Cihaner ve Berk hakkında bir kez daha zorla getirme kararı
İlhan Cihaner ve eski Üçüncü Ordu Komutanı Saldıray Berk'in Yargıtay'da görülen davalarında bir kez daha zorla getirme kararı verildi.
Yargıtay 11. Ceza Dairesinde, CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner ve emekli Orgeneral Saldıray Berk'in de aralarında bulunduğu 11 sanığın "terör örgütü üyeliği" suçundan yargılandığı davaya devam edildi.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu salonundaki duruşmaya, sanık İlhan Cihaner ve duruşmadan vareste tutulan Saldıray Berk katılmazken, sanık avukatları ve diğer sanıklar katıldı. Duruşmayı, CHP'li bazı milletvekilleri de izledi.
Daire Başkanı Hüseyin Eken, İlhan Cihaner'in zorla getirilmesine ilişkin davetiyeye ve İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinden "Ergenekon" davasının gerekçeli kararının istenmesine ilişkin yazıya cevap gelmediğini belirtti. MİT Müsteşarlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı'nca, sanık 3 personel hakkında hazırlanan 20 Eylül 2012 tarihli inceleme raporunun mahkemeye ulaştığını açıklayan Eken, duruşmada raporun sonuç bölümünü okuttu. Tutanağın sonuç bölümünde, şunlar kaydedildi:
"Çok ciddi suçlamalara maruz kalan ve 6 ayı aşkın bir süreyle tutuklu yargılanarak özgürlüklerinden ve kamu görevlerini ifa etmekten alıkonulan 3 mensubumuzun savcılıkta, mahkemede ve müfettişliğimizde alınan ifadeleriyle, iddianamenin eklerinin ve müfettişliğimizce yürütülen incelemede elde edilen bilgi ve belgelerin tetkikinde, Mart-Nisan 2009 aylarında 4 adet e-posta göndermek suretiyle müsteşarlığımıza başvuran A.G. adlı şahıs ile Erzincan bölge müdürlüğü personelinin 5 Mayıs 2009'da başlayan ve yaklaşık 7 ay devam eden görüşmelerinin, ilgili mevzuat ve hiyerarşik yapı içerisindeki bilgi/onay prosedürleri dahilinde gizli faaliyet metot ve prensiplerine uygun gerçekleştirildiği, ayrıca tek taraflı ifadeler dışında dosyada bu hususun aksini ortaya koyacak ve suçlamalara mesnet oluşturacak mahiyette/ciddiyette bir delil de bulunmadığı değerlendirilmekte, bu nedenle her 3 mensubumuz hakkındaki kovuşturmanın devamına izin verilmemesi gerektiği hususunun Başbakanlık makamının takdirlerine sunulması uygun mütalaa edilmektedir."
Hüseyin Eken, Erzurum 4. Ağır Ceza Mahkemesinin, Ergenekon terör örgütünün Erzincan yapılanmasına üye oldukları gerekçesiyle haklarında 27 yıla kadar hapis cezası istenen, aralarında Fatih Kutbay'ın da bulunduğu 11 sanığın yargılandığı davaya ilişkin tutanakları ve iddianameyi gönderdiğini bildirdi. Eken, Erzurum 4. Ağır Ceza Mahkemesinin, söz konusu davanın, Cihaner'in de yargılandığı Yargıtay'daki dava ile birleştirilmesi talebinde bulunduğunu kaydetti.
Eken, sanık Ersin Ergut'un ev ve iş yerinde ele geçirilen ajandaların, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince gönderildiğini belirtti.
Duruşma salonuna, bir çuval içinde getirilen Ergut'a ait Jandarma Genel Komutanlığı'na ait iş muhtırası defterini, 2 ajanda, 1 not ve 2 telefon
defterini inceleyen Eken, bunları Ersin Ergut'a gösterdi.
Söz konusu notların kendisine ait olduğunu belirten Ergut, "1 Haziran 1971'de DHKP-C militanı Hüseyin Cevahir İstanbul'da öldürüldü bilgisi var. Yıllardan beri terör örgütleri bu tarihlerde olaylarını artırmaktadır. Bu günler hakkında 'faaliyetlerimiz artacak' şeklinde aldığım not, iddianamede, bizim terör faaliyetlerini artıracağımız gibi gösteriliyor. Bu yanlıştır, buradaki amaç teröre karşı faaliyetleri artırmaktır" dedi.
"Gülen'e komplo şeklinde yorumlandı"
Bir başka ajandada ise istihbarat şube müdürüyle yaptıkları toplantıdan aldığı notların bulunduğunu ifade eden Ergut, şunları anlattı:
"Takip ettiğimiz 'Simko' kod isimli bir terörist vardı. Ben aldığım notlarda ona yardım edenleri 'milis' olarak belirttim. Savcı milisleri, cemaat üyeleri olarak nitelendirdi. Ancak biz 'milis' sözünü terör örgütü mensuplarına yardım edenler için kullanırız, cemaat üyelerini ise 'mürit' diye değerlendiririz. Erzincan'ın Refahiye ilçesinde Gülen ormanları vardır. Ajandamda, 'Gülen'deki İ. isimli şahsa dikkat edin, Erdoğan'a tezgah' yazan bir bölüm var. Buradaki ifadelerim iddianameye, 'Gülen'deki İ'ye dikkat edelim, Erdoğan'a suikast yapılabilir' şeklinde yansıdı. Ve Fethullah Gülen'e komplo şeklinde yorumlandı. Halbuki Gülen ormanları terör örgütü için önemlidir. Orman civarında yaşayanların örgüt mensuplarına yardım ettiğine yönelik istihbari bilgiye dikkat çekmiştim. Bölük komutanlığı yapmaya devam ediyorum, yargılanmak zoruma gidiyor."
Sanık Şenol Bozkurt, Ersin Ergut'a, ajandasında, "kendisinin, İsmailağa Cemaatinin lider kadrosunun ifadesinin alınmasında görevlendirildiğine" ilişkin bir not bulunup, bulunmadığının sorulmasını istedi.
Ersin Ergut, bu soruya, "Ben istihbaratçıydım. Bozkurt ise ilçe jandarma komutanlığında sıradan bir başçavuştu. Cemaatlere yönelik soruşturmadan önceden bilgi sahibi olamaz. Ben, kendisine bir talimat vermedim. Hiyerarşiye de bu uygun değil. Ajandamda da böyle bir şey yok" yanıtını verdi.
"Amaç soruşturmayı cezalandırmak"
Duruşmada söz alan Ersin Ergut ve Şenol Bozkurt'un avukatı Hüseyin Özarslan, ajandada, Ergut'un, Bozkurt'a İsmailağa Cemaatine yönelik talimat verdiğine ilişkin notun bulunmadığını savunarak, "Müvekkilim Şenol Bozkurt, bu iddia nedeniyle 8 ay tutuklu kaldı. Buna ilişkin HSYK'ya suç duyurusunda bulunduk. Ajandanın incelenmesini istiyorum" dedi.
İlhan Cihaner'in avukatı Turgut Kazan da yaşananların cumhuriyet tarihinde bir ilk olduğunu ileri sürerek, şunları kaydetti:
"Kumpas ve paralel yapı değerlendirmeleri ayyuka çıktı, yargıda ve emniyette çete iddiaları var. Ben 51 yıllık avukat olarak dehşetle izliyorum. Gece rüyalarıma giriyor. Paralel yapıya, vatana ihanet ve casusluktan dava açılacağı söyleniyor. Görülen bu dava, o paralel yapıya, basit bir soruşturmayı önlemek için açılmıştır. Amaç, Gülen'e ilişkin soruşturmayı cezalandırmaktır. Paralel yapı, Gülen Cemaatiyle ilgili bir soruşturmayı engellemekle görevli saymıştır kendini. İfadeler alınırken, İlhan Cihaner, Savcı Hasan Can ve yazıcı var. Şimdi İlhan Cihaner sanıkken, Hasan Can bu davada tanık bile değildir. Hasan Can'ın tutanaklarda imzası vardır. O zaman Hasan Can da paralel yapıdan mıdır? Müvekkilim, cemaatle ilgili soruşturma açmış ve MİT'e araştırması için yazı yazmıştır ve o yazıdan dolayı da cezalandırılmıştır. Elinden dosyası alınmıştır, üstü kapatılmıştır. Cumhuriyet tarihinde ilk defa bir başsavcı makamında tutuklanmıştır. Gizli tanık 'Efe' de ifadesinde, Cihaner'in kendisine, 'Türkiye için en büyük tehlike Fethullah Gülen'dir' dediğini aktarıyor. Erzurum'da bir yapı oluşturulmuş. 20 tane gizli tanık var. Bunlar, Kayseri'de ikamet ediyor. Hangi olay için gerekliyse, oraya gönderiliyorlar. Ve olan masum insanlara oluyor."
HSYK'nın, dosyanın gizli tanıklarından olan "Efe"yi, farklı bir isimle hakim olarak atadığını ileri süren Kazan, sanıklar hakkında derhal beraat kararı verilmesini istedi.
Mahkemenin kararı
Sanık MİT mensuplarının avukatı Deniz Aksoy da Türkiye'de yaşanan sürecin, müvekkilleri hakkında neden dava açıldığını ortaya koyduğunu kaydetti. Müvekkillerinin, önceden planlanan bir senaryoya dahil edildiğini ileri süren Aksoy, "İddianamede hiçbir delil yok. Dosyanın karar aşamasına getirilmesini ve derhal beraat kararı verilmesini talep ediyorum" dedi.
Yargıtay Cumhuriyet Savcısı, Erzurum 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki davanın, Cihaner'in de yargılandığı Yargıtay'daki dava ile birleştirilmesi talebinin reddedilmesini, Ergenekon Davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin gerekçeli kararının beklenmesini ve İlhan Cihaner'in duruşmada hazır edilmesine yönelik işlem tesis edilmesini talep etti.
Verilen aranın ardından, Daire Başkanı Hüseyin Eken, ara kararı açıkladı.
Erzurum 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki davanın, Cihaner'in de yargılandığı Yargıtay'daki dava ile birleştirilmesi talebini, "yargılamayı uzatıp, davanın karara bağlanmasını güçleştireceği ve adil yargılamayı ihlal edeceği" gerekçesiyle reddeden mahkeme, İlhan Cihaner'in yeniden zorla getirilmesine karar verdi.
Ersin Erkut'un ajandasında bulundu iddia edilen, "Şenol Bozkurt'un, İsmailağa Cemaatine ilişkin soruşturmada görevlendirildiğine" ilişkin notun, ajandada bulunup bulunmadığının tespiti için naip hakim görevlendiren mahkeme, Ergenekon Davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin gerekçeli kararının yazılmasının beklenmesine hükmetti. Duruşma, eksikliklerin giderilmesi için 20 Haziran 2014'e ertelendi.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
KENDİ ELLERİYLE YAPTI! Yatağa bağımlı 47 yıllık eşi için binanın dışına asansör
Yolda yatan köpeği ezdi: 10 saatlik kamera incelemeleri sonucu yakalandı!
HABER || İzmir'de 3 polisi yaralamışlardı! Adliyeye sevk edildiler
İstanbul'da yıkım sırasında şok! Yan binanın duvarının olmadığı ortaya çıktı: Yatak odası açıkta kaldı
22 Kasım 2024 cuma namazı vakti saat kaçta? Diyanet İstanbul, Ankara, İzmir cuma saati, öğle ezanı vakti