Canan Karatay bu kez balcıları kızdırdı: 'Sözde bilim adamı, sözde doktor'

Daha önce ileri sürdüğü tıbbi görüşleri nedeniyle bazı meslektaşlarının tepkisini gören ve Tabipler Odası'nca yaptırıma maruz kalan Prof. Dr. Canan Karatay'ın açıklamaları bu kez de balcıları küplere bindirdi. Bir TV programında balda yüzde 60-70 meyve şekeri bulunduğunu ve bunun da karaciğerde yağlanmaya yol açtığını söyleyen Karatay'a tepki Bitlisli ve Aydınlı arı yetiştiricileri ve balcılardan geldi. Karatay'ı, sürekli Bu bayan diye anarak hedef alan Bitlisli balcı Medeni Avcil, din kitaplarını referans göstererek, şu sözlerle sözde bilim adamı ilan etti: Tüketicilerin, kutsal kitaplarda bir şifa kaynağı olduğu yazılan balı tüketmeye devam edeceğini, Canan Karatay adındaki sözde bilim adamı ve sözde kalp ve iç hastalıkları uzmanına itibar etmeyeceklerine inanıyorum.Kalp ve İç Hastalıkları Uzmanı Canan Karatayın balla ilgili yapmış olduğu açıklamaya Bitlisli balcılardan tepki geldi. Geçtiğimiz günlerde bir televizyon kanalına açıklama yapan Karatayın, Balın içinde yüzde 60-70 meyve şekeri bulunmaktadır. Dolayısıyla karaciğerde yağlanma yapıyor sözüne Bitlis Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Medeni Avcilden tepki geldi. Canan Karatayın gündemde kalmak için böyle bir açıklama yaptığı suçlamasında bulunan arı yetiştiricisi ve bal satıcısı Avcil, şunları öne sürdü: Bu 'bayanın' son dönemde yapmış olduğu açıklamalar, Türkiyedeki bütün arıcıları ve tüketicilerimizi üzmüştür. Biz bunun kesinlikle doğru olmadığını, kalp ve iç hastalıklar uzmanı olan bu 'bayanın' akademik kariyerinin de sorgulanabileceğini biliyoruz. Özellikle bal arıları balla beslenen canlılardır. Bütün hayatını bal üreterek ve tüketerek geçiren bu hayvanlar üzerinde acaba bu 'bayan' bir araştırma yapmış mıdır? Olumsuz sonuçları eğer insanlar üzerinde varsa, muhtemelen diğer canlılar üzerinde de olması gerekir. Ancak bu 'bayanın' böyle bir açıklamaya hakkı olmadığını ve yüz binlerce ailenin geçimini temin ettiği böyle bir sektör hakkında konuşması arıcılarımız arasında büyük bir tepki ile karşılanmaktadır. Biz Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığını, ilgili üniversiteleri ve kuruluşları bu konuda açıklama yapmaya davet ediyoruz. Bizim kanaatimize göre bu bayan piyasadaki kariyerini yükseltmek için ispatlanmamış, bilim çevreleri ve uzmanlar tarafından kabul görmemiş böyle ipe sapa gelmez açıklamalar yaparak bu sektörü zarara uğratmaktadır. Zaten Türkiye Arıcılar Birliğine bağlı birçok birlik bu bayan hakkında maddi ve manevi tazminat davası açma hazırlığı içindedir. Biz ayrıca Bakanlığımızın bu olaya müdahale etmesini ve bu konunun üzerine gitmesini istiyoruz. Prof. Dr. Karatay'a kutsal kitapların referansıyla karşı çıkan Bitlis Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Medeni Avcil, suçlamalarını şöyle sürdürdü: Kutsal kitapların tamamında balın bir şifa kaynağı olduğu yazılı. Karatayın bu kitapları da incelemesi gerekir. Sayın Karatayı bu kitapları incelemeye davet ediyoruz. Birçok uzman ve birçok tıp alanı hastalara balı şifa olarak önerirken, bu 'bayanın' bu açıklamaları yapmasını oldukça maksatlı buluyoruz. Daha çok sansasyonel açıklamalar yaparak kendisini kamuoyunda gündemde tutmaya çalıştığı düşüncesi içerisindeyiz. Bilindiği üzere bütün bitkisel kaynaklarda glikoz veya fruktoz diye isimlendirilen meyve şekerleri vardır. Ayrıca bal sadece bunlardan ibaret değildir. Balın içinde çeşitli asitler ve proteinler de vardır. Asıl insan sağlığına faydalı olan balın içinde bulunan bu maddeler, bu 'bayan' tarafından gözden kaçırılmakta, sadece bu doğal bitkilerden ve floradan elde edilen bu meyve şekerlerinin de öne çıkarılmasını maksatlı buluyoruz. Bitlis balı, ağırlıklı olarak doğal floradan elde ediliyor. Çok sayıda bitkisel kaynaktan elde ediliyor. Ağırlıklı olarak da kekik, geven ve diğer bitki türlerinden elde ediliyor. Bunların hepsi doğal flora olarak adlandırdığımız endemik ve tıbbi bitkilerden elde ediliyor. Bitlis balımız, kültür bitkilerinden ve ağaçların çiçeklerinden elde edilen bitkisel kaynaklardan elde edilmiyor, tamamen doğal floradan elde ediliyor. Doğal floradan elde edilen balların içinde de tabi ki şeker olabilir, ama bunlar doğal şekerdir. Karatayın balın karaciğerde yağlanma yaptığı açıklamasına da değinen Medeni Avcil, Balın karaciğerde yağlanma yapması bizim konumuz değil diyerek şöyle devam etti: Biz bilim adamı veya doktor değiliz. Oluşturulan kurullar tarafından bir açıklama yapılırsa itibar edilebilir. Kaldı ki bütün dünyada bir tek akıllı olan ve balın zararlı olduğunu söyleyen Canan Karataydır. Bilimin ve teknolojinin geliştiği birçok ülkede uzmanlar kendi vatandaşlarının bal yemesini tavsiye ederken, Canan Hanımın Türkiyedeki insanların bal yemesini ve onları tereddütte düşürecek bir açıklama yapmasını da çok maksatlı bulduğumuzu düşünmekteyiz. Binlerce yıldır bir şifa kaynağı olan balın bu şekilde karalanmasına tüketicilerin itibar etmeyeceğini, kutsal kitaplarda bir şifa kaynağı olduğu yazılan ve raf ömrü olmayan balın tüketiciler tarafından tekrar tüketilmeye devam edileceğini, Canan Karatay adındaki sözde bilim adamı ve sözde kalp ve iç hastalıkları uzmanına itibar etmeyeceklerine olan inancımı belirtmek istiyorum. Karatay'a bir tepki de Aydın Arı Yetiştiricileri Birliği'nden geldi. Birlik Başkanı Ayhan Özdemir, Karatay'ın, Ömrünüzün kısalmasını istemiyorsanız kesinlikle bal yemeyin sözüne, balın akıl sağlığına da iyi gelip yaşlanmayı da önlediğini söyleyerek karşı çıktı. Karatayın uzmanlık alanını merak ettiklerini söyleyen Özdemir, şunları söyledi: Prof. Dr. Canan Karatay hocamızın bal ile ilgili talihsiz açıklamalarını hayret ve şaşkınlıkla izledik. Hiçbir bilimsel veriye dayanmayan bu açıklama bize göre talihsiz bir açıklamadır. Teessüf ile karşılıyoruz. Balın şifalı olduğu ile ilgili Hadisi Şerif dahi bulunmasına karşın Sayın Karatay, balı sanırım alkolle karıştırdı. Her ne kadar bizler açıklamasını ilerlemiş yaşına hürmeten sessiz kalsak da arıcımızın bu duruma tepkisi büyük. Hakikatten isminin önünde profesör unvanı olan bir insanının bala zehir demesi bizleri ürpertti. İlk çağlardan bu yana bal ve arı ürünleri apiterapi olarak kullanıldığı da bir gerçek iken Canan hocam herhalde bal ile alkolü karıştırdı. Bala değil alkole sıvı zehir denir. Canan hocama tavsiyemiz lütfen bal yesin. Kendisine iyi gelecektir. İsterse biz de gönderebiliriz.