gelecek için hedefleriniz varsa bugünden bilgi, donanım ve pratiğe sahip olmak için kendinizi yetiştirmeniz gerekiyor. Elbette her mücadele zaferle sonuçlanmaz. Her zaferin arkasında böyle bir hazırlık vardır.
Bunun örneğini kendi hayatımda defalarca yaşadım. Okulumda mücadele verdim, gençlik kollarında, ilçemde, şehrimde, ülkemde, Davos'ta, BM'de mücadele verdim. Kimi zaman üzüldüm, kimi zaman sevindim. Asla mücadeleden vazgeçmedim. Türkiye'de Cumhuriyet tarihinin en büyük yatırımlarını gerçekleştirmiş bir siyasetçi olarak karşınızdaysam, bunu önce yardımını bizden esirgemeyen yüce Yaratan'a, sonra da milletime borçluyum.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Batman'da terör propagandasına tokat gibi cevap: Burası Türkiye!
İzmir için KRİTİK uyarı: Su seviyesi yüzde 10'ların altına inebilir!
EN SON HABER | Kayıp iş insanının cansız bedeni ormanda bulundu: Ortağı tutuklandı!
Henüz 17 yaşında 70 suçtan kaydı var: Defne Hakim 'Ah' ederek paylaştı!
SON DAKİKA | Abdulkadir Selvi yazdı: Yeni bir 'kara harekatı' yolda mı?