CHP'li Koç'tan "Öcalan" tepkisi

CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, Abdullah Öcalan'ın daha geniş bir mekana geçirildiği haberlerine tepki gösterdi. "CHP olarak otelcilik tecrübemiz yok. O konuda yorum yapmayayım ama kim kime ne vaadetti, neden oraya geçti, sadece beş kişi biliyor" diye konuştu.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Koç, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın siyaseti intikam alma sanatı olarak algıladığını, medyayı tek sesli hale getirdiğini, yargıyı talimatla çalıştırdığını iddia etti.

Haluk Koç, Erdoğan'ın "milleti bıktıran ezber cümlelerle beyin yıkamaya devam ettiğini", sicilli teröristlerle siyasi muhatap olduğunu öne süren sürdü. Başbakan Erdoğan'ın, kendisini övmeyen, desteklemeyenleri "etkisizleştirilmesi gereken hedef" olarak gördüğünü savunan Koç, "Aynada, Firavun mertebesine yükseldiğinizi görüyorsunuz" dedi.

Erdoğan'ın, "diktatör" ithamlarına karşı açıklamasını da değirlendiren Koç, "Dön uygulamalarına, eylemlerine bak. Kafanın arkasındakilerle, yaptıklarınla, söylem ve eylemlerinle, hiç kusura bakma dört dörtlük bir diktatör özentisisin" diye konuştu.

Hükümetin dış politikasını da eleştiren Koç, İslam coğrafyasında akan kanda Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun da sorumluluğunun bulunduğunu iddia etti.

"CHP ile uğraşmayı bırak"

Başbakan Erdoğan'ın özel ihtisas konularından birinin CHP ile uğraşmak olduğunu ileri süren Koç, "Sayın Başbakan, sen CHP ile CHP'nin Sayın Genel Başkan Kılıçdaroğlu ile İsmet Paşa ile uğraşmayı bırak, dön, egemenlik paylaşımı talebinde bulunan, ülkenin bir bölgesinde neredeyse kendi öz güvenlik güçlerini kurup, yol çevirip kontrol yapıp, dağlarda tören düzenleyen PKK ile nasıl ilişki içindesin, ona bak. PKK'ya sözler verdin. Akil adam tiyatrosu bitti. 'Söz verdiklerin konusunda adım at' denilince şimdi kıvranmaya başlıyorsun" diye konuştu.

Erdoğan'ın dün il başkanları toplantısında Mısır konusunda yaptığı konuşmayı eleştiren Koç, şöyle devam etti:

"Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı, sanki bir taşra politikacısı. Başbakan sıfatıyla yaptığı resmi konuşmada, sanki bir köyün kahvesinde masa üzerine çıkmış nutuk atıyor. Çeşitli ülkelerle ilgili yaptığı suçlamalar... Muhatap ülkelerden biri, 'ciddiye alınmayacak, her zamkanki açıklamalardan biri' diye küçümseyici cevap veriyor. Beyaz Saray dan da ağır bir cevap geldi.

Mısır'daki darbe sürecini açık ve net söylemle kınadık ve bir kere daha lanetliyoruz. Türkçe bilen anlar. Bunun üzerinden polemik yaratıp, bunun üzerinden Türkiye'ye bir mağduriyet taşımanın sana bir faydası yok Sayın Başbakan."

"Yapayalnız Türkiye"

Erdoğan'ı Suudi Arabistan Kralı ile birlikte çekilen bir fotoğrafını gösteren Koç, "Bir zamanlar kankalardı, el ele dolaşıyorlardı. Şimdi oradaki haksızlıklardan, eşitsizliklerden bahsediyor" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan'ın Mısır Genelkurmay Başkanı Abdulfettah el-Sisi ile fotoğrafını da gösteren Koç, "Sen Sisi ile de kankaymışsın bir zamanlar. Bu kankalar ne oldu Sayın Başbakan?" dedi.

Uygulanan dış politika sonucunda "yapayalnız bir Türkiye" ortaya  çıktığını ileri süren Koç, "Ürkütücü, tedirgin edici, riskli bir yalnızlık. Davutoğlu Ahmet hala görevde. Madalya ver bari" ifadeseni kullandı. Erdoğan'ın bir kaç sefer Gazze'ye gitmeye niyetlendiğini belirten Koç, "Gazze orada duruyor. Gazze'ye nereden gireceksin? İsrail ile papaz oldun, Mısır
ile ilişkiler ortada. Gazze'ye paraşütle mi gönderecekler seni?" şeklinde konuştu.

"Kahrolsun demokrasiye polis koruması..."

Polisin "demokrasi ve özgürlük" diyen göstericilere orantısız güç uyguladığını, ancak demokrasi kartışı bir gösteride, göstericilere "eskortluk ettiğini" ileri süren Koç, şöyle devam etti:

"Sokaklara bir bakın. Mahdum Bilal Bey, 'kahrolsun demokrasi yaşasın hilafetin sesi' pankartının arkasında yerini alıyor, gösteriler yapılıyor. Başbakan'ın destan yazan polisleri bu göstericilere eskortluk yapıyor, güvenlik sağlıyor. Diğer yandan, ülkenin öldürülen çocuklarına mevlid okutuluyor, anma toplantısı yapılıyor. 'Yaşasın demokrasi, yaşasın özgürlük' diyenlere polis, diktatör özentisi Başbakan'ın emriyle orantısız şidet uyguluyor. Rahmetli Hoca'nın bir nakaratı ile seslenmek lazım Sayın Başbakan'a: 'Sen gidi demokrasi
takiyyecisi seni' Kahrolsun demokrasiye polis koruması, yaşasın demokrasiye polis
şiddeti. Kürsüde Başbakan demokrasi nutku atıyor."

"Hodri meydana, hodri meydan"

Ülkenin iç sorunlarına yönelik bir çözüm oluşturulmadığını ifade eden Koç, "Mısır'dan, Suriye'den Türkiye'ye gel Sayın Başbakan. Üretici perişan, atanamayan öğretmenler sokakta, vatandaşın kredi kartı borcu 4,5 milyar lira, ödenemeyen çek senet sayısı rekor kırıyor. Ayçiçeği piyasası açıldı. Sayın Başybakan dön bir Trakya'ya bak. Trakya'daki üreticilerin tarlaları belli kişiler tarafından devralınıyor. Çiftçi perişan. Ama varsa Mısır, yoksa Mısır. Ekonomide riskli bir döneme giriyoruz. '23 milyar dolar IMF borcu ödedik' diyorsun ama 117 milyar borcun üzerine 220 milyar dolar daha eklediğini neden söylemiyorsun? Neden yazmıyorsun bunu Ankara'nın Ticaret Odası'nın Başkanı?" diye konuştu Başbakan Erdoğan, yerel seçimler için "hodri meydan" ifadesini kullandığını anımsatan Koç, "Hodri meydana, hodri meydan" dedi.

Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Koç, Abdullah Öcalan'ın cezaevinde odasının değiştirildiğine ilişkin haberlerin anımsatılması üzerine, "Bizim otelcilik konusunda bir deneyimimiz yok. Kim neye ne vadetti, kim bu vaade karşı vaatte bulundu, bunların ısrarla açıklanması istedik" diye konuştu.