Abdulkadir Selvi'nin Hürriyet'teki yazısı... CHP grup toplantısını izlemek üzere Meclisteydim.Seçimden önce Kılıçdaroğlu, kalabalık bir heyetle gelirdi. Meclise gelişi sırasında karşılayanlar, grup toplantısına girerken kendisine eşlik edenler ve Kılıçdaroğlu ile aynı karede gözükmek için kafasını uzatan milletvekilleri ve gazeteciler olurdu. Bu kez Kılıçdaroğlunun yanında Grup Başkanı Özgür Özel, Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır ile Meclisteki özel Kalem Müdürü Şükran Kütükçü vardı. Kılıçdaroğlu ve Özgür Beyle selamlaştık. Grup salonunda da haliyle eski coşkulu hava yoktu. Kılıçdaroğlu kürsüye çıktı, iktidarı hedef alan bir konuşma yaptı. Partiçi meselelere girmedi. İyi de yaptı. Zaten partiyle ya da 6lı İttifakla ilgili hangi konuya girse bir açık veriyor. Bir haftadır gaf üstüne gaf yapıyor. Ümit Özdağ ile gizli protokolden tutun, Geçmişi temiz biri çıksa hemen bırakırım açıklamasına kadar. Böyle bir söz söylenir mi? CHPnin tamamını töhmet altında bıraktı. Ama asıl İmamoğluna yönelik söylenmiş bir söz. Kılıçdaroğlunun bırakmasını isteyen kim? Ekrem İmamoğlu. İmamoğluna açıkça, Senin geçmişin temiz değil diyor. Bunlar kavgada söylenmeyecek sözler. Ama Kemal Bey son haftaya girildiğinde özgüvenini kaybetmeye başladı. Panikledi. Kılıçdaroğlunu eleştirebilirsiniz. Hatta istifasını isteyebilirsiniz. Hatta seçim gecesi istifa etmesi gerekiyordu. Ama hakaret edemezsiniz. Muhalif bazı gazeteciler bu konuda çok kötü bir sınav verdiler. Türkiye Cumhuriyetine cumhurbaşkanı adayı olarak gösterdikleri Kılıçdaroğluna çok çirkin benzetmeler yaptılar. Kınıyorum. Demirel, Siyasetin ilacı başarıdır derdi. Hakikaten öyle. Kılıçdaroğlu seçimi kazansaydı heykelini dikerlerdi. Şimdi gelen vuruyor giden vuruyor. CHPde vefa sadece İstanbulda bir semtin adıymış. A Takımı Kılıçdaroğlunu terk etti. Parti Meclisinde azınlığa düştü. Ama delege seçimlerini Kılıçdaroğlu taraftarları alıyor. Ekrem İmamoğlu, Kılıçdaroğlu ile bir kurultay yarışına girer mi? Daha önce, Yarışmam demişti. O kanaati değişti mi bilmiyorum. Ama kurultayı Kılıçdaroğlu kazanır. Ondan sonra CHPde dengeler yeniden kurulur. 60 kişilik Parti Meclisinde muhalefet 31e ulaştı. Bunu nasıl başardılar? Hem Zoom toplantısı hem de Parti Meclisindeki bölünme Ekrem İmamoğlu ile Özgür Özelin ittifak içinde olduğunu ortaya çıkardı. Özgür Özelin, Grup Başkanı olarak Kılıçdaroğlunu teslim ettiği için istifasını isteyenlerden biriyim. Ama anlışalan o ki Kılıçdaroğlu bu konuyu sorun etmeyecek. Özgür Özel de yoluna devam edecek.Bu durum Ali Babacanın, Erdoğanın cumhurbaşkanı adaylığına imza verip Abdullah Gülün seçilmesi için çalışmasına benziyordu. Babacanın tavrı da tutarsızlıktı, Özgür Özelin durumu da ilkesizlik. Zoom toplantısında Ekrem İmamoğlu, Parti Meclisini organize etme görevini Gökhan Günaydına vermişti. Kılıçdaroğlu bunun üzerine Gökhan Günaydının MYK toplantısına katılmamasını istemişti. Gökhan Günaydın ise Bana böyle bir şey söylenmedi demişti. Doğru değil. Kılıçdaroğlu, Özgür Özele talimat veriyor. Özgür Özel, Gökhan Günaydına iletiyor. Ama Gökhan Günaydın, geri adım atmıyor. MYK toplantısına katılacağını söylüyor. Neyse, sonunda Kılıçdaroğlu ile görüştüler. Bugün yapılacak olan MYK toplantısına katılması bekleniyor. Kılıçdaroğlunun yaptığı en akıllı iş, olağan kurultay sürecini başlatmak oldu. Delege çoğunluğu ile kurultayı kazanıp güç tazeleyecek. Böylece parti içi muhalefete bir ders vermiş olacak. Peki kurultay ne zaman? Mahalle delegelerinin seçimi tamamlanmak üzere. 5 Ağustosta ilçe kongreleri başlayacak. 15 Eylülde ise il kongrelerinin startı verilecek. Böylece 15 Ekimde il kongreleri tamamlanacak. Ağırlıklı görüş büyük kurultayın ekim sonunda ya da kasım başında yapılması yönünde. Ama bir ihtimal daha var.Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu, olağanüstü kongre istiyorlardı. Böylece mevcut delegeleri daha çabuk ikna edebileceklerini düşünüyorlardı. Hâlâ da bu görüşlerinden vazgeçmiş değiller ama o treni kaçırdılar. Bir ihtimal daha var dememin sebebi ise, zayıf bir ihtimal olmasına rağmen kurultayın yerel seçim sonrasına bırakılması da masada. Bu bir ölçüde Ekrem İmamoğluna bağlı. Eğer İmamoğlu sadece İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adaylığı ile yetinirse, kurultay yerel seçim sonrasına kalabilir. Bunun için Ekrem İmamoğlunun hem CHP Genel Başkanı hem İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olmaktan vazgeçmesi gerekiyor. Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adaylığını deklare etti. Bu durumda İmamoğlu, İstanbul adayıyım derse CHP kurultayı ertelenebilir. Yoksa Kılıçdaroğlu, ekim ayının sonunda yapmakta kararlı. Ekrem İmamoğluna karşı olan bir grup, Kılıçdaroğlu çekilse dahi CHP Genel Başkanlığını İmamoğluna bırakmamakta kararlı. Önceki gün Kılıçdaroğlu olmazsa Canan Kaftancıoğlu olur diye bir kulisi dolaşıma soktular.Canan Kaftancıoğlu olamaz. Çünkü 4 yıl 11 ay 20 gün kesinleşmiş siyasi yasağı var. Siyasi yasaklara karşı olmama rağmen gerçek bu.İkincisi, Canan Kaftancıoğlu Kurban Bayramında CHPnin önde gelen isimleriyle vedalaşmış. İstanbul İl Kongresinden sonra ben yokum demiş. Kaftancıoğlu başarılı bir il başkanıydı. CHPnin geleceğinde yer almaya devam eder. CHP İstanbul İl Başkanlığı için en güçlü aday olarak Gürsel Tekin ismi önplana çıkmaya başladı. Kılıçdaroğlu da desteklerse neden olmasın?