CHP lideri Kılıçdaroğlu: 'İktidara oy verirseniz daha çok ağlarsınız'
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Malatya'da esnaf temsilcilerine seslendi, zincir mağazalar ve AVM'lerden şikayetlere değinerek, "Sayın Ali Coşkun'u ben de tanırım, siz de tanırsınız. AK Parti'nin ilk dönem Ticaret Bakanıydı. AVM'leri sınırlamak için Meclis'e kanun teklifi getirdi ve bakanlığından oldu. Esnaf kardeşlerime sesleniyorum Sayın Ali Coşkun'a neden sahip çıkmadınız? Size diyorlar ki, 'Devasa zincir mağazayla oturun rekabet edin'. Nasıl edeceksiniz? Zincir mağazaları CHP mi kurdu? Kuran iktidara oy verirseniz daha çok ağlarsınız. Ben doğrucu Davut'um, doğruları söylerim" dedi. Kılıçdaroğlu, bugün açıklanan büyüme rakamlarını da değerlendirdi
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Malatya Esnaf ve Sanatkarlar ile Ticaret ve Sanayi odalarını ziyaret etti ardından da muhtarlar, STK temsilcileri ve kanaat önderleriyle buluştu. CHP lideri burada konuşuyor. CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun konuşması satır başlarıyla şöyle:
Kılıçdaroğlu'ndan Kadir Gecesi mesajı
"Esnafın bir özelliği var. Anadolu'nun kadim kültürünü esnaf içselleştirmiştir. Ahi Evran geleneğinden gelir. Sabahın köründe dükkanını açar, etrafı temizler, devlete yük olmamaya çalışır. Vergisini, primini öder. Bizim toplumda esnafın ayrı bir özelliği vardır. İlk tanıştığımız kişi, esnafın kendisidir. Esnaf dünyanın bütün ülkelerinde vardır. İster gelişmiş, ister gelişmemiş olsun. Amerika'da da Japonya'da da vardı. Esnafı korumak için özel tedbirler alınmıştır. Bizim anayasamızda da 'Devlet esnaf ve sanatkarı koruyacak tedbirler alır' diye amir hüküm vardır.
Kılıçdaroğlu'ndan 'Kuvayı Milliye'cilere ziyaret
'İlk yapacağımız işlerden biri Esnaf Bakanlığı kurmak olacak'
Gittiğim her yerde hep bir esnaf bakanlığından söz ederler. Yıllarca bunu söylerler. Hiçbir parti 'Esnaf Bakanlığı kuracağım' demiyor. Biz diyoruz. Muharrem İnce Cumhurbaşkanlığı, Millet İttifakı da Meclis'te çoğunuluğu sağlayınca ilk yapacağımız işlerden biri Esnaf Bakanlığı kurmak olacak.
Kılıçdaroğlu: Bu işsizliğin itirafıdır
Son 15 yılda kaç esnaf iflas etti?
Son 15 yılı bir düşünün. Kaç arkadaşımız iflas etti, dükkanını kapattı? Esnaf sadece dükkan sahibi demek değil, kimisinin kamyonu var. Hayatın her tarafında çalışıyor, üretiyor ve tutunmaya çalışıyorsunuz. Devlete yük olmuyor, verginizi, priminizi ödüyorsunuz. Bekliyorsunuz ki, devlet de size destek versin. Az önce AVM'lerden başkan şikayet etti, 'Onlara gücümüzün yetmediğini anladık, zincir mağazalarla ilgili ne yapacaksınız?' dedi. Niye gücünüz yetmiyor? Ben size söyleyeyim, birlik olmadığınız için gücünüz yetmiyor. Birlik olup, 'Kim AVM açıyorsa, ona oy vermeyeceğiz' deseniz bitti bu kadar basit. Bunu niye söylemiyorsunuz? Güce teslim olduğunuz andan itibaren kaybedersiniz.
Ali Coşkun'a neden sahip çıkmadınız?
Sayın Ali Coşkun'u ben de tanırım, siz de tanırsınız. AK Parti'nin ilk dönem Ticaret Bakanıydı. AVM'leri sınırlamak için Meclis'e kanun teklifi getirdi ve bakanlığından oldu. Esnaf kardeşlerime sesleniyorum Sayın Ali Coşkun'a neden sahip çıkmadınız? O esnafı düşünüyordu, esnafı düşündüğü için siyasetin dışına atıldı. Hepimizin oturup düşünmesi lazım. Ekmek peynir gibi her tarafa yayılıyor, hep beraber seyrediyor, şikayet ediyorsunuz, sizi ciddiye alan yok.
Kılıçdaroğlu: Erdoğan Demirören değerli bir sanayiciydi
'İktidara oy verirseniz daha çok ağlarsınız'
Şimdi mağazalar zinciri var. Televizyonlarda izliyorsunuz zaten. Nerede bir mahalle varsa, sokak varsa, oraya bir tane zincir mağaza. Size diyorlar ki, 'Devasa zincir mağazayla oturun rekabet edin'. Nasıl edeceksiniz? Zincir mağazaları CHP mi kurdu? Kuran iktidara oy verirseniz daha çok ağlarsınız.
'Ben doğrucu Davut'um, doğruları söylerim'
Ben doğrucu Davut'um, doğruları söylerim. Söylemeye de devam edeceğim. Esnafın hakkını sadece esnaf için değil, eşi, çoluk çocuğu için de korurum. Esnaf iş yerini kapatırsa nasıl yaşayacak bu insanlar? Türkiye'yi düşünmemiz, toplumsal barışı korumamız lazım. Başınızda kira stopajı belası var. Bir yer kiralıyorsunuz, vergisi var, emlak sahibinin ödemesi lazım, 'Ben karışmam' diyor. Başka bir parti hiç sizi kira stopajından kurtarmayı vadetti mi? Biz ediyor, programımıza da koyduk.
'Kim büyüdü kim? Rantiye sınıfı'
Dile getirmediğiniz bazı gerçekler var. Az önce sayın Başkan, sigorta primlerinin yüksekliğinden şikayet etti, 'Nasıl ödeyeceğiz?' dedi. Bugün büyüme rakamları açıklandı. Türkiye 7 küsür büyümüş. İçinizde 7 küsür büyüyen bir esnaf, çiftçi, emekçi, işçi var mı merak ediyorum. Kim büyüdü kim? Rantiye sınıfı. Sizi, esnafı ve çiftçiyi diğerlerinden ayıran temel bir konu vardır. Siz sabahın köründe dükkanınızı açar, yeri gelir 12 saat çalışırsınız. Hak ettiğiniz bir geliri elde ediyor musunuz? Bir rahatınız var mı? Rahat bir tatil yapabilir misiniz? Bizim derdimiz, bu ülkede yaşayan her vatandaş huzur içinde yaşasın, huzur içinde gelir elde etsin.
'Kimlik, inanç, yaşam tarzı siyasetin konusu olur mu?'
Siyasetin dar eksenine vatandaş sıkıştırıldı, oradan çıkarmak istiyoruz. Kimlik, inanç, yaşam tarzı üzerinden siyaset, yazıktır günahtır? Kimlik, inanç, yaşam tarzı siyasetin konusu olur mu? Siyasetin konusu, esnaf zarar ediyorsa, niye zarar ediyor, bu esnafın kar elde etmesi lazım. Buradan kopuyoruz.
Gidin emekliliği dolan herhangi bir Bağ-Kur'lu SGK'ya dilekçe verse, en alt dilimden primlerini ödemiş olsa, alacağı emekli aylığı 840 TL. 1 Ekim 2008'den önce aynı şekilde emekli olsaydınız, bağlanacak aylık 1.800 TL olacaktı. Haberiniz var mı bundan? Niye haberiniz yok? Başka bir demokratik ülkede olsa kıyamet kopar. Bunu 'sosyal güvenlikte reform yapıyoruz' diye sattılar, her ay bin liranızı kestiler. Esnaf kardeşlerim şunu söylüyor, 'Olsun, 840 liraya da çok şükür, bin lira mı, alsınlar'. Demokratik bir ülkede, buna kıyameti koparırlar. Ne düştü? Kiralar mı, fiyatlar mı, ne düştü de sizin emekli aylığınız düştü. Her ay emekli aylıklarınızdan bin lira kesildi, bu da topluma reform diye kesildi. Çiftçi aylıklarında da aynısı. Bugün dilekçe verse, bağlanacak aylık 640 lira, 2008 öncesi aynı şartlarda alsa 1.240 lira aylık alacaktı.
'Soruyorum 34 milyar açık nasıl var?'
'Geçiniyoruz, iyi para' diyorsanız gidin iktidara oy verin. Diyeceğim bir şey yok. 'Geçinilmez diyorsanız', bütün bunları yapanların peşinden niye konuşuyorsunuz? Sorun benim sorunum değil, onu da söyleyeyim. Ben milletvekiliyim. Ayda 12-13 bin lira aylık alıyorum ben. Benim derdim yok ki. Ama bu ülkede herkes geçinebilsin arkadaşlar. Çiftçi, işçi, emekli kazanacak, geçinecek. Gelir dağılımı diye bir derdimiz var. Sizin aylıklarınızdan bin lira, 'Sosyal güvenlik sisteminde açık var' diye kesildi. Açık benim zamanımda 2 milyar liraydı, şimdi 34 milyar lira. Niye bu açık var, niye hesabını sormuyorsunuz? Meydan meydan geziyorlar, 'Kılıçdaroğlu SSK'yı batırdı' diye. Soruyorum 34 milyar açık nasıl var? Emeklinin aylığını ayda bin lira kestin, işçilerde daha fazla kesinti var. Bugün gitse işçi asgari ücret üzerinden emekli olsa 714 lira alacak. 2008 öncesi olsa 1.822 lira alacaktı, 1.100 lira aylığından kesiyorlar. Prim ödeme gün sayısı 5 bin günden, 7 bin 200 güne çıktı. Ödenen prim fazla, daha geç emekli oluyorsun 65 yaş, aylığı kestin. O zaman bu açık niye açığa çıkıyor? İktidarın bunun hesabını vermesi lazım, niye vermiyor?
Her alan büyüyor. Esnafın alanı da genişliyor, büyüyor. Bu eğitim sistemiyle esnafı teknolojiyle tanıştıramıyoruz. Her tarafta iş garantili teknoloji liseleri kuracağız. Çocuklarımızın işi mezun olduklarında hazır olacak. Bunları yapacağız.
'Sosyal güvenlik primleri 5 yıl içinde makul düzeye inecek'
Bağ-Kur primleri yüksek. Sadece Bağ-Kur değil, Sosyal Sigortalar da yüksek. Bakın OECD ülkelerinde en yüksek sosyal güvenlik primleri Türkiye'de. Biz bunu taahhüt ediyoruz, 5 yıl içinde makul düzeylere indireceğiz. Böyle olsun ki, kayıt dışı olmasın, vatandaş zamanında vergisini, primini ödesin. Başkan 'Her partiye eşit mesafedeyiz' dedi ama sizin çıkarlarınızı savunan bir partiye kulak vermeniz lazım. Bu olmadığı takdirde yürümez. Bakın kaç tane af çıktı. Niye çıkıyor af kanunu? Vatandaş ödeyemiyor. Devletin şu anda sadece bütçe geliri olarak 322 milyar lira tahsil edemiyor. Edemeyince doğru Londra'ya gidip, dolarla borçlanıyor. Biz vergi ve sosyal güvenlik primini vaktinde ödeyene, 1 yıl süreli sıfır faizli kredi vereceğiz. Hem vergi ve prim geliri artacak, borçlanma azalacak, hem de kayıt dışı azalıp, istihdam artacak. Kimseye ceza kesmiyoruz, vergisini, primini ödeyeni ödüllendiriyoruz. Öbür sistemde vergisini ödeyen cezalandırılıyor. Ödemeyen 'nasılsa af çıkacak' deyip ödemiyor. Devlet ciddi bir kurumdur. Liyakat esası üzerine yükselmek zorundadır. Biz bütün bu taahhütlerde bulunduğumuzda, 'Parayı nereden bulacaksınız?' diyorlar.
'Hiçbir emekli aylığı 1.500 liranın altında olmayacak'
Şu anda 1 milyon 644 bin emekli ayda 1.500 liranın altında aylık alıyor. Biz bir kural getirdik, seçim beyannamemize koyduk. Hiçbir emekli aylığı 1.500 liranın altında olmayacak. Aksi halde sosyal devlet olmaz. Sosyal devlet nedir? Fakir, fukaranın yanında olan, düşük gelirlilere kaynak ayıran devlet demektir. Onun için anayasa, 'Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik, sosyal, hukuk devletidir' diyor, 'değiştirilmesi dahi teklif edilemez' diyor. Türkiye'de şu anda sosyal devlet yok.
Son 16 yılda hükümetlerin dışarıya ödediği faiz 151 milyar 34 milyon dolar. Kime ödendi? Londra'daki bir grup adama. Kim ödedi? Sizler ödediniz, hep beraber ödedik. Bez aldık, mama aldık ödedik, musluğu açtığınızda 5 çeşit vergi ödedik. Siz bir de damga vergisi veriyorsunuz? Bunlar tefecilere gidiyor. İçeride de tefeciler var. Onlara da 687 milyar 124 milyon lira ödendi. Sizin devlet tahviliniz, hazine bonunuz, dolarlarınız var mı? Nedir? Türkiye niye tefecilere teslim edildi? 16 yılda geldiğimiz nokta, Türkiye tefecilere teslim edildi? Sayın Erdoğan, Mehmet Şimşek, bürokratlar niye Londara'ya gitti? Tefecilerle görüşmeye. Onlar da 'Tamam vereceğim ama faizi yükselt' diyor. Şu anda Türkiye, dünyanın en yüksek faiziyle borçlanan ülkelerinden birisi. Biz faize karşıyız'. Karşıysan bunu ödeme o zaman. Niye ödüyorsun? Niye ülkeyi tefecilere teslim ettin? Sonra dönüp, 'Bunu dış güçler yaptı'. Parayı isteyen, gidip yalvaran sensin. Sonra dönüp bunu içeride başka türlü satacaksınız. Türkiye büyük dönüşümü yapmak, sosyal devleti yeniden inşa etmek zorundadır. Esnafı yaşatmak zorundadır. Yoksa çok daha büyük sosyal sorunlarla karşılaşacağız.
Suriyeliler. Gidin bütün güneye bakın. Açıyor dükkanı, vergi vermiyor, sosyal güvenlik primi vermiyor. Yanında bizim esnafımız veriyor. Ve bunlar kavga ediyor. Arada güvenlik güçleri devreye giriyor. Bizim ülkemizde, bizim vatandaşımız ikinci sınıf olacaksa itiraz etmemiz lazım. Tamam Suriyeliler geldiler, itirazımız yok ama yeter. Suriye ile neden kavga ediyoruz? Biz Ortadoğu Barış ve İşbirliği Teşkilatı kuracağız."