Ceylan için TSK'dan "yıpratma" açıklaması
Türk Silahlı Kuvvetleri'nden (TSK) Diyarbakır'ın Lice ilçesinde hayvan otlatırken ölen çocukla ilgili açıklama geldi. Olayın teknik incelemesi hakkında bilgi veren TSK, "Bu olayla bizi yıpratmaya çalışıyorlar. TSK'ya karşı asimetrik harekat sürdürülüyor" açıklamasında bulundu.
Basını bilgilendirme toplantısı düzenleyen Genelkurmay İletişim Daire Başkanı Tuğgeneral Metin Gürak, Lice'deki olay üzerine Türk Silahlı Kuvvetleri'nin derhal harekete geçerek gerekli idari kovuşturmayı başlattığını, buna karşın Türk Silahlı Kuvvetleri aleyhine yayınların devam ettiğini söyledi.
CEYLAN ÖNKOL'UN ÖLÜMÜ
"Karakollar menzil dışında"
Tuğgeneral Metin Gürak, olayın meydana geldiği bölgede iki karakol bulunduğunu, bunların Ceylan Önkol'un öldüğü yere 8 ve 9 kilometre uzaklıkta olduğunu kaydederek, bu mesafenin karakollarda bulunan havanların menzili dışında olduğuna dikkati çekti.
Tuğgeneral Gürak, patlamanın olduğu yerde meydana gelen mermi çukurunda yapılan teknik analiz raporuna göre olayın herhangi bir atış sonrası meydana gelen patlamaların oluşturduğu çukurdan farklı olduğunun tespit edildiğini bildirdi.
"Evet, bir patlama var..."
Tuğgeneral Gürak, "Diğer yandan, Ceylan Önkol'un hayatını kaybetmesine neden olan bir patlama vardır. Ancak bu patlamanın neyin sonucu olduğu Cumhuriyet Savcılığınca yaptırılan kriminal çalışmaları sonucunda belli olacaktır. Bu nedenle bu çalışmaların sonuçlanması beklenmelidir" dedi.
Olayın, 28 Eylül 2009 tarihinde, saat 10.30'da meydana geldiğini, bölgeye en yakın jandarma karakolu olan Abalı Jandarma Karakoluna olayın vuku bulmasından 2,5 saat sonra haber verildiğini bildiren Tuğgeneral Gürak, haberin alınmasıyla birlikte, Abalı Jandarma Karakolunca olayın, Lice İlçe Jandarma Komutanlığına aktarıldığını ve derhal adli makamlara intikal ettirildiğini kaydetti.
Sorunlu bir bölge
Bölgede, daha önce birçok iç güvenlik olayı meydana geldiğini ifade eden Tuğgeneral Gürak, "Bölge, bölücü terör örgütü mensuplarının yoğun olarak faaliyet gösterdiği ve bir çok duyumun alındığı bir yerdir. Konuyu birkaç örnekle ifade etmek gerekirse, bölgede 31 Mart 2009 tarihinde yapılan geniş çaplı operasyonda, 50 kilogram patlayıcı madde, 6 ayrı noktada el yapımı patlayıcı, 5 sığınak ve yaşam malzemeleri ele geçirilmiştir. Yine, 29 Nisan 2009 tarihinde, aynı bölgede Abalı Jandarma Karakoluna 2,5 kilometre mesafedeki Kılınevitepe'de, bölücü terör örgütü tarafından döşenen 2 adet basma düzenekli, amonyum nitratla kuvvetlendirilmiş el yapımı patlayıcının infilakı sonucunda, 9 personelimiz şehit olmuştur. Ayrıca, 16 Haziran 2009 tarihinde, bölgenin kuzeyinde, bölücü terör örgütü tarafından döşenen el yapımı patlayıcı maddenin patlaması sonucu bir vatandaşımız yaralanmıştır. Bu bilgiler değerlendirildiğinde, bu bölgenin bölücü terör örgütü tarafından sıkça kullanılan ve el yapımı patlayıcı ile mayın riski yüksek olan bir bölge olduğu görülmektedir" dedi.
"Delillerin karartıldığı iddiaları geçersiz"
"Bölücü terör örgütünün taktiği gereği, bu tarz olaylardan hemen sonra, olay bölgesine intikal eden güvenlik kuvvetlerine yönelik olarak, genellikle mayın ve el yapımı patlayıcı kullanıldığının, yaşanan acı örneklerle görüldüğünü" ifade eden Tuğgeneral Gürak, bu bilgiler ışığında ve benzer olayların tekrar edebileceği değerlendirilerek, daha müessif bir olaya sebebiyet verilmemesi için Lice Cumhuriyet Savcılığı tarafından olay yerinin resimlerinin çektirilerek, cesedin otopsisinin yapılması maksadıyla Abalı Jandarma Karakoluna getirilmesi için talimat verildiğini kaydetti.
Köy muhtarı ve ölen çocuğun yakınları tarafından cesedin saat 17.45'te Abalı Jandarma Karakoluna götürüldüğü ve burada Cumhuriyet Savcısı tarafından gerekli adli işlemlerin yapıldığını anlatan Tuğgeneral Gürak, "Olay bölgesindeki tehdit durumu göz önüne alınarak, gerekli emniyet tedbirlerinin alınmasını müteakip bölgeye intikal edilmiş ve yerinde inceleme yapılmıştır. Olay mahalline güvenlik kuvvetlerinin gitmemiş olması esasen delillerin karartıldığı iddialarını da geçersiz kılmaktadır" diye konuştu.
TSK'nın tam ve doğru bilgilere ulaşmadan bir açıklama yapmadığını kaydeden Tuğgeneral Gürak, "Bazı durumlarda sabırlı olunması mecburiyeti vardır" dedi.
"Örgütün amacı medyada yer almak"
Terör örgütünün ana hedefinin medyada özellikle de televizyonlarda kapsamlı bir şekilde yer almak ve TSK aleyhine olduğunu düşündüğü her olayı istismar etmek olduğunu ifade eden Tuğgeneral Gürak, "Bunu yapanlar da genelde rivayet, dedikodu, iftira içerikli yöntemleriyle toplumun devlete karşı güvenini sarsmaya yönelmektedir. Halen bu olay da Türk Silahlı Kuvvetlerine karşı bir propaganda malzemesi gibi kullanılmaya çalışılmaktadır. Üzücü olan da budur" diye konuştu.
Tuğgeneral Gürak, "Ancak son yıllarda Türk Silahlı Kuvvetlerinin bu özelliğinin yıpratılmasına yönelik asimetrik kapsamlı ve organize bir psikolojik harekat sürdürülmektedir. Türk Silahlı Kuvvetlerine karşı yürütülmekte olan bu savaşın maksadı, kamuoyunu etki altına alarak Türk Silahlı Kuvvetleri aleyhine bir tutum ve yanlış bir 'algı' oluşturmaktır. Uygulanmakta olan savaşın boyutlarının tahmin edilenden çok daha karmaşık ve büyük olduğunu düşünüyoruz. Unutmayalım ki uygulamalı ve çok yönlü bir disiplin olan 'iletişimden' de büyük ölçüde istifade edilerek gerçekleştirilen bu psikolojik harekatın nihai hedefi, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yıllardır bölücü terör örgütüne karşı sürdürdüğü bu mücadeledeki azim ve kararlılığına zarar vermektir" dedi.
Olayın gelişimi
12 yaşındaki Ceylan Önkol, 28 Eylül'de her gün yaptığı gibi hayvanları otlatmak üzere araziye çıkmış, saat 11.30'da bir patlama duyulmuştu. Patlama üzerine olay yerine giden köylüler Ceylan'ın parçalanmış cesediyle karşılaşmıştı.
Doktor ve savcı "güvenlikli olmadığı" gerekçesiyle Ceylan'a olay yerinde otopsi yapmamıştı.
Ceylan'ın cesedi 6 saat olay yerinde bekletildikten sonra jandarma karakoluna götürülerek otopsi yapılmıştı.
Otopsinin ardından hazırlanan adli muayene tutanağında Ceylan'ın vücudunun çeşitli bölgelerinde irili ufaklı şarapnel parçası görüldüğü belirtilmişti.
Aile askeri birlikten atılan havan atışıyla kızlarının öldüğünü iddia ederken, Genelkurmay Başkanlığı bölgede havan atışı yapılmadığını açıklamıştı.
ASKERİ LİSELERDEN AYRILMALAR
Genelkurmay Başkanlığı Genel Sekreteri Tümgeneral Ferit Güler, askeri liselerden ayrılmalar konusunda "Askeri liseden sonra üniversitelerin değişik bölümlerine gidenleri de düşünürsek, bu ayrılmaların normal olduğunu değerlendiriyorum" dedi.
Askeri liselerden Kara Harp Okuluna giren öğrenci sayısında azalış olduğu ve Menteş'teki askeri kamptan öğrencilerin ayrıldıklarına dair haberlerin hatırlatılması üzerine Tümgeneral Güler, Kara Harp Okuluna başlayan öğrencilere Menteş kampında gerçekten sıkı bir eğitim verildiğini ve bunun yıllardır böyle olduğunu belirtti.
Tümgeneral Güler, "Askeri liseden sonra üniversitelerin değişik bölümlerine gidenleri de düşünürsek, bu ayrılmaların normal olduğunu değerlendiriyorum; hem eğitim açısından hem de askeri lisede okuyan öğrencinin kendi kişisel kararı açısından" dedi.
Genelkurmay Başkanlığı Bilgi Destek Daire Başkanlığı bünyesinde bulunan 3. Bilgi Destek Şubesi Müdürlüğü'nün dağıtıldığı ve yeni bir yapılanmaya gidildiği yönündeki haberleri anımsatan gazeteciye Tümgeneral Güler, "Haberde belirtildiği şekilde herhangi özel bir teşkilatlanma söz konusu değil" karşılığını verdi.
ALEVİ BEKTAŞİ FEDERASYONU'NUN MEKTUBU
Alevi Bektaşi Federasyonu tarafından Genelkurmay Başkanlığı'na bir mektup gönderildiğinin doğru olup olmadığının sorulması üzerine Tümgeneral Güler, bu konuda bilgisi olmadığını söyledi.
Bitlis'in Tatvan ilçesinde, 3 Ekim'de 2 askeri personelin yaralandığı terörist eylemde, askeri personelin kullandığı aracın tipinin sorulması üzerine de Tümgeneral Güler, aracın binek tipi trafik eskort aracı olduğunu, zırhlı bir araç olmadığını söyledi.
Genelkurmay Başkanlığı İletişim Daire Başkanı Tuğgeneral Metin Gürak da Anadolu Kartalı tatbikatının uluslararası bölümünün bu yıl yapılmamasına ilişkin soruyu yanıtlarken de konuyla ilgili 7 Ekim'de Genelkurmay Başkanlığı'nın internet sitesine bir açıklama yayımlandığını hatırlattı.
Tuğgeneral Gürak, KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin Nikiforos tatbikatını iptal etmesi halinde Türk tarafının Toros Tatbikatı'nı iptal edebileceği yönünde açıklamasının bulunduğunu hatırlatan gazeteciye, "Biz de o açıklamayı izledik, şu anda konuyla ilgili söyleyebileceğimiz bir şey yok" yanıtını verdi.
Diyarbakır'ın Lice ilçesinde Ceylan Önkol'un ölüm nedenine ilişkin haberler konusunda medya kuruluşları hakkında girişimde bulunulup bulunulmadığı sorusunu yanıtlayan Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşaviri Tuğgeneral Hıfzı Çubuklu ise bu konuda herhangi bir girişimlerinin olmadığını bildirdi.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
SON DAKİKA HABERLERİ | Dikkat! Meteoroloji ve Valilik peş peşe uyardı: Çok kuvvetli olacak!
Erzurum'daki kazada can pazarı yaşandı: 2 ölü, 3 yaralı
15 yaşındaki çocuk arabayla ortalığı savaş alanına çevirdi
SON DAKİKA! Çorum'da doğal gaz patlaması: 1 ölü 33 yaralı | En Son Haberler!
Markette polisin hayatını kaybettiği olaya ilişkin 4 tutuklama