Cezasızlık algısı nasıl ortadan kalkar? Adalet Bakanlığı'ndaki toplantıda ne karar alındı?
İstanbul'da Şeyda polisi şehit eden saldırganın kabarık suç sicili çok tartışıldı. Bu kadar işlediği suça karıştığı olaya rağmen nasıl dışarda soruları akıllara geldi. Tam da bu süreçte Ankara'da Adalet Bakanlığı'nda önemli bir toplantı yapıldı. Yargı reformu strateji belgesinin ele alındığı toplantıda, toplumda cezasızlık algısını gidermek için atılacak adımlar masaya yatırıldı. Detayları CNN TÜRK Ankara Temsilcisi Dicle Canova aktardı.
İşte Dicle Canova'nın açıklamaları:
HAKKINDA 19 SUÇ KAYDI VAR, 5'İ YARGILAMA AŞAMASINDA
Adalet Bakanlığı kaynaklarından edindiğim bilgiye göre Yunus Emre Geçti'nin yansıdığı gibi 26 değil, 19 suç kaydı var. Yani hakkında gasp, yaralama, uyuşturucu kullanma, taciz vb. şikayetlere bağlı karakol kayıtları. Bunların 5'i yargılama aşamasında. Bu 5 dava dosyasının 2'si iddianame aşamasında, 3'ü ise soruşturma aşamasında. Zanlı 2 kez de adli kontrol almış.
POLİSİ ÖLDÜREN GEÇTİ, ADLİ KONTROL İMZASINA GİTMEDİ
Yunus Emre Geçti'nin hakkındaki adli kontrol kararı gereği haftada 2 kez, 3 ay boyunca karakola gidip imza vermesi gerekiyordu. Ancak edindiğim bilgilere göre hiçbirine uymadı. Emniyetin bu durumu Adalet Bakanlığı'na bildirmesi durumunda kanuna göre hapse gireceği ifade ediliyor.
GEÇTİ İÇİN "TEDAVİ EDİLSİN" DENDİ, ADRESİNDE BULUNAMADI
Bir başka unsur da annesini darp ettiği için 28 Haziran'da anne emniyete giderek şikayetçi oldu. Madde bağımlısı olduğu için tedavi görmesini istedi. İstanbul Anadolu 4. Sulh Hukuk Mahkemesi de ivedilikle hastaneye sevk edilmek üzere hazır edilmesi için kolluk birimine müzekkere yazılması kararını aldı. 5 Temmuz'da Ümraniye İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne 'ivedi' iş notu ile yazı gönderildi. 31 Temmuz'da Yunus Emre Geçti'nin İstanbul'da olmadığı, Çanakkale'ye yerleştiği ve tedavi olmak istemediğini belirten sevk işleminin yapılamadığına dair polis merkezi amirliği raporu bakanlığa ulaştı.
CEZASIZLIK ALGISI NASIL ORTADAN KALKAR?
4 yıllık olarak güncellenen yargı reformu strateji belgesi çalışmalarında sona gelindi. Dün Adalet Bakanlığı'nda Bakan Yılmaz Tunç başkanlığında kapsamlı bir toplantı yapıldı. İlgili bakanlık birimlerinin amirleri, bakan yardımcıları katıldı. Strateji belgesinin tamamlanmasında son aşamaya gelindiğini Bakan Tunç duyurdu. Son zamanlarda üst üste yaşanan bazı olaylar ve sıkça sorgulanan yargı kararları nedeni ile tüm bunlar da dikkate alınarak bilhassa kamu vicdanında rahatsızlık oluşturan olumsuz durumların önüne geçecek yeni adımlar atılması söz konusu.
Öncelikle Adalet Bakanlığı kaynakları yılda 12 milyon dosyanın 25 bin hakim savcının önüne gittiğini vurguluyor. Yani 1 hakime 700-800 dosya düşüyor. Bu denli yoğun bir iş yükü karşısında zaman zaman hatalı kararlar çıkması doğal ama ilk derece mahkemelerinde çıkan hatalı kararların da istinaf ve Yargıtay aşamalarında düzeltilebileceği vurgulanıyor.
44 YILLA YARGILANAN POLAT ÇİFTİ DIŞARDA
Öte yandan Dilan ve Engin Polat örneğinde olduğu gibi zaman zaman verilen tutuksuz yargılama kararlarına tepki gelebiliyor. Kaynaklar buna da tutuklama dünyanın her yerinde son tedbirdir. Denetimli serbestlik gelişmiş ülkelerde var olan ve oralardan örnek alınarak yapılan bir düzenleme vurgusunu yapıyorlar ve Adalet kaynakları son hadiselerden sonra şu gerçeği de ifade ediyor; 'Mahkemeler elindeki delillere göre karar verir. Delil olmayınca başka tedbirler alır' deniyor.
Ancak gecikmeyen bir adalet ve cezasızlık algısını ortadan kaldıracak bazı somut adımlar atılması gündemde diyebilirim. 'Yapanın yanına kar kaldı' algısını ortadan kaldırmaya dönük adımlar olacak bunlar.
4 ANA BAŞLIKTA ATILACAK ADIMLAR
1- Cezasızlık algısı kaldırılacak. Adi suçlara verilen 2 yıl hapis, bugün mevcut infaz sistemine göre cezaevinde yatmayı gerektirmiyor. Daha önce de tartışılmış ama Meclis'ten geçmemişti. Yeniden basit suçlar dahil cezasızlığın kaldırılması gündemde. Yani işlenen her suçun cezası hapis olacak ve işlenen suça göre belirli bir süre cezaevinde kalınacak. Bu kapsamda infaz yasasında bazı düzenlemeler yapılabilir.
2- Denetimli serbestlik de baştan aşağı yeniden değerlendiriliyor. Yeknesak bir denetimli serbestlik yerine ki 2020'de yapılan düzenleme ile 1 yıldan 3 yıla çıkarılmıştı. Suçlunun cezasına göre yeni bir uygulamaya gidilmesi üzerinde duruluyor. Denetimli serbestlik suçun infazı aşamasında uygulanıyor. Adli kontrol ise yargılama aşamasında tutuklama tedbirine alternatif olarak uygulanıyor.
3- Bu noktada duruşma sürelerinin ve uzun yargılamaların kısaltılması için de yeni adımlar gündemde. Duruşmaların en geç 1 veya 2 ay sonraya atılması, sürelerin kısaltılması üzerinde çalışılıyor.
4- Bir diğer ele alınan konu da hukukçuların niteliğinin artırılması bugüne kadar bazı düzenlemeler yapıldı. Mesela hukuk fakültelerinde 190 bin olan kontenjan, YÖK ile işbirliği halinde 125 bine indirilmişti. Bu da yeterli bulunmuyor. Hukuk fakülteleri kontenjanlarının 100 binin altına indirilmesi üzerinde duruluyor. Malum hakim, savcı yardımcılığı getirildi. Hatta cumhurbaşkanı katılımı ile düzenlenen program sonrası ilk hakim ve savcılar geçen hafta eğitime başladı. 3 yıl eğitim alacaklar, sonra görev yapmaya başlayacaklar. Ayrıca hukuk mesleğine giriş sınavı da ilk kez 29 Eylül Pazar günü yapılacak. Artık avukat olabilmek için o sınavı kazanmak gerekecek.
Yargı stratejisi belgesinin yanı sıra insan hakları eylem planı da hazırlandı. Aralık ayında cumhurbaşkanının katılacağı bir program ile açıklanması planlanıyor.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Kabus Sona Eriyor: Çalışma Başladı!
SON DAKİKA! Dürzi Lider Canbolat Ankara'da: Cumhurbaşkanı Erdoğan Kabul Etti
2025 MİLLİ PİYANGO BİLET FİYATLARI! Milli Piyango yılbaşı çeyrek, yarım, tam bilet ne kadar, kaç TL?
Evinde 1050 litre sahte içki ele geçirildi! 'Pes' dedirten savunma: Yılbaşında içecektim
Aman dikkat! Dolandırıcılar deşifre oldu: Milyonlarca liralık senede imza atabilirsiniz