hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Çözüm umudunda dramatik düşüş

    Çözüm umudunda dramatik düşüş
    expand

    Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da yapılan bir araştırma, bölgenin yüzde 66,7'sinin demokratikleşme paketini yetersiz bulduğunu ve Nisan ayından bu yana çözüme ilişkin umudun yüzde 74,4'ten yüzde 39,6'ya düştüğünü ortaya koydu.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Diyarbakır merkezli Siyasal ve Sosyal Araştırma Merkezi (SAMER) tarafından Ekim ayına ilişkin yapılan, "Kürt Sorunu ve Demokrasi Paketine İlişkin Tutum ve Beklentiler" araştırması, "demokratikleşme paketi"nin Doğu ve Güneydoğu illerindeki algılanmasını ortaya koydu.

    22 ilin kent merkezinde SAMER akademik danışma kurulu üyeleri koordinatörlüğünde, 3171 hanede rastgele seçilen örneklemle yapılan yüz yüze görüşmelere dayanan araştırmada, deneklere Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı "demokrasi paketi"ne ilişkin algı ve beklentilerini tespit edecek sorular yöneltildi.

    Yüzde 67,2'sinin kimliğini Kürt, yüzde 21,1'inin Türk ve yüzde 2,2'sinin Arap olarak tanımladığı deneklerden, yüzde 9'u Şafi, yüzde 1,3'ü Hanefi, yüzde 3,7'si Alevi ve yüzde 0,1'i ise Hristiyan kimliğine vurgu yaptı. Ayrıca araştırmaya katılan deneklerin yüzde 7'si Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı kimliğine, yüzde 1,9'u ise Türkiyelilik kimliğine vurguda bulundu.

    "Türkiye'nin en önemli olayı Kürt sorunu"

    Araştırmaya katılanların yüzde 26'sının Türkiye'nin en önemli sorununu Kürt sorunu olarak belirttiği araştırmada, deneklerin yüzde 20'si barış sürecini, yüzde 15,8'i demokrasi paketini, yüzde 15,8'i Suriye sorununu, yüzde 7,2'si Gezi olaylarını, yüzde 3,2'si işsizliği, yüzde 1,6'sı terör olaylarını, yüzde 1,1'i ise Suriyeli mültecilerin Türkiye'ye alınmasını son dönemde Türkiye'nin en önemli olayı olarak değerlendirdi.

    Çözüme ilişkin umut yüzde 74,4'ten yüzde 39,6'ya düştü

    Abdullah Öcalan'ın 21 Mart'ta Diyarbakır'da Nevruz'da okunan mesajı sonrasında Nisan ayında SAMER'in yaptığı araştırmada Kürt sorununun çözümüne ilişkin olumlu gelişmelerin yaşandığına ilişkin görüş taşıyan yüzde 74,4'lük kesimin, Ekim araştırmasında dramatik bir şekilde düştüğü görüldü. SAMER'in Ekim ayı araştırmasında, Kürt sorununun çözümüne ilişkin bir takım olumlu gelişmeler yaşandığı görüşüne sahip olanların oranı yüzde 39,6'ya indi.

    "Hükümetin somut projeleri var" diyenler de düşüş

    Nisan ayındaki araştırmada, hükümetin Kürt sorununun çözümüne ilişkin somut projeleri olduğunu düşündüğünü belirten yüzde 53,8'lik kesimin de bu araştırmada düşüş gösterdiği göze çarptı. Deneklere yöneltilen,"Hükümetin Kürt sorunun çözümüne dair somut projeleri olduğunu düşünüyor musunuz?" sorusuna, deneklerin sadece yüzde 32,2'si olumlu yanıt verdi.

    "Toplumun beklentilerini karşılamaz"

    "Demokratikleşme paketi"ne ilişkin beklentileri de sorulan denekler, yüzde 66,7'si bu paketin toplumun taleplerini karşılayamayacağını, yüzde 23,2'si ise paketin toplumun talepleri için yeterli olacağını düşündüğünü belirtti. Araştırmaya katılanların sadecec yüzde 17,4'ü paketin Kürt sorununun çözümünde yeterli olacağı görüşünü belirtti.

    Paketin, düşünce ve ifade özgürlüğünün sınırlarını artırdığı görüşünün baskın olduğunu ortaya koyan araştırmanın sonuçlarına göre, deneklerin yüzde 30,9'u demokrasi paketinin düşünce ve ifade özgürlüğünün sınırlarını arttırdığını düşündüğünü bildirdi. Yine demokrasi paketi ile uygulamaya geçen başörtüsü yasağının kaldırılmasını olumlu bulanların oranı yüzde 87,5, ilkokullardaki öğrenci andı uygulamasının kaldırılmasını olumlu bulanların oranı ise yüzde 70,7 olarak gerçekleşti.

    Özel okulda anadilde eğitim: Yüzde 91,4'ünün özel okula gücü yetmiyor

    Araştırmaya katılanların yüzde 76,5'i özel okullarda anadilde eğitime olumsuz, yüzde 17,5'i olumlu yaklaştı. Araştırma grubunun yüzde 91,4'ü anadilde eğitim için çocuğunu özel okula gönderme olanağı bulunmadığını belirtti.

    "Seçim barajı tamamen kaldırılsın"

    SAMER'in Ekim ayı araştırmasına göre, deneklerin yüzde 58,1'i seçim barajı ile ilgili olarak mevcut sistemde barajın tamamen kaldırılması, yüzde 20,9'u mevcut sistemin yani yüzde 10 barajının devam etmesini, yüzde 14,1'i barajın yüzde 5'e çekip 5'li gruplandırmayla daraltılmış bölge sisteminin uygulanmasını, yüzde 3,4'ü ise seçim barajının kaldırılarak dar bölge seçim sisteminin getirilmesi yönünde görüşlerini sundu.

    Bir sonraki pakette yer alması istenenler

    Deneklere bir sonraki pakette nelerin yer almasını istedikleri de soruldu. Deneklerin yüzde 74'ü Kürtlerin statüsünün tanınmasının, yüzde 74,8'i devlet okullarında anadilde eğitimin yer almasını, yüzde 71'i Kürtçenin resmi dillerden biri olarak kabul edilmesini, yüzde 68,9'u demokratik özerkliğin, yüzde 71,3'ü genel affın, yüzde 76,7'si yerel yönetimlerin güçlendirilmesinin bir sonraki demokrasi paketinde yer alması yönünde görüşlerini belirtti.

    Suriye politikasını olumsuz buluyorlar

    Suriye'deki Özerk Kürt yapılanması çalışmaları da araştırma kapsamında soruldu. Buna göre araştırma grubunun yüzde 55,2'si Suriye'de özerk bir Kürt yapılanmasının olmasını olumlu değerlendirdi, yüzde 64,2'si ise hükümetin Suriye'deki Kürt yapılanmasına ilişkin politikasını olumsuz bulduğunu ifade etti.

    "Hükümet sorumluluklarını yerine getirmiyor"

    Araştırmada soru yöneltilen deneklerin yüzde 22,6'sı hükümetin çözüm sürecindeki sorumluluklarını yerine getirdiği görüşündeyken, yüzde 59,8'i de hükümetin sorumluluklarını yerine getirmediği görüşüne sahip olduğunu açıkladı. Deneklerin yüzde 46,8'i çözüm sürecinin aktörlerinden PKK/KCK'nın sorumluluklarını yerine getirdiği düşüncesinde olduğunu belirtirken, deneklerin yüzde 31,6'sı ise bu konuda olumsuz görüş bildirdi.

    Görüşmelere ilişkin olumlu beklenti düştü

    Araştırmada çözüm sürecine ilişkin Abdullah Öcalan ile yürütülen görüşmelerin olumlu sonuçlanıp sonuçlanmayacağına ilişkin deneklerin görüşleri de soruldu. SAMER'in Nisan ayında yaptığı araştırmada Öcalan ile yapılan görüşmelerin olumlu sonuçlanacağını düşünenlerin oranı yüzde 76,8 olarak hesaplanmışken, bu araştırmaya katılanların sadece yüzde 51,4'ü görüşmelerin olumlu sonuçlanacağı düşüncesinde olduğunu bildirdi.

    Abdullah Öcalan'ın iletişim olanaklarının artırılmasına ilişkin görüşleri sorulan deneklerin yüzde 68,2'si Öcalan'ın olanaklarının arttırılması, yüzde 63,8'i ise akil insanlar heyetinin Abdullah Öcalan ile görüşmesi gerektiğini dile getirdi.

    "Silahlı çatışmaların başlayacağı endişesi"

    "Silahlı çatışma ortamının tekrar başlayacağına dair endişeleriniz var mı?" sorusu da yöneltilen deneklerin yüzde 54,2'si silahlı çatışma ortamının tekrar başlayacağına dair endişe taşıdığını bildirdi. Bunun nedeni sorulduğunda ise, silahlı çatışma ortamının başlayacağından endişe duyanların yüzde 39'u "hükümetin üzerine düşeni yapmadığı" ve "atılan adımların eksik olmasından dolayı endişe duyduğunu" belirtti. Deneklerin yüzde 18,4'ü "hükümetin politikalarına güvenmediği", yüzde 10,5'i "görüşmelerin sonuca ulaşmamasından", yüzde 4,7'si "iki tarafın da üzerine düşeni yapmamasından", yüzde 1,7'si "tarafların beklentisinin yüksek olmasından dolayı silahlı çatışma ortamının tekrar başlayacağından endişe duyduğunu" söyledi.

    Araştırmada deneklere, "siyasetteki aktörlere Kürt sorununun çözümüne dönük yaklaşımları, söylemleri ve çabaları açısından ne oranda güvendikleri" de soruldu. Araştırma grubundakilerin  

    Abdullah Gül'e güven, Başbakan Erdoğan'dan yüksek

    Abdullah Gül'e olan güveni yüzde 38,6, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a yüzde 33,5, TBMM Başkanı Cemil Çiçek'e yüzde 20,9, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na yüzde 6,7, MHP lideri Devlet Bahçeli'ye yüzde 5,4'te, BDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Gülten Kışanak'a yüzde 58,9, DTK Eş Başkanları Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk'a yüzde 59 ve Abdullah Öcalan'a yüzde 59,3 olarak ortaya çıktı.

    Araştırmaya katılanların yüzde 81,6'sı ise ortak yaşam imkanına sahip olunduğu görüşünü belirtti.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow