Çocukları öldürülen anne konuştu: Önlem alınsaydı çocuklarım hayattaydı
3 yaşındaki Hira ile 5 yaşındaki Elasu babaları Göksel Akşeker tarafından öldürülmüştü. İki küçük çocuğun annesi Şura Akkök konuştu. 'Önlem alınsaydı çocukları hayattaydı' dedi.
Haberin Devamı
/

Şura Akkök Ayşe Arman'a konuştu. Yaşadıklarına hala inanamadığını söyleyen Şura Akşeker, her gün çocuklarının mezarını ziyaret ettiğini anlatarak, "Toprağa sarılıyorum. O zaman kendimi onlara yakın hissediyorum. İnanmayacaksın ama dün büyük kızımın sesini duydum. “Anne” dedi bana. Üç aydan beri ilk defa kızımın sesini duydum. Yavruma, “Canın çok acıdı mı?” diye sormak istedim, “Geçti, geçti” diye başını okşamak istedim. Kafaları paramparça olmuştu yavrularımın..." dedi.
İşte o röportaj
/

Başın sağ olsun. Bir annenin yaşayabileceği en büyük acıyı yaşıyorsun. Eşin, önce iki kızını, sonra kendini vurdu. Sen de yavrularını toprağa verdin. Ne haldesin şu anda?- Ölüyüm ben. İki yavrumla birlikte ben de diri diri toprağa girdim. İnsanın kalbinin taşıyamayacağı bir acıymış. İki meleğim artık yok (Ağlamaya başlıyor). Bazen inanamıyorum. “Bu bir kâbus, uyanacağım” diyorum. Ama kâbus devam ediyor. Ölmeyi bekliyorum. Her gün mezarlarına gidiyorum, toprağa sarılıyorum. O zaman kendimi onlara yakın hissediyorum. İnanmayacaksın ama dün büyük kızımın sesini duydum. “Anne” dedi bana. Üç aydan beri ilk defa kızımın sesini duydum. Yavruma, “Canın çok acıdı mı?” diye sormak istedim, “Geçti, geçti” diye başını okşamak istedim. Kafaları paramparça olmuştu yavrularımın...
Haberin Devamı
/

Onları o halde gördün mü?- Gördüm. Onları son kez kucaklamak istedim. Beş yaşındaki kızımın ayakları yamulmuştu. Eli ayağı felçli gibiydi. Acı çekti mi acaba ölürken? Ya öbürü, bebek daha, üç yaşında... Kendi öz evlatlarına kıyan bir baba olmaz olsun! Peki onun anasına ne demeli? O kadın, oğlunun nasıl bir sapık zihniyete sahip olduğunu bildiği halde, benim çocuklarımla baş başa bırakıp gitti. Son iki gündür evde değilmiş. Ev sahibi şüphelenmiş, “Bu çocuklar niye gözükmüyor?” diye polise haber vermiş. Perşembe günü vurulmuşlar ama cansız bedenleri pazar günü bulundu. Benim çocuklarım şu anda toprağın altında. Katil oğluna yardım ve yataklık eden kadın ise hâlâ dışarıda! Kızlarımı, o caniyle baş başa bıraktı.
/

Şu anda neredeler gibi geliyor?- Cennetteler. Zaten ellerine morgda gül verdim. Onların hiçbir suçu, günahı yoktu. Niye kıydı ki onlara? Derdi benimleydi. Benden intikam almak istiyordu.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
/

Özlem mi daha fazla, acı mı? Yoksa eski eşine öfke mi?- Allah korkum var benim. Olmasa, o ölü adamı testereyle parçalamak istiyorum. Öfkem çok. Ölmüş olması da öfkelenmeme engel değil. Bebekti onlar daha. Dünyadan haberleri yoktu... (Ağlıyor)
/

Senin hayatta olman da mucize!- Evet. Beni de göğsümden vurdu. Kanlar içinde bıraktı. “Geber!” dedi, çocukları aldı gitti. Benim kan kaybından ölmüş olmam gerekirdi. Hastanede öyle dediler. Mucizeymiş hayatta kalmam. Sürüne sürüne kapıya gittim, komşular yol ortasında buldular, ambulans çağırdılar. Sonra yoğun bakımda kaldım. Ben, kızlarım için hayata tutunmuştum. Keşke o gün göğsüme değil de, kafama sıksaydı da ben de ölseydim.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
/

Bir insan, çocuklarına nasıl kıyar? Uyuşturucu mu sebep oldu?- Zaten psikolojik sorunları vardı. Uyuşturucu da tetiklemiştir. Ben yıllarca bu adama kölelik yaptım. Dövdü, sövdü, her türlü işkenceyi yaptı. Hep sahipsizdim. Kimse çıkıp “Yeter be! Yettin be!” demedi. Ailem de demedi. Ben ne zaman artık “Bundan böyle köle olmayacağım. Bedeli ne olursa olsun, aç da kalsam, sokakta da kalsam senden ayrılacağım!” dedim, delirdi. Hazmedemedi.
/

Böyle bir felaket yaşanabileceğini tahmin ediyor muydun?- Çocuklarım için endişeleniyordum. Defalarca polisten yardım istedim. Beni vurduktan sonra, “Barışmak istiyorum, çok pişmanım!” diye haber yolladı annesiyle. Ben de “Asla!” dedim. Annesi de, “Ya barışırsın ya da sana çocuklarını vermeyeceğiz, ömür boyu hasret kalacaksın!” dedi. Gerçekten de dediklerini yaptılar. Yalvardım ben polise. Ses kayıtlarını da dinlettim. “Çocuklarım bu adamın yanında, kurtarın!” dedim. “Bu adam sapık!” dedim. Nerede olabileceğini de söyledim. Ama ilgilenmediler bizimle. Beni korumadılar, anlattıklarımı ciddiye almadılar ve sonra olan oldu. “Evlat acısıyla ömür boyu yansın, tutuşsun” dedi. İki yavruma da kıydı.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
/

Ama onlar onun da evladıydı...- Demek ki öyle hissetmiyordu. Demek ki uyuşturucunun etkisiyle bir caniye dönüştü. Bilemem ki ben onun ruh halini. İnsan karısını vurur mu? Vurduğu karısına bir de işkence eder mi? Kan gölünün içinde bırakıp gider mi? İnsan yavrusuna kıyar mı?
/

Eşin cezaevinde hükümlü değil miydi?- Artık nasıl olduysa, bunun cezası inmiş, infaz süresi azalınca, açık cezaevine göndermişler. Halbuki daha önce açık cezaevinden firar etmiş bir adam. İkinci defa nasıl açık cezaevi hakkı verilebiliyor, anlamak mümkün değil. Sonra da kaçıyor. Bana tahliye edildiğini söyledi. Ben tabii inandım. “Çocuklarımı görmek istiyorum, getir!” dedi. Babalarıdır diye götürdüm. Antalya’da Hurma Mahallesi’nde bir evde buluştuk. Uyuşturucu, uygunsuz şeyler teklif etti. Hepsini reddettim, sinirlendi. Kavga etmeye başladık. Ve beni göğsümden vurdu. Yere yığıldım, kan kustum ama konuşabiliyordum. Kızlarım gürültüye uyandılar. Küçük kızımın elinden tuttum, çizgi film açtım o halde. “Hadi” dedim, “Siz burada çizgi film izleyin iki kardeş”. Büyük kızım, babasından korktuğundan yanıma yaklaşamadı. Sonra o cani, bıçağı orama burama saplamaya başladı. Ben o sırada yine onu yatıştırmaya çalışıyorum, “Sen böyle biri değilsin. Yine hastalığın geldi üzerine” diyorum.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
/

Peki sen nasıl hayatta kaldın?- “Ben ölürsem, kimse sahip çıkmaz evlatlarıma! Ölmek istemiyorum, çocuklarımı anasız bırakmak istemiyorum” dedim. Sabah 7 buçukta vurmuştu, 1 buçuk gibi gözlerim kapanmaya başladı. “Geberdi sonunda!” dedi, çocukları aldı, çıktı gitti. Sonra bana bir kuvvet geldi, sürüne sürüne kapının dışına çıkabildim.
/

Çocukları nereye kaçırdığını biliyor muydun?- Hayır. Ama annesini aradım. “Bak” dedim, ”Ben ölmedim, çocuklarımı bana geri getirin.” O da “Çocuklar nerede ben bilmiyorum” dedi. Poliste bu konuyla ilgilenen kişiye, “Antalya Aksu’da bunların akrabası var. Aksu’dan ev tutmuş olabilirler” dedim. Ama kimse beni ciddiye almadı. Çocuklarımın cesedi nereden çıktı biliyor musunuz? Aksu’dan!
Haberin Devamı
Haberin Devamı
/

Anında müdahale edilseydi, çocukların kurtulur muydu?- Tabii ki. Ama ben en çok annesine kızıyorum. Bir psikopatla çocukları nasıl yalnız bırakırsın? Çocuklarımın vurulduğu gün, ben bir rüya gördüm. Eşim olacak katilin, saçları bembeyazdı, yüzü de kapkara. Yüzüme ateş etti. O sırada çocuklarım etrafta koşuşuyordu, birden ikisi de yere düştü. Can havliyle nasıl kalktığımı bilmiyorum. Dedim ki, “Bir şey oldu. Ben bu rüyayı boş yere görmedim!” İşte o gün, benim çocuklarım vurulmuş. “Evlat acısıyla baş başa bırakayım da onu, bakalım nasıl yaşayacak!” dedi ve yaptı.
/

Peki bundan sonrası?- Benim için bundan sonrası yok. Benim artık hiçbir hayalim yok. Hayata dair planım da yok. Geleceğim da yok. 26 yaşındayım ama kendimi 96 gibi hissediyorum...