CHP'li Gürsel Tekin, Erdoğan'a seslendi: 'Hiç kimse bu dönem kadar ihanet etmedi'

CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Yıldırım ile Çevre ve Şehircilik Bakanı Özhaseki'nin "İstanbul'a ihanet edildiği" yönündeki açıklamalarını hatırlatarak, "İyi polis, kötü polisi mi oynuyorsunuz?" dedi ve İstanbul'da yeşil alan kalmadğının altını çizerek, askeri alanların imara açılmasını eleştirdi. Erdoğan'a seslenen Tekin, "3 bin yıllık İstanbul tarihinde gelmiş geçmiş bütün olumsuzluklara bakın; hiç kimse bu dönem kadar ihanet etmiş değildir" dedi.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Tekin, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, 2011'de "rant haritası" paylaştığını, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a başbakanlığı döneminde mektup gönderdiğini anımsattı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, 7 yıl sonra betonlaşmayı, beton lobisinin İstanbul'u nasıl esir aldığını görüp İstanbul'a ihanet ettiğini söylediğini belirten Tekin, gecikmeli de olsa bunu bir kazanç olarak değerledirdiğini kaydetti.

Erdoğan'dan '3 kattan fazla yapılaşmaya izin vermeyin' talimatı

Tekin, Başbakan Binali Yıldırım'ın, dikey yapılaşmalar olmayacağını, bunun zarar verdiğini söylediğini, en radikal çıkışı ise Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki'nin yaptığını, imar hırsızlıklarına izin vermeyeceğini açıkladığını belirtti. Bütün bu açıklamalara rağmen ihanetin hızla devam ettiğini savunan Tekin, KHK'lerin yayımlandığını ancak imar uygulamaları, yolsuzluklarla ilgili hiçbir karar göremediklerini söyledi.

İstanbul'un, dünya tarihinde görülmemiş hızla en çok büyüyen şehir olduğunu, Tuzla'dan Tekirdağ'a kadar neredeyse boş alanın kalmadığını, sadece ormanlık alanların bulunduğunu dile getiren Tekin, İstanbul'un akciğeri olan yerlerin satışa çıkarıldığını ileri sürdü. Sahilin kenarı, insanların nefes alacağı küçük bir yeşil alanın da satışa çıkarıldığını ifade eden Tekin, "Çevre Bakanı, sürekli İstanbul ile ilgili deprem olasılıklarını anlatıyorsunuz. Bu bölgede herhangi bir olumsuzlukta, deprem sonucunda buradaki yurttaşların gidebileceği, toplanabileceği bir yer var mı? Bir tek deniz var, denize dökmek zorundasınız" dedi.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Tekin, Marmara Üniversitesinin, yüksek imar uygulamalarıyla satışa çıkarıldığını ifade ederek, sözleri şöyle konuştu: "İyi polis, kötü polisi mi oynuyorsunuz? İstanbul ve İstanbul'a benzer büyükşehirlere baktığınızda, hava haritasındaki yeşil alanları görebiliyorsunuz; askeri ve mezarlık alanları. Başka yeşil alan kalmamıştır. Şimdi askeri alanlar imara açıldı. Şişli'nin göbeğinde, bir tek kamu olanı var nefes alabileceğiniz, burayı da satışa, imara çıkarmışlar. Sadece bunlar değil, yüzlerce yer gösterebilirim. Florya Polis Okulu, bölgede tek kalmış kamu alanlarından biri. Burayı da imara açmışlar. İstanbul halkı adına sesleniyorum; Sayın Erdoğan, siz eski belediye başkanısınız, ricam, kendi döneminizdeki '100000 ölçekli planı' ve bugünkü planı önünüze aldığınızda, 3 bin yıllık İstanbul tarihinde gelmiş geçmiş bütün olumsuzlara bakın, hiç kimse bu dönem kadar ihanet etmiş değildir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının listesinde olan, İstanbullu'nun hava aldığı, çocuklarının oyun oynayabildiği yeşil alanlarla ilgili ihalelerin derhal iptal edilmesini bekliyoruz."

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Tekin'e, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "İslam'ın güncellenmesi gerektiği" yönündeki sözleri soruldu. Tekin, İslam coğrafyasında 200 yıl bu tartışmaların olduğunu, dünyadaki 57 ülkede ciddi sorunların bulunduğunu, savaş, gözyaşı, yoksulluk, sefaletin kader olmaması gerektiğini dile getirdi. Gürsel Tekin, şu ifadeleri kullandı: "Neden bunlar oluyor? Sorun, en kutsal değerledimizde değil, sorun siyasette. Laiklik ilkesinin temel nedeni, en kutsal değerleri korumak için konulmuştur. Siyaset alanı ile bu kutsal alanı ayrı alana oturtamazsanız, ciddi sorun yaşarsınız. Sayın Erdoğan'ın, gecikmeli de olsa bu meseleye parmak basmasını önemsiyorum. Kutsal değerlerin temsiliyeti, siyasetin dışında tutulmalı. Cumhurbaşkanı, 'Ey Diyanet İşleri' diyor. Diyanet İşlerinin yapabileceği bir şey yok. Bu alanı siyaset açmış, siyasetin kullandığı alandır. Siyaset ile dini ayrı tutabilirsek, laiklik ilkesini işletebilirsek, bu meselelerle karşı karşıya kalmayız."